1980’de gerçekleştirilen darbenin ardından süregelen dönemde birçok kişi çeşitli sebeplerle idam cezasına çarptırıldı. Bu cezalardan biri de o dönem henüz 17 yaşında olan Erdal Eren’in idam cezası idi. İdam edilen Eren ölümünün üzerinden geçen 44. yılda Antalya’nın Muratpaşa İlçesi’nde bulunan Attalos Meydanı’ndan Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri’nin düzenlediği eylem ile anıldı.

DARBENİN MİRASI SÜRDÜRÜLÜYOR
Düzenlenen eylemde konuşan Melike Doğan, “17 yaşında Genç komünist Erdal Eren'in 12 Eylül faşist cuntası tarafından idam edilmesinin üzerinden tam 44 yıl geçti. Erdal 17 yıllık yaşamında yalnızca öğrenci-gençlik hareketinin değil, sermaye diktatörlüğüne karşı sınıf mücadelesinin de önderlerinden oldu.44 yıl önce darbenin ilk adımları, baskı ve antidemokratik uygulamaların yaygınlaştırılması ve bunlarla birlikte emek sömürüsünün azgınca artırılmasına olanak Sağlamak oldu. O dönemde geliştirilen ABD ve NATO ilişkileri ile ülkeyi emperyalist tekellere peşkeş çekmeyi hedefleyen politikalar sürdürüldü. Darbeye karşı mücadele eden tüm kesimler üzerine şiddetle gidildi. Ağır sömürü koşulları, gençliğin geleceğinin çalınması, kazanılmış hakların tasfiyesini içeren saldırılar karşısında gençliğin mücadelesi de sürdü. Bugün de AKP eliyle darbenin mirası sürdürülüyor” dedi.

HAK TALEBİNE TERORİST YAFTASI YAPILIYOR
‘Mevcut ekonomi politikalarının faturası emekçilere ve genç kuşaklara yıkılmaya çalışılıyor’ diyen Melike Doğan, “Sermayenin azgın sömürü programlarına öncülük eden iktidar, emekçilerin mücadelesini şiddetle bastırmaktan geri durmuyor. Yine iktidar emperyal heveslerle Ortadoğu'da pay kapma savaşlarına dalıyor. Kürt halkının ulusal taleplerine kulak tıkanırken; belediye başkanlarının yerine kayyım atanıyor. Bu tabloda gençlik kesimlerinin hak talepli mücadelesini 'terörist' yaftası ile marjinalleştirerek, milliyetçi çetelerin saldırılarıyla sönümlendirmeye çalışıyorlar. Üniversite gençliğinin barınma ve beslenme sorunu katlanıyor. Akademik özgürlükler kısıtlanıyor, üniversiteler sermayenin iş gücü ihtiyacına göre şekillenen merkezlere dönüştürülmek isteniyor. Öğrencilerin söz hakkını kullanacağı mekanizmalar ve yan yana gelebileceği alanlar yok ediliyor” ifadelerini kullandı.

BİZE BIRAKTIĞI MÜCADELE MİRASIDIR
Melike Doğan sözlerini, “Erdal Eren bahsettiğimiz sorunlar karşısında bir araya gelmenin gerekliliğinin bilincinde, en geniş mücadelenin örülmesi gerektiğini görmüş ve bunun için çabalamıştır. Erdal bu sorunların esas kaynağının kapitalist düzen olduğunun farkında, esas olarak onun karşısında mücadeleye sarılmıştır. Bugün gençlik kesimlerinin eğitim ve yaşam koşullarının sürekli kötüye gitmesinin temel sebebi de yine kapitalist düzendir. Erdal 12 Eylül darbesinin, baskıcı ve yasakçı koşullarında bir adım bile geri durmadan devrim ve sosyalizm mücadelesini sürdürmüştür. Tüm bu saldırıların karşısında örgütlü mücadeleye sarılmış, eşit ve özgür gelecek mücadelesini idam sehbasında, ölüme meydan okuyan duruşunu kararlılıkla göstermiştir. Bu mücadele Erdal Eren ve 12 Eylül Faşist cuntasının idam ederek hayatına son verdiği, dönemin gençlik ve devrimci önderlerinin bizlere bıraktığı bir mücadele mirasıdır” ifadeleri ile sonlandırdı.

Muhabir: Selim Çelik