İşte ülkenin esas gündemi bu, halkın ekonomik kırılma noktası ve geçim derdi. Emeklinin, asgari ücretlinin hatta üniversitelinin barınma ve geçim sorunu... Ama görüyoruz ki siyaset yapanların gündemi farklı, yani vatandaşın dediği gibi ‘boş konuşmalar'... Anladık da yaşam nereye gidiyor? Tıngır mıngır gidiyor işte. Enflasyon yıllık bazda yüzde bilmem kaç olmuş, dolar kendi rekorunu kırmış. Maaşlar artık erime değil, puff olmuş. Alım gücü, döviz kuruna yenik düşmüş. Ülkenin ve milletin en önemli meselesi pahalılık olmuş. Sahi, eskiden toplumun 'orta direği’ vardı. Ne oldu o kesime? Direk çökmüş geriye zengin ve fakir mi kalmış? Peki, nolcek bu gidişat?
***
Dolar çoktan çift haneli rakamları görür olmuş, milletin alım gücü falan kalmamış. Ardı arkası kesilmeyen zamlar, çorap söküğü gibi sökün eder olmuş. Kurun artmasıyla ardı ardına görüş belirten ekonomistler ise 'dolar arttıkça enflasyon da artıyor, bunun karşılığı fakirlik' der olmuş da bu denklemi artık vatandaş çok iyi belledi. TÜİK aylık enflasyonu açıklıyor, vatandaş açıklanan rakamı onla çarpıp sokağın enflasyonunu hesap ediyor. Var ya ülke insanı artık hesap uzmanı oldu!
***
Günden güne rekor tazeleyen dolar, millete yaşamı yaşanmaz hale getirdi. Ben yaptım oldu zihniyeti ile iğneden ipliğe gelen zamlara da zıvanadan çıkan enflasyona da ne maaş, ne güç yeter olmuş. Velhasıl-ı kelam hepimiz dertliyiz. En fazla isyankar olan da asgari ücretli, emekli ve sabit gelirli. Hani emeklinin maaşını TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranı belirliyor ya. Gösterilen düşük enflasyon, emeklinin maaşına yapılacak zammın kuyruğundan, kulağından çekiştiriyor ya. Geriye kalana 'Allah bereket versin'.
***
Ankara, sabit gelirliyi enflasyona ezdirmek istemiyormuş. Hatta vatandaşın üzerindeki yükü de hafifletmek istiyormuş. O zaman hemen artan vergileri hatırlatalım. Bu ay kira zammının TÜFE'ye göre yapılacağını hatırlatalım. Ultra bir kira artışı mı olur dersiniz? Kredi kartlarına gelecek olan limit ayarını hatırlatalım, gelirlerin sabit, giderlerin zamlı olacağını falan. Hal böyle olunca da sabit gelirli, 'maaşlar ne olacak’ diye soruyor. Emeklisi de asgari ücretlisi de dar gelirlisi de endişeli. Ee herkes kendi referansına göre konuşuyor ne yapacaksınız? Şimdi aynı teraneye düşmeyelim de ne yapalım? Tüketici zamlara yetişemez olmuş, market raflarındaki etiketler akşamdan sabaha değişir olmuş. Alınan ürün aynı, fiyatlar ayrı. Sonuç isyan aynı, terane aynı 'para yetmiyor’. Gelir sabit, gider dövizle. Ne diyordu işin uzmanları ‘bunun karşılığı fakirlik, açlık'. Şimdilik hoşça kalın. İyi haftalar olsun.