Evine hoşgeldin Herakles!


gençliğimden bu yana bitip tükenmeyen ilgi alanımdır. Hayalimdeki meslek ise arkeolog
olmaktı. Veya gazeteci. Rahmetli nenem ‘O dediğin de ne ki, mezar kazıcı mı olacaksın.
Muallim ol. Kız kısmına muallimlik yaraşır’ der fikrini beyan ederdi. Olmadı,
ikincisi kısmet oldu.Şimdi demem o ki, hani
günlerdir ulusal ve yerel medya, 2 bin yıllık Herakles Lahdi’nin 57 yıl sonra
yeniden ait olduğu Antalya’ya getirildiğini duyurdu ya, önce ‘Ne iyi etti de
evine geri döndü’ dedim ve sonrasında da merak ettim.* * *Neyi mi merak ettim. Yunan
mitolojisinde Herakles, Roma mitolojisinde Herkül olarak bildiğimiz bu yarı
tanrı yarı insan mitolojik kahramanın hikayesini ve mermer lahidin üzerinde
figürleri bulunan 12 kahramanlık görevini.Bu figürler, Herakles’in 12
değişik konumunu gösteriyormuş. Ve Herakles’in ölümünden sonra, tanrılara
kavuşmak üzere onun gücü, kuvveti, insanın doğaya, tabiata karşı olan
mücadelesini anlatıyormuş..* * *Herakles (Herkül) mitolojiye
göre, tanrı Zeus ile güzelliği ile tanınan
Alkmene’nin oğluymuş. Ve de en büyük Yunan kahramanlarından biriymiş. Ayni
zamanda Herakles, insanın doğaya karşı yenilmez oluşunu, kuvvet ve
dayanıklılığını simgeliyormuş. Doğanın saldığı afet ve musibetlerden insanlığı
daima korumuş güçlü kuvvetli ve de çok yakışıklı biriymiş. Tanrı vergisi
kuvvetinden haz duymayan Herakles, kahraman olmayı da kendi seçmemiş. Ya nasıl
olmuş? Doğduğundan beri ona kin ve nefret besleyen Hera’nın tepkisinden
kaçamamış, insafsız bir kral olan Eurystheus’un emirlerini yani 12 görevi
yapmak zorunda kalmış.* * *Verilen acımasız görevleri
bitirdiğinde ise korkunç bir yanlışlık yüzünden yanmış ve bedeninden arınıp
ölümsüzlüğe kavuşmuş. Yine mitolojiye göre bir ayrıntı, Herakles’in vücudu
yanan meşale odunlara değer değmez, bir yıldırım açık gökyüzünde parlayarak
odunlara çarpmış ve ortaya çıkan bir bulut, Herakles’i sararak onu Olympos
Dağı’na taşımış. Böylece tanrı Zeus sözünü tutmuş ve Herakles ölümsüz olmuş.* * *İşte kısaca böyle, olağanüstü
bir güce sahip olan Herakles, kıvrak zekası ile de anılan bir karakter olmuş,
mitsel bir savaşçıdan ölümsüz bir tanrıya dönüşmüş ve daha sonra kendisine bu
şekilde tapınılmış.