İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Sözlerimi hemen başında bu sabah Isparta Keçiborlu‘da eğitim uçuşu esnasında kaza kırıma uğrayan askeri helikopterimiz de şehit olan altı kahramanımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin ailelerine sevenlerine silah arkadaşlarına ve Türk Silahlı kuvvetlerimize başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.

"BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ"

Aziz milletim, Türkiye Yüzyılını içeride ve dışarıda attığımız adımlarla günbegün gerçeğe dönüştürüyoruz. İnsanımızın şöyle içinden gelerek söylediği bir 'Allah razı olsun' cümlesi bizim için en büyük şereftir ve mutluluk kaynağıdır. Bugüne kadar halka hizmet, hakka hizmettir düsturuyla ülkemize ve milletimize aşkla hizmet ettik. Şimdi de diplomatik temaslarla iyi hesaplanmış stratejik hamlelerle açılışını yaptığımız proje, yatırım, hizmet ve eserlerle Türkiye’yi her alanda yüceltmenin gayretindeyiz. Şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim; Türkiye ayağına ve iradesine vurulan zincirleri tek tek parçalamaktadır. Türkiye, özgüvenli kararlı ve sabırlı bir şekilde hedeflerini gerçekleştirmektedir. Türkiye, güçlü demokrasi ile büyüyen ekonomisi ile köprü kurumlarıyla dünya meselelerinin seyrini değiştiren barışcı ve aktif politikalarıyla tarihe yön vermekte, hem kendi tarihini ve hem de insanlık tarihini yeniden yazmaktadır. Allah’a binlerce kez hamdolsun ki bugün dünden daha güçlüyüz. Bugün dünden daha özgürüz, bugün dünden daha itibarlıyız, bugün dünden daha özgüvenliyiz.

"TÜRKİYE’YE YENİ REKORLARI YENİ SEVİNÇLERİ YAŞATACAĞIZ"

Vizyonsuzlara inat umuda tutunmaya, umudu büyütmeye devam edeceğiz. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde milletimizi hayal kırıklığı yaşatmadık, bundan sonra da aziz milletimize mahcup olmayacak, milletimizi sükût hayale biz uğratmayacağız. Son 22 yıldır olduğu gibi Türkiye’yi başarıdan başarıya koşturacak, Türkiye’ye yeni rekorları yeni sevinçleri yeni heyecanları yaşatacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bir gerçeği tekrar vurgulamak durumundayım. 85 milyon olarak biz muazzam ve muhteşem bir aileyiz. Hepimiz daha mutlu daha müreffeh daha kudretli bir Türkiye hayal ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz her hedefi daha büyük hedeflerin mihenk taşı başlangıç noktası olarak görüyoruz. Tamamladığımız hizmete verdiğimiz şehirlerimize kazandırdığımız her eser yeni hizmetler yeni projeler için azmimizi kamçılıyor.

Bir depremzedenin elinden tutmak yerine kimi zaman hakaret ederek, kimi zaman afaki sözler vererek, bu sürece köstek olanları tarih affetmeyecektir. "Erdoğan bu enkazın altında kalır" diyerek tüm umudunu milletin sıkıntılarının çoğalmasına bağlayan kifayetsizleri hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyoruz. Son depremzede hak sahibi kardeşimiz de güvenli yuvasına kavuşana kadar bize durmak dilenmek dilenmek soluklanmak yok. İnşallah devlet millet birlikteliği ile yaralarımızı saracak deprem bölgemizi eskisinden daha dayanıklı bir şekilde ayağa kaldıracağız. Engelli kamu personeli Seçme sınavı dahil kamudan özel sektöre, spordan çeşitli sosyal haklara kadar geniş bir yelpazede engellilerimiz yanında olduk İnşallah bundan sonra da aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz. 

