Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu, yasa tasarısının sahadan ve bilimden uzak, uygulanması mümkün olmayan ve toplum vicdanını rahatsız eden değişiklikler içerdiğini belirtti. 5199 sayılı kanun çerçevesinde her türlü itlaf yasaklanmış, yerel yönetimlerin sahipsiz hayvanların tedavi, rehabilitasyon, kısırlaştırma ve aşılama işlemlerini gerçekleştirmesi, ardından hayvanları yaşadığı bölgeye geri bırakması öngörülmüştü. Eşgüdüm Kurulu, yerel yönetimlerin bu yükümlülüklerini yerine getirmediğini, denetim yapılmadığını, bütçe ayrılmadığını ve kanunun gereğini yapmayanlara yaptırım uygulanmadığını ifade etti.
“ETİK, İNSANİ VE VİCDANİ DEĞİL”
Yeni yasa tasarısının sahipsiz hayvanların popülasyonunu artırarak, hayvanların refahına uygun olmayan barınaklara toplatılmasına, kısırlaştırma maliyetli olduğundan ötürü barınaklara toplanan hayvanların sahiplendirilmeye çalışılmasına, 30 gün sonra sahiplenilmeyenlerin ise ötanazi yapılarak öldürülmesine yol açabileceği belirten Eşgüdüm Kurulu, sağlıklı hayvanların ötanazisinin etik, insani ve vicdani olmadığını vurgulayarak, “Tasarıda olduğu söylenen ötanazi işlemi, hayvanların tıbbi yöntemler yoluyla, hızlı, ağrısız ve acısız bir şekilde yaşamının sonlandırılması anlamına gelmektedir. Ötanazi sağlıklı bir hayvana uygulandığında katliamdan başka bir anlam taşımaz. Sağlıklı hayvanların ötanazisi ve itlafı etik, insani ve vicdani değildir, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmamaktadır. Önerilen bu yöntem sanıldığının aksine maliyet açısından da avantajlı değildir. Hayvana ötanazi yapılmadan önce uygulanacak prosedürler ile birlikte kısırlaştırmadan daha maliyetli ve zorludur, sahipsiz hayvan popülasyonun kontrolüne yönelik aktif bir yöntem olarak da değerlendirilemez” ifadelerine yer verdi. Kurul, yasa tasarısının hiçbir sınır getirilmediğini, yorum farkına bağlı olarak suistimal edilebileceğini ve belediyelere 2028 yılına kadar hayvan bakımevi kurma zorunluluğu getirilirken, bu süreçte toplanan hayvanların durumunun belirsiz olduğunu ifade ederek ‘kuduz şüphesi’ ve ‘saldırgan hayvan’ gibi geniş anlam taşıyan ifadelerin bilime ve kanun yapma tekniğine aykırı olduğunu belirtti.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİNE YER VERİLDİ
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) tarafından önerilen ‘yakala, kısırlaştır, aşılat ve yaşadığı bölgeye geri bırak’ yaklaşımının sahipsiz hayvanların üremesinin kontrol edilmesi açısından etkili olduğu belirten Eşgüdüm Kurulu, ek çözüm önerileri sundu. Eşgüdüm Kurulu, bu öneriler arasında Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulması, nitelikli personel istihdamı sağlanması ve geçici bakımevlerinde yeterli kapasitede veteriner hekim, hayvan sağlığı yardımcı personeli ve işçi personel bulundurulması gerektiğini ifade ederek, “Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulmalıdır. Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve Veteriner İşleri Müdürlüklerinde nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanmalıdır. Geçici Bakımevlerinde kapasiteyi karşılar sayıda veteriner hekim, hayvan sağlığı yardımcı personeli ve işçi personel bulunmalıdır. Bu konuda standartlar oluşturulmalıdır. İhtiyaç duyulan bölgelerde veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden kısırlaştırma çalışmalarında destek alınmalıdır. Sahipli hayvanlar da dahil olmak üzere kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışların önüne geçilmeli, üretim yapılacaksa ilgili bakanlığın denetimi ve onayıyla yapılmalıdır. Sahipsiz kedi ve köpeklerin sokaktan sahiplenilmesi özendirilmeli, sahiplenilmesi halinde kimliklendirilmesi ile ilgili zorluklar ortadan kaldırılmalı, her yaştaki hayvan kimliklendirilebilmelidir. Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmelidir. Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır. Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar denetim altına alınmalıdır. Sahiplendirmenin özendirilmesi, devletin bu konuda destek vermesi, bireysel sahiplenmenin yanı sıra, ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır. Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden yardım alınmalı, destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir. Taslak bu haliyle yeni sorunlar doğuracaktır, çözüm hala mümkün” açıklamalarına yer verildi. Eşgüdüm Kurulu, yasa tasarısının bu haliyle yeni sorunlar doğuracağını ve çözümün hala mümkün olduğunu belirterek, yaşam hakkını savunmayan ve toplum vicdanını rahatsız edecek bu yasa değişikliğini kabul etmediklerini kamuoyuna duyurdu.