Birleşik Kamu İş Antalya İl Başkanı Sadık Acar, yaptığı açıklamada, çalışan nüfusun büyük çoğunluğunun asgari ücret ve biraz üzerinde maaş aldığını, buna rağmen ülke emekçilerinin yandaş sermayeyi zengin etmek için çabaladığını belirterek, “Ülkenin çalışan nüfusunun yaklaşık yüzde 70’i sadece asgari ücret ve biraz üzerinde maaş alırken; tüm ülke emekçileri yandaş sermayeyi daha da zengin etmek için canla başla çalışır hale gelmiştir. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, yöneticiler yarattıkları bu garabeti çözmek, emekçinin yerle yeksan olan alım gücünü iyileştirmek yerine, krizin yükünü daha da halkın sırtına yüklemeye devam etmektedir. Ekonomik krizle birlikte trajik hale gelen ülke durumu, pişkin açıklamalarla trajikomik bir görüntüye dönüşmüştür” ifadelerine yer verdi.
TÜİK’E SESLENENDİ
Başkan Acar, yöneticilerin ekonomik krizin yükünü halkın sırtına yüklediğini ve TÜİK’in enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Başkan Sadık Acar, “'Avrupa bizi kıskanıyor' diye çıkılan yolda Maliye Bakanı’nın 'Hadi Papua Yeni Gine’den iyisiniz' dediği, iktidarın yalan aparatı haline gelen TÜİK’in Başkanının rezil enflasyon sepetini açıklayıp sonra resmi siteden sildiği, siyasette ‘tasarruf’ söylemleri eksik edilmezken Cumhurbaşkanı’nın uluslararası zirvelere 5 uçakla giden tek devlet yöneticisi olduğu, maaşlardaki artışın gerçek dışı belirlenen enflasyon oranlarına, vergi ve cezaların ise bu oranın 2-3 katına göre belirlendiği bir skecin içindeyiz” dedi. Başkan Sadık Acar, iktidarın uyguladığı politikaların emekçileri zor durumda bıraktığını ve TÜİK'in enflasyonu gizleyen anlayışını terk etmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu utanç tablosundaki son gelişme ise TÜİK’in yine paralel evrenden enflasyon verileri açıklaması olmuştur. Enflasyonun yüzde 75 olması ile 45 olması arasındaki tek farkın psikolojik olduğunu söyleyecek kadar ekonomi biliminden uzak olan TÜİK Başkanı’nın mahkeme kararına rağmen yıllardır açıklamadığı ve en sonunda sitesinde bir günlüğüne ilan ettiği enflasyon sepeti, üniversitelerin ilgili bölümlerinde ibret olsun diye okutulacak niteliktedir. TÜİK’in neden yıllardır enflasyon sepetini gizlediği çok iyi anlaşılmıştır” dedi. TÜİK’e seslenen Başkan Acar, “Buradan TÜİK’e sesleniyoruz: Türkiye’de 34 liraya doktor muayenesi yok. 9 bin 600 liraya ev taşıma imkanınız yok. Bu en az 20 bindir. 5 bin 800 liraya kira yok. Ülke genelinde kira ortalaması 12 bine ulaşmış, temel bir hak olan barınma, emekçinin gelirinin yarısından fazlasını yutar hale gelmiştir. 113 liraya alacağınız bir zeytinyağı yok, başka ne yok onu da söyleyelim. Utanma yok! Arlanma yok! Özür yok! Mahcubiyet yok! Vicdan yok!” açıklamalarına yer verdi. TÜİK’in tüm emekçilerin insan onuruna yaraşır adil ücret hakkını göz göre göre gasp ettiğini aktaran Başkan Acar, “TÜİK, sepet oyunlarıyla enflasyonu eksik hesaplayarak, kötü ekonomi yönetiminin yol açtığı yüksek enflasyonu gizleyerek bütün faturayı emekçilere ödetmektedir. Bunun tek bir adı vardır: Hırsızlık! Bu yalan senfonisi devam ettirilemez. İktidar ve TÜİK, enflasyonu gizleyen anlayışını ve sahte verilerle açıklanan oranları terk etmelidir. Kamu emekçilerinin sadece satın alma gücünün korunabilmesi için maaşlarına en az yüzde 41,16 oranında Temmuz’da zam yapılmalıdır. Ülkemizdeki 3,5 milyon memur ile 2, 5 milyon emeklinin yaşam koşullarını ilgilendiren 2024 yılı ikinci altı aylık (yüzde 10) artı enflasyon fark ülke gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Açıklanan enflasyon rakamlarına göre söz konusu zam oranları henüz ücretlere yansımamışken elektrik fiyatına yüzde 38 zam yapılmıştır. Ardı ardına zamlar yağmur gibi yağmaya devam etmektedir. Konfederasyonumuzun araştırmasına göre Haziran ayı açlık sınırı 20 bin 574 liraya, yoksulluk sınırı ise 61 bin 417 liraya yükselmiştir. ENAG, Haziran ayında yüzde 4,27 açıkladığı enflasyonu son 12 aylık artışını ise yüzde 113.08 olarak 6 aylık enflasyon farkını da yüzde 41,16 olarak açıkladı” açıklamalarına yer verdi.
EMEKÇİLER HAKLARINI İSTİYOR
Başkan Acar, ülkenin ekonomik sorunlarının çözümü için hakkaniyetli bir ekonomi politikası gerektiğini ve kamu emekçilerinin sadaka değil, refah artışından payına düşeni istediğini vurgulayarak, “Emeklilere asgari ücret düzeyinde aylığı çok görenler kamuda cömert harcamalara ve yandaş müteahhitlere servet akıtmaktadırlar. Milyonlarca emekçi hükümetin, emekçileri “enflasyonun altında ezdirmedik” sözüne kanmamakta hatta hükümetin dışında enflasyonun düşeceğine de kimse inanmamaktadır. Kaynak yetersizliğine, refah artışına, TÜİK verilerine, enflasyon rakamlarına, ileriye dönük hayali vaatlere inanmıyoruz. Enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında sefalet düzeyine inen maaşlar ülkenin en önemli gündemidir. “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek her türlü şatafatını sürdüren yöneticilerin, emekçilerin cebinden, çocuklarımızın önüne koyduğumuz tabaktan, eğitimden, sağlıktan ‘tasarruf’ etmesini kabul etmiyoruz. Kendi yurttaşına meyve yemeyi bile lüks hale getiren bir ülkenin itibarını ancak hakkaniyetli bir ekonomi politikası düzeltebilir diyoruz. Azdan çok, çoktan az alınan vergilerle; gerçek enflasyonun üçte biri bile etmeyen maaş zamlarıyla; Yalanla dolanla bu ülkenin gideceği tek istikamet sefalettir. Bu rota değişmeli, bu talan son bulmalı! Artık yeter diyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘ADİL BİR YAŞAM İSTİYORUZ!’
Başkan Acar, milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi, işçisi, asgari ücretlisi ve dar gelirlinin insanca bir yaşam sürmek istediğini aktararak, “Kamuda tasarruf denince kamu emekçisinin zaten kuşa dönmüş haklarına, ay sonunu bile getiremeyen alım gücüne göz dikilmesini kabul etmiyoruz. Kamu çalışanları, sadaka değil, enflasyon farkı da dahil refah artışından payına düşeni istiyor. Ülkedeki yüksek enflasyonun sebebi dar ve sabit gelirli işçiler değildir. Bu krizin faturasını ödemesi gerekenler bu krizi çıkaranlardır! Milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi, işçisi, asgari ücretlisi ve dar gelirlisi insanca bir yaşam sürmek istemekte ve bunu hak etmektedir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; enflasyonun yükselmesinde hiçbir sorumluluğu olmayan milyonlar adına sesleniyoruz: Ücretlerden, vergilere adil bir yaşam istiyoruz! İnsanlık onuruna yaraşır ücretlerle, insanca koşullarda çalışmak istiyoruz!” açıklamaları ile Kamu-İş Konfederasyonu olarak, adil ücretler ve insanca çalışma koşulları talep ettiklerini ve bu taleplerin peşini bırakmayacaklarını ifade etti.