Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeyle, 5’i kanser ilacı olmak üzere 16 ilaç daha geri ödeme kapsamına alındı. Bu yeni ilaçlar, dirençli multipl miyelom, prostat ve cilt kanseri, ileri evre kronik böbrek yetmezliği, genetik periferik nörolojik bozukluk, çocuklarda otizm spektrum bozukluğu, şizofreni, HIV-1 enfeksiyonu ve venöz yetmezlik gibi hastalıkların tedavisinde kullanılacak. 8’i yerli üretim olan bu ilaçların geri ödeme listesine alınması, vatandaşların tedaviye daha kolay erişmesini sağlayacak.
Ayrıca, aile hekimlerinin reçete edebileceği ilaç sayısının artırılması ve birçok ilaç için rapor süresinin uzatılması da dikkat çekti. Kardiyolojik, dermatolojik ve göz hastalıkları ile diyabet, hipertansiyon, major depresyon gibi yaygın hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlara erişim kolaylaştırıldı. Çölyak tedavisinde kullanılan ürünlere erişim de iyileştirildi.
‘TÜM İLAÇLAR GERİ ÖDEME LİSTESİNE ALINMALI’
Antalya Eczacı Odası Başkanı İsmail Erçin, yeni düzenlemeyle ilgili olarak, yalnızca 16 ilaçla sınırlı kalınmaması gerektiğini vurguladı. Erçin, “Devletimizin daha fazla ilacı, hatta bazı takviye edici gıda statüsündeki ürünleri de ödeme listesine alması gerekiyor. Vatandaşlarımızın sağlığı için bu çok önemli bir durum. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, devletimizin daha fazla ilacı, hatta tüm ilaçları ve bazı takviye edici gıda ürünlerini de ödeme listesine alması gerektiğini düşünüyorum. Bu, vatandaşlarımızın sağlığı açısından son derece önemli bir durum. 16 ilacın geri ödeme kapsamına alınması oldukça olumlu bir karar. Ancak, kanser gibi ciddi hastalıklarla mücadele eden vatandaşlarımızın kullanması gereken ilaçlar, bazen mahkeme yoluyla temin edilmeye çalışılıyor. Bu ilaçların da geri ödeme listesine dahil edilmesi gerektiğini yıllardır vurguluyoruz” dedi.
Kanser gibi ağır hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların ödenmeye alınmasının, vatandaşların büyük bir yükünü hafifleteceğini belirten Erçin, “Bu ilaçların geri ödeme listesine alınması gerektiğini yıllardır söylüyoruz Vatandaşlarımız, bu ilaçlara ulaşabilmek için mahkeme kapılarında tedbir kararı alıp, sosyal güvenlik kurumuna faturasını sunarak, yaklaşık 3 hafta süren bir süreçte ilaç bedellerini almaya çalışıyor. Zaten ağır bir hastalıkla mücadele eden bireyler, bir de bu bürokratik zorluklarla karşılaşıyor. Bu durum, hem adalet mekanizmasını hem de sosyal güvenlik kurumunun ayrı birimlerini gereksiz yere meşgul ediyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, ilaç firmalarıyla anlaşma yapamadığı için devletin maliyesine zarar veren bir sistem işliyor. Bu ilaçların geri ödeme listesine alınması, hem vatandaşlarımızın bu eziyetten kurtulmalarını sağlar hem de kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasına katkı sunar” ifadelerini kullandı.
