KÜLTÜR - SANAT

Evliyalar şehri Elmalı

Antalya’nın en şirin ilçelerinden birisi olan Elmalı, aynı zamanda ‘Evliyalar şehri’ olarak da bilinmektedir

Elmalı’da yaşamış bu manevi büyükler arasında Vahib-i Ümmi, Abdal Musa Sultan, Baltası Gedik Mahmut Baba, Ahi Baba en bilinen isimlerdir.
AHİ BABA
Ahi Baba, eski zamanlarda bir şehirdeki esnaf teşkilatının en büyüğü olarak kabul edilirdi. Ahi babaların seçimi belirli kurallar çerçevesinde yapılırdı. Ahi baba vefat ettiğinde, eğer halefi varsa onun yerine getirilirdi; aksi halde, esnafın oybirliğiyle dindar, dürüst, deneyimli ve işinde uzman bir kişi seçilir ve bu aday, padişahın onayıyla göreve başlardı. Ahî baba unