GÜNDEM

‘Engellilerin sorunları çözülmeli’

Dünya Engelliler Günü kapsamında engellilerin karşılaştığı sorunlara dikkat çeken Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, eğitim ve sağlık başta olmak üzere günlük yaşamda engellilerin karşılaştıkları sorunların çözümü için yetersiz adımların atıldığını söyledi

3 Aralık Dünya Engelliler Günü sebebiyle basın açıklaması yapan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, Engellilerin, toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu ve yaşamlarını sürdürmek için engellerin kaldırılması gerektiğini, bu konuda atılacak adımların acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

ENGELLİLERİN YAŞADIĞI ZORLUKLAR ANLATILDI!

Engelliliğin doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yetilerini çeşitli derecelerde kaybetmiş, normal yaşamın gereklerine uyamama hali olduğunu ifade eden Kadir Öztürk, “Bu tanım aynı zamanda herhangi bir engeli olmayan herkesin aynı zamanda potansiyel birer engelli adayı olduğunu ifade etmektedir. Engelliler, ülkemizde ayrımcılık ve engellemeler ile her geçen gün başkaları ile eşit temelde toplumda yer almalarına engel olan sorunlarla karşı karşıyadır. Eğitim sistemine dâhil olma, toplulukta yaşama, özgürce hareket etme, spor ve kültürel faaliyetlere katılma gibi herkesin eşit haklara sahip olması gereken konular ile ilgili ciddi sorunlar yaşamaktadırlar” dedi. Öztürk konuşmasına daha sonra şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, zihinsel ya da bedensel engelli çocukların ‘Saygınlıklarını güvence altına alan, özgüvenlerini geliştiren ve topluma etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran eksiksiz bir yaşam hakkı olduğunu’ belirtmektedir. Sözleşmede ‘Engelli çocukların diğer çocuklarla aynı haklara sahip olmalarının yanı sıra, sözleşmenin 23’üncü maddesine göre özel bakımdan yararlanırlar. Bakım, her durumda ücretsiz olarak sağlanır”

‘ENGELLİLERİN YÜZDE 80 ÇALIŞMA HAYATI DIŞINDA’

Türkiye’de 12 milyona yakın engellinin eğitim ve istihdam başta olmak üzere sosyal, ekonomik ve kültürel yaşama katılma sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Kadir Öztürk, “Örneğin Türkiye’de engelli nüfusun yüzde 80’i çalışma yaşamı dışındadır. İş yasalarına göre elli ve üzeri çalışanı bulunan özel sektör iş yerlerinde en az yüzde 3, kamuda ise yüzde 4 engelli personel çalıştırılması zorunlu olmasına rağmen, gerek kamuda gerekse Milli Eğitim Bakanlığı’nda engelli atamaları yıllardır yasal olarak belirtilen zorunluluk oranının çok altında kalmıştır. MEB, engelli öğretmen atamalarını sürekli olarak ağırdan almakta, ataması yapılmayan bütün öğretmenler gibi, engelli öğretmenlerin atanması yapılmadığı için mağduriyetler yaşanmaya devam etmektedir. Türkiye, engellilerin eğitimi konusunda gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarla kıyaslandığında olması gereken düzeyin çok gerisindedir. Engellilerin eğitim alma ve meslek edinme taleplerini gerçekleştirme olanakları son derece sınırlıdır. Son yıllarda, sayıları hızla artan özel eğitim merkezlerinin denetimsiz uygulamaları nedeniyle engellilerin ve ailelerinin mağdur edildiğine ilişkin örnekler artmaktadır” dedi. HABER/ÇİĞDEM KORKAN