ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, TES-İŞ Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser, kamu çalışanlarının da ek zam talebinde bulunduklarını söyledi. Sadece ocak ayında enflasyonun yüzde 6,7 olarak açıklandığını hatırlatan Kayser, TÜİK’in verilerinin market raflarını tam olarak yansıtmadığını ve bu rakamların dahi oldukça yüksek bir enflasyona işaret ettiğini vurguladı. Ekonomik koşulların giderek zorlaştığını ifade eden Kayser, alım gücünün korunması ve geçim koşullarının iyileştirilmesi için somut adımlar atılması gerektiğini söyledi.
MAAŞLAR ENFLASYON KISKACINDA
Emeği karşılığı sadece aldıkları maaşla geçinmek zorunda kalan kesimin, geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kaldığını söyleyen Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası( TES-İŞ) Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser, toplu sözleşmelerde yapılan ücret iyileştirmeleri sonrasında maaşların daha ele geçmeden eridiğine dikkat çekerek, “Kamuda imzaladığımız toplu iş sözleşmeleriyle üyelerimizin ve çalışanların hakkını koruma adına önemli kazanımlar elde ettik. Toplu sözleşmeden kaynaklı yılbaşında yüzde 32,57 oranında bir zammın ardından 1 Mart tarihinde de aynı oranda bir zam artışı gerçekleşecek olsa da enflasyonun göreceli daha düşük çıkması nedeniyle gelir kaybına uğramaları gibi bir risk ortamı oluşmuştur. Bu riski ortadan kaldırmak amacıyla sendikamızın ve kamuda örgütlü diğer sendikaların girişimleriyle TÜRK-İŞ ile TÜHİS arasında bir ek protokol imzalanmıştır. Protokole göre enflasyonun düşük çıkması durumunda, Mart ayında yapılacak zammın asgari yüzde 32,57 olması ve üyelerimizin protokol öncesi duruma göre kazançlı çıkmaları garanti altına alınmıştır. Ancak bizim bunun yanında asgari ücrete, memur ve emeklilere yapılan yüksek zamların ardından tüm kamu çalışanlarına da ek zam talebimiz olmuştur” dedi.
EK ZAM TALEBİNE SONUÇSUZ KALDI
Enerji işkolunda çalışanların hayati tehlike barındıran zor şartlarla çalıştıklarını her düzeyde hükümete ve işverenlere bu durumu anlattıklarını söyleyen Başkan Kayser, ücretlerin sahadaki gerçeklere göre düzenlenmesi gerektiğini ifade ederek, “İş kolumuzda bulunan işyerlerimizden Devlet Su İşleri, TEİAŞ, EÜAŞ, TEDAŞ’ta çalışan üyelerimiz depremde, sel felaketlerinde, orman yangılarında bir fiil çalışarak büyük katkıda bulunmuşlardır. Sadece ocak ayındaki enflasyon yüzde 6,7 olarak açıklandı. TÜİK’in açıkladığı rakamlar market raflarını tam olarak yansıtmamasına rağmen devam eden oldukça yüksek bir enflasyona işaret etmektedir. Bugüne kadar ek zam talebimiz ile ilgili maalesef bir sonuç alınamamıştır. TES-İŞ olarak bir yandan 1 Mart yürürlük tarihli sözleşmelerimize tabi çalışan arkadaşlarımızın haklarını garanti altına alırken, diğer yandan yüksek enflasyonun sebep olduğu kayıplarımız için ek zam taleplerimizi dile getireceğimiz gibi yapacağımız sözleşmelerimizde günün şartlarına göre üyelerimizin satın alma güçlerini koruyacak düzenlemelere imza atmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
KAYIP YÜZDE 12 SEVİYESİNDE
Çalışanların aldıkları maaşların ilk aylardan itibaren yüksek vergi dilimine girdiğine dikkat çeken Başkan Kayser, “Sendika olarak gündeme getirdiği önemli taleplerimizden birisi de vergide adaletin sağlanmasıdır. Ocak ayında alınan maaşlar, yılsonuna doğru ciddi kayıplar yaşamaktadır. Vergide adaletsizlikten dolayı imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinde ilk altı ayda yüzde 5, ikinci altı ayda yüzde 7 toplamda yüzde 12 maaş kaybı oluşmaktadır. Enflasyonun bu şekilde yükselmeye devam etmesi durumunda daha önce imzaladığımız sözleşmeler kapsamında çalışan üyelerimizin ücret zamları ve kazanımları anlamını yitirmektedir. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Bu yöndeki düzenleme taleplerimizin yerine getirilmesini bekliyoruz. Özel sektörde çalışan üyelerimiz de enflasyondan olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Devam eden toplu iş sözleşmesi müzakerelerimizi mevcut ekonomik koşullar ve üyelerimizin talepleri temelinde zam taleplerimizle sürdürüyoruz. Enflasyonun ve piyasada temel tüketim kalemlerine yapılan anlamsız ve gerekçesiz zamların bir an evvel dizginlenmesini gerekmektedir” dedi.