BURS ÜCRETLERİNDE ARTIŞ MÜJDESİ

Gaziantep’te ilk önce 5113 konutun anahtar ve tapu testi törenini yaptık, ardından partimizin sekizinci olağan il kongresini her zamanki gibi yine büyük bir coşkuyla gerçekleştirdik. Türkiye’nin ikinci büyük kütüphanesi olan Şahinbey Millet Kütüphanesi açarak gençlerimiz de hasret giderdik. Bu vesileyle 2024-2025 akademik yılında üniversite öğrencilerine verilen burs ve kredi tutarında %50 oranında artışa gittiğimizin müjdesini paylaştık. Önlisans ve lisans için 2000 TL olan rakamı 3000 TL’ye yüksek lisansta 4000 TL olan miktarı sekiz 6000 TL’ye doktora öğrencilerimiz için 6000 TL olan tutarı 9000 TL’ye çıkardık. Burs miktarlarını üniversite öğrencilerimize ve ailelerine hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bölgemiz ancak demokrasi ve bunun içinde bir dönüm noktası ifadesiyle tarif ve tahlil edilecek safta kritik gelişmelere sahne oluyor.

"ZORBALIKLA AYAKTA KALAN BAAS DİKTATÖRLÜĞÜ TAMAMEN ÇÖKTÜ"

Komşumuz Suriye’de 13 yıldır devam eden iç savaş dün itibari ile artık yeni bir boyut kazandı. 61 yıldır kanla zulümle baskıyla ve zorbalıkla ayakta kalan baas diktatörlüğü de tamamen çöktü. Verilen sözlere rağmen yıllardır bölücü örgütün işgali altında bulunan Tel Rıfat ve Münbiç'in teröristlerden arındırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Tabi eski rejimin çekilirken dahi kimi şehirleri bölücü terör örgütünün Suriye uzantısına bırakması aralarındaki kirli İttifakı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Ülkemizdeki ana muhalefet son ana kadar umudunu kesmediği Eset Rejimi bu süreç boyunca Türkiye karşıtı tutumunu bir an olsun terk etmemiştir. Suriye ihtilafını diyalog yoluyla çözüme çağrılarımız eski rejim tarafından küstahça reddedilmiş, ülkemizin uzattığı elin değeri bilinmemiş, manası anlaşılmıştır. Arkasında 1 milyona yakın insanın katledildiği 12 milyon insanın kaldığı bir çok şehri enkaza dönmüş bir Suriye bırakarak kaçmıştır. Zülüm ile abad olamayacağı hakikati Suriye’de bir kez daha teselli etmiştir. Milletimizin ve uluslararası kamuoyunun bilmesini isterim Türkiye, Suriye ihtilafının başından beri komşuluk hukukunun ve büyük devlet olmanın icaplarını harfiyen yerine getirmiştir. Barıştan, özgürlükten, diyalogdan adaletten Suriye’nin bir an önce huzura kavuşmasından yana olduk.

"SURİYE HALKI BİZİM KARDEŞİMİZDİR"

Devrik rejimin hasmane tutumuna rağmen Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının korunmasını savunduk. Elbette haksızlığa, hukuksuzluğa, baskıya ve zulme karşı sesimizi yükseltmekten tepkimizi ortaya koymaktan hiçbir zaman çekinmedik. Şunu da en başından beri tekrar tekrar ifade ediyoruz. Suriye ile ilgili hassasiyetimiz hiçbir zaman menfaat eksenli olmamıştır. Biz bu konuya hep vicdan penceresinden baktık. Suriye halkı bizim kardeşimizdir. Tüm kesimler ile tüm inanç gruplarıyla can dostumuzdur. Sınır uzunluğu 910 kilometrelik sınırı paylaştığımız komşularımıza sırtımızı dönmemizi bizden kim bekleyebilir? Gönlümüzün bir yarısı Antep‘te Hatay ise Şanlıurfa'da ise diğer yarısı Afrin‘dir, Halef’tir, Hama'dır, Humus'tur, Şam'dır. Tarihin ve coğrafyanın bize hatırlattığı bu gerçekleri son 13 yıldır ülke ve millet olarak bizzat yaşadık. Bilfiil tecrübe komşumuzun evinde yangın çıktığında ilk koştuğu yer burası oldu.  Suriyeli kardeşlerimiz canlarını kurtarmak için ilk önce bizim kapımızı çaldı. Az değil dört buçuk milyon Suriyeli evimizde misafir oldu. Bir dönem nüfusu 3.7 milyona ulaşan ancak şimdi sayıları 2.9 milyona düşen Suriyeli muhacirlere 13 yıl boyunca biz ev sahipliği yaptık. Bunu da inancımız ve komşuluk hukukumuzun gereği olarak memnuniyetle yerine getirdik. 

Kaynak: İHA