ANTALYA Emek ve Demokrasi Güçleri,  son zamanlarda vergi zamları, alım gücünün düşmesi, geçim sıkıntısı gibi konulara dikkat çekmek için Attalos Heykeli’nin önünde kalabalık bir grup toplanarak basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü Nurettin Sönmez yaptı. Sönmez, “İnsanlık hakkı kapsamında; artan yoksulluğa, gelir bölüşümü adaletsizliğine ve açlığa karşı emekçi halkları korumak, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürebilme koşullarını sağlamak devletin temel görevidir. Bu doğrultuda haklarımızı hep birlikte koruyacağız. ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiç birimiz’ düşüncesiyle yola çıktık” dedi.

eylem2

‘ASGARİ YAŞAMA HAYIR!’

Son dönemlerde art arda gelen zamlarla ve vergilere yapılan yüksek artışlarla birlikte işçilerin ve tüm emekçilerin geçinmesi imkânsız hale geldiğini söyleyen Sönmez, “Özellikle dolaylı vergilerin artırılmasıyla birlikte zaten emekçilerin sırtında olan vergi yükü daha da katlanmış, gelir ve vergi adaletsizliği daha da artmıştır. Bu duruma karşı Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak ‘Susma haykır: Zamlara, adaletsiz vergilere, asgari yaşama hayır!’ diyoruz” ifadelerini kullandı.

‘EMEKÇİYE YÜKLENİLİYOR, SERMAYEYE AF GELİYOR’

İktidarın yıllardır uyguladığı neoliberal politikaların ülkeyi uçurumun kenarına getirdiği vurgusu yapan Sönmez, “ Bu politikalar toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan emekçilerin, dar gelirli yurttaşların aleyhine olacak şekilde krize sokmuştur.Seçim sonrasında tüketim maddelerine art arda gerçekleştirilen zamlar, halktan alınan vergilerin artırılması, TÜİK’in sahte rakamları ile emekçilere yapılan yetersiz artışlar, emeklilerin açlığa mahkum edilmesi artık kabul edilemez noktaya gelmiştir. Bütçe gelirleri ise büyük oranda emekçilerden alınan vergilerden oluşurken, kendi yarattıkları krizin faturasını her dönemde emekçilere, yoksul kesimlere yüklemektedirler. İktidar sermayeyi koruma kollama, ülke kaynaklarını sermayeye aktarma görevini ise eksiksiz yerine getirmektedir. Sermayeye vergi aflarıyle, ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının sermayeye aktarılması ile ucuz işgücü yaratmayla sermaye ülkenin sahibi haline getirilmiştir. Ülkenin gerçek sahipleri olan milyonlarca emekçi halk ise açlığa ye yoksulluğa mahkum edilmiş durumdadır” dedi.

eylem-1

‘SERMAYENİN ÇIKARLARI KORUNUYOR’

Akbelen’de yaşanan olaylara da değinen Sönmez, “ Ormanına, suyuna, toprağına sahip çıkan halka karşı iktidar savaş açmış durumdadır. LİMAK Şirketinin çıkarlarını halkın çıkarlarına tercih eden ülkenin ormanlarını yağmalamaya ortak olan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Akbelen’de yangınlara karşı su sıkması gereken Orman Bakanlığı araçlarının ormanlarını korumaya çalışan halkın üzerine su sıktığını görüyoruz. Günlerdir ülkesini, ormanlarını, suyunu korumaya çalışan köylülere karşı uygulanan zulmü, işkenceyi Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak kınıyoruz. Burada şunu görüyoruz bu gerici, doğa düşmanı, rantçı iktidar ne pahasına olursa olsun sermayenin çıkarlarını korumaya kararlıdır. Bizler de bütün emekçiler, doğaseverler, emekliler, kadınlar, gençler olarak emekçilerin, emeklilerin, kadınların, geleceğimiz olan çocuklarımızın, ezilen bütün halkların çıkarlarını korumaya kararlıyız. Hep birlikte demokratik haklarımızı kullanarak direneceğiz” diye konuştu.

eylem 3

TALEPLER SIRALANDI

Basın açıklamasının sonunda istekleri madde olarak sıralayan Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri;

·         Ormanlarımızın yok edilmesine, ülke kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesine son verilmesini istiyoruz. Akbelen halkındır katletmeyin diyoruz.

·         Yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayacak bir ücret talep ediyoruz.

·         Halkın ulaşım, sağlık, eğitim gibi alanlardan ücretsiz yararlanmasının bir hak olduğunu belirtiyoruz.

·         Zamların son bulmasını ve emekçilerin sendikal örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırılmasını grev hakkının tüm emekçilere tanınmasını istiyoruz.

·         Özelleştirmelere son verilmesini,

·         Halkın yararına kamu yatırımlarının artırılmasını,

·         Kamuda istihdamın yeterli hale getirilmesini istiyoruz.

·         Kamu kaynaklarının, faiz ve Kamu Özel İşbirliği, Yap İşlet Devret adı altında sermayeye aktarılmasına son verilmesini,

·         Vergide adaletin sağlanmasını

·         Dar gelirli milyonlarca vatandaşımızın kamu hizmetlerine parasız ulaşmasının sağlanmasını istiyoruz!  HABER/ÇİĞDEM KORKAN

Editör: Uğur Keskin