GÜNDEM

Ebeler haklarını istiyor

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, Dünya Ebeler Günü'nü kutladı ve ebelere yönelik yaşanan sorunlara dikkat çekti

SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, anne ve çocuk sağlığı hizmetleri gibi temel sağlık hizmetlerinin sunumunda kritik rol oynayan ebelerin, mesleki değerlerinin ve emeklerinin her geçen gün değersizleştirildiğini belirtti. Başkan İçöz, “Sağlık insan gücünün vazgeçilmez üyeleri olmamıza karşın biz ebeler, mesleksel işlevlerimiz ve çalışma koşullarımız açısından ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Güvencesiz istihdam politikaları, zorlu çalışma koşulları ve özlük haklarının yetersizliği, mesleksel ve çalışma koşullarına ilişkin sorunlarımız Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yeni bir boyuta taşınarak,  daha da çözümsüz hale getirilmiştir” dedi.

‘MESLEĞİMİZ KIYMETLİ’

Ebelik mesleğinin önemine vurgu yaparak sağlık politikalarının ebelerin koruyucu sağlık hizmetlerindeki rolünü hatırlatması gerektiğini ifade eden Başkan İçöz, “Sağlık politikacıları, yöneticileri tarafından çözümsüz bırakılan sorunlarımız, her ebeler haftasında ve ebeler gününde konuşulur, mesleğimizin kutsallığı ve değeri için methiyeler dizilir, kutlamalar yapıldıktan sonra 6 Mayıs’ta sorunlarımızla baş başa bırakılırız. Evet, biz de biliyoruz emeğimizin ne kadar kıymetli olduğunu. Zaten kimse bizden daha iyi bilemez ki…  Evet emeğimizin kıymetine dair; Dünya Sağlık Örgütü’nün; ebeler uluslararası standartlarda eğitildiğinde ve ebelik hizmetleri, aile planlaması dahil koruyucu üreme sağlığı hizmetlerini de içerdiğinde tüm anne ölümlerinin, ölü doğumların ve yenidoğan ölümlerinin yüzde 80’inden fazlası önlenebilmektedir. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı, bağışıklama, emzirme, gebelikte tütün kullanımının bırakılması, sıtma, tüberküloz, HIV ve gebelikte obezite, erken çocukluk gelişimi ve doğum sonrası depresyon dahil olmak üzere sağlıkla ilgili 50’den fazla sağlık sonucu iyileşmektedir, açıklaması sağlık politika yapıcılarına ebelerin koruyucu sağlık hizmetindeki rolünü hatırlatmaktadır” dedi.

İSTİHDAM YETERSİZ

Şükran İçöz, ebelere yönelik sorunların her yıl gündeme geldiğini ancak çözüme kavuşturulmadığını belirterek özellikle istihdam sorunları ve mesleki statüdeki belirsizliklerin devam ettiğini dile getirdi. Ebelik mesleğinin saygınlığının artırılması ve mesleki standartların yükseltilmesi için çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Başkan İçöz, “Emeğimizin kıymetine rolümüzün önemine rağmen dünya genelinde ve ülkemizde ebe istihdamı yetersizdir. 194 ülke sağlık verilerinden oluşan 2021 yılı Dünya Ebelik Durum Raporu’na göre, dünyanın cinsel sağlık ve üreme sağlığı, anne, yeni doğan ve ergen sağlığı hizmetlerini sunmak için 1,1 milyon daha sağlık çalışanına ihtiyaç duymaktadır ve bu eksikliğin yüzde 80'ini ebeler oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2022’ye göre ülkemizde halen 59 bin 632 ebe görev yapmaktadır. 100 bin kişiye düşen hemşire ve ebe sayısı ülkemizde 356 iken OECD ülkelerinde bu değer bin 2’dir. İşte tam da bu nedenlerle biz ebeler olarak 5 Mayıs ve sonrasında katmerleşen sorunlarımızın kat kat açılarak çözülmesini ve emeğimizin hakkının, hak ettiği değerin teslim edilmesini istiyoruz. Bizler Aile Hekimliği (AH) modelinin uygulanmaya başlamasıyla yok olan, ebelerin sosyalleştirme dönemindeki koruyucu sağlık hizmetleri arasında yer alan vazgeçilmez konumunun tekrar inşa edilmesini istiyoruz” dedi.

‘MESLEĞİMİZİ İCRA EDEMEZ HALE GETİRİLDİK’

Meslektaşlarının emeklerinin kıymetini bilmeleri gerektiğini ifade eden İçöz, sağlık politikalarının ebelerin ihtiyaçlarına cevap vermesi gerektiğini ve mesleki özerkliğin sağlanması için çaba gösterilmesi gerektiğini belirterek, “Ebelik bölümünü severek seçen bizler, nitelikli bir eğitimin mesleki saygınlık açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Yeterli sayıda akademisyenin olduğu, yeterli sayıda akademisyenin ise ebe olmasını, üniversitelerimizin mesleki eğitim verecek alt yapıya sahip olmasını, uygulama alanlarının yeterli olmasını ve öğrenci kontenjanlarını sağlık insan gücü planlamalarına göre belirlenmesini istiyoruz. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonu annenin ve bebeğin sağlığının korunmasındaki ve geliştirilmesi, üreme sağlığı başta olmak üzere koruyucu sağlık hizmetlerinin sunumundaki rolümüz ve sağlık örgütlenmesindeki önemi nedeniyle severek seçtiğimiz mesleğimizi uygularken, saygın bir konumda olduğumuzu düşünmek istiyoruz.  Bizlere bugünlerde saygın bir konumda olmadığımız duygusu yaşatılmaktadır. Çoğumuz görev tanımlarımızın, yetki ve sorumluklarımızın belirli olmadığını, yeterli ücret alamadığımızı, meslek özerkliğimizin ve iş güvencemizin olmadığını düşünmekte ve gelecekten kaygı duymaktayız. Hemşire insan gücü yetersizliğini gidermek için sağlık politikacılarının günü kurtarma araçları meslek kimliklerini, itibarlarını değersizleştirirken halkın yani aynı zamanda bizlerin nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını da ihlal ederken biz Ebeler olarak hemşirelik mesleğinin gölgesinde bırakıldık. Hatta sağlık istatistiklerinde bile ülkemizde ne kadar ebe çalıştığını bile göremeyiz. Hemşire ve ebe sayısı diye geçen istatistiklerde de potada eritilme hali devam eder. Oysa biz hiçbir mesleğin gölgesinde bırakılmadan yetki belgeleri ile mesleklerimizden vazgeçmek istemiyoruz. Biz Ebeler, çalıştığımız kurumlarda iş güvenliği ile ilgi sorunlar yaşamaktayız. Kesici delici alet yaralanmaları, doğum sırasında vücut sıvıları ile temas sonucunda biyolojik risklerle, yetersiz sayıda istihdam sonucu aşırı iş yükü ve iş yükünün yol açtığı iş stresi yaşıyoruz. Yöneticilerin baskıcı tutumları, angarya iş dayatmaları, meslek özerkliğinin yok sayılması biz ebeleri her geçen gün mesleklerimizden soğutuyor. Performans ve sayı baskısı nedeniyle aile hekimliklerinde de hastanelerde de mesleğimizi icra edemez hale getirildik” açıklamalarına yer verdi.

EBELİK YASASI TALEBİ

Ebelik yasasının çıkmasını istediklerinin altını çizen Başkan Şükran İçöz, “Meslek değerini ve meslek sorunları en iyi bilenler olarak sorunlarımız giderilinceye kadar SES çıkarmaya devam edeceğiz. 5 Mayıs’larda çıkardığımız bu güçlü SES, 6 Mayıs sonrasında da hiç kesilmeden devam edecek. Bizler, insanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırının üstünde emekliliğe yansıyacak tek kalemde ücret; güvenceli istihdam, Ebelik Yasası, meslek özerkliği ve mesleki statümüzün yükseltilmesi, güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması, halk sağlığındaki rolümüz ve toplumla olan bağımızı, nitelikli eğitim ve nitelikli sağlık hizmeti üretim taleplerimizi bugüne kadar yürüttüğü mücadele pratikleri ile iktidar baskılarına rağmen hiç geri adım atmayan sendikamız SES ile birlikte duyurmaya ve taleplerimizi elde edinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.