‘Emekli aylıklarını düzenli ödeme telaşı içindeyiz’ diyen Çalışma Bakanı’nı dinledim.
Yani ‘Zammı bırakın, maaş alıyorsunuz ya ona şükredin!’ der gibi.
Emeklilerin maaş alamayacakları günlere hazır olun mesajı mıdır bu?
Kıskanılan bir devlet bu hale nasıl düşer?
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklisi sayısı yaklaşık 15 milyon.
EYT düzenlemesinin de etkisiyle 2 milyon 860 bin 797 kişi de emekli maaşına hak kazandı.
Malullük, ölüm aylığı ile dul ve yetim maaşı alanlarla birlikte yaklaşık 18 milyon kişinin maaşlarını devlet ödüyor. Vermeden almak, almadan vermek devlete mahsus!
Bu kesim 20/30 yıl boyunca her ay maaşlarından devlete prim ödemedi mi?
Devlet bu primleri toplamadı mı?
Şimdi ödemek zorunda değil mi?
Devlet gelir mi toplayamıyor?
Devlet topladığı geliri iyi mi değerlendiremiyor?
Varsa bir kaçak nerede?
İsraf ne boyutlarda?
Sorun nerede?
***
Geçinmekte zorlanan emekliler, ekstra iş yapmak zorunda kalıyorlar.
Yıllar önce emekli olmuş dostlarla konuşuyorum.
25 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan arkadaşım;
‘Emekli olduktan sonra seyahat etme planları yapsam da mevcut ekonomik durumum şimdi buna pek izin vermiyor’ diyor.
Emekli Diş Hekimi dostum;
‘Yurtdışına seyahate giderdik. Şimdi Anadolu’yu gezmeye gücüm yok.’
Yaşadığım sitenin ikinci iş yapan emekli güvenlik görevlisi;
‘Köyümüze, doğduğumuz, anılarımızın olduğu köyümüze bile gidemiyoruz’
Gençliğinde çok şık giyinen Bağ-Kur emeklisi arkadaşım;
‘Giyimimden, kuşamımdan kestim. 10 yıl önce aldığım takım elbisemi giyiyorum!’
Emekli maaşları artışı yetersiz.
Enflasyon çok fazla yükseliyor.
Maaşlar geride kalıyor.
Alım gücü hiç kalmadı.
Emekliler, ‘Geçinmek için insanca yaşamak istiyoruz. Hiçbir lüks masrafımız yok. Sadece insan onuruna yakışır bir şekilde geçinmek istiyoruz’ diye feryat ederken, Çalışma Bakanı’nın ‘Emekli aylıklarını düzenli ödeme telaşı içindeyiz!’ şeklindeki sözleri emekliler üzerinde büyük bir tedirginlik yaratmıştır.
Dikkat!