Antalya Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre; işçilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri ve verimli çalışabilmeleri için adalet temelli bir düzenin önemini vurgulayan TES-İŞ Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser, öngörülebilir enflasyon koşullarında ek protokollere ihtiyaç duymadan toplu iş sözleşmelerini yapmak istediklerini ancak mevcut ekonomik koşulların buna izin vermediğini ve çalışanların haklarının korunması için ek önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
İŞÇİ ADELETSİZLİKLER KARŞISINDA EZİLİYOR
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde emekçilerle dayanışma içerisinde olarak meydanlarda yerini alacaklarını söyleyen Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser, vergi sisteminde adaletsizlik olduğuna dikkat çekerek, “Ücretlerimiz enflasyon karşısında nasıl eriyor. Özel sektörde çalışan emekçilerimizin banka promosyonlarına şirketler el koyuyor. Patronların paravan sendikalara para dağıtarak örgütlü işyerinde yandaş bir sendikayı patronun örgütlemeye çalışıyor. Matbu dilekçe gibi karar veren Yüksek Hakem Kurulu Kararları gibi haksızlıklara karşı bütün bileşenlerimizle bu adaletsizliğe dur demek için meydanlarda olacağız” dedi.
“EMEĞİN YÜZYILI” OLMALI
“İktidarın gelecek yüzyılın “Türkiye Yüzyılı” olması hedefine ulaşılabilmesi için yegane güç alın teri ile medeniyeti inşa eden ve hayatı mümkün kılan emekçilerdir” diyen Başkan Kayser, “Türkiye yüzyılının yaşanabilmesi için işçilerin geçim derdi düşünmeden güler yüzle işyerlerine gidebilmesi ve verimli bir şekilde çalışabilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, gelecek yüzyılın “Emeğin Yüzyılı” ilan edilmesi ve sosyal adalete dayalı bir düzenin Türkiye’de ve tüm dünyada hâkim kılınması gerektiğine inanmaktayız” ifadelerini kullandı.
ÖNGÖRÜLEBİLİR ENFLASYON VURGUSU
“Pandemi ile başlayan, Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu’ya yayılan çatışmaların artırdığı ekonomik sorunların ve yüksek enflasyonun bedeli yine çalışanların omuzlarına yüklenmek istenmektedir” ifadelerini kullanan Kayser, “Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle üyelerimizin ücretleri, satın alma güçleri ve dolayısıyla yaşam standartları gerilemekte, sendikamızın toplu iş sözleşmeleri ile elde ettiği kazanımlar kısa sürede erimektedir. Bu durum özgür toplu pazarlık hakkının kullanımını engellemekte, üyelerimizin ücretlerini koruyabilmek için ek iyileştirme protokollerini zorunlu hale getirmektedir. Bizler, öngörülebilir enflasyon koşullarında ek protokollere ihtiyaç duymadan toplu iş sözleşmelerimizi bağıtlamak istiyoruz. Bunun için her asgari ücret zammını veya ücret zamlarını kendi ürünlerine fiyat artışı olarak yansıtma fırsatına dönüştüren, toplu iş sözleşmeleriyle elde edilen kazanımları işgücü maliyetlerinin arttığı iddiasıyla ortadan kaldıran sermaye kesimine engel olacak şekilde yaptırımların caydırıcı hale getirilmesi gerekmektedir. Artık market raflarındaki etiketlerin fiyat artışı yansıtmak amacıyla her gün değiştirilmesine dur denilmelidir” şeklinde konuştu.
ÖRGÜTLENMEDE Kİ ENGELLER KALKMALIDIR
Kayser sözlerine, “Sendikal örgütlenmenin önündeki anayasal, yasal ve uygulamadan kaynaklı engeller artık tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Çoğulcu demokrasi tüm kurumlarıyla işler hale getirilmeli ve sosyal adaleti gözeten yeni bir toplumsal mutabakat sağlanmalıdır. Grev yasakları gözden geçirilmeli ve özellikle grev yasağı kapsamında olan işyerlerinde; Yüksek Hakem Kurulu, farklı işkollarında çalışanların niteliklerini, iş koşullarının ve işçilerin sahip oldukları niteliklerin çalışma hayatındaki karşılığını ücretlere yansıtacak şekilde kararlar verebilmelidir. Tüm işyerlerine aynı ücret zammını uygulaması, yaptıkları eşit işlere göre çalıştıkları şirketlerin ücret politikaları sebebiyle daha düşük ücret alanların hak kayıplarını artırmaktadır. Ülkemizde adil gelir dağılımını olumsuz bir şekilde etkileyen ve vergi gelirlerinin büyük bölümünü emekçilere yükleyen vergi sisteminde değişiklik yapılması gerekmektedir. Kayıt dışı istihdam konusunda yıllardır mücadele edilmesine ve çeşitli politika ve programlar uygulanmasına rağmen henüz bir gelişme sağlanamamış, kaçak işçilik ve güvencesiz çalıştırma artış göstermektedir” diye konuştu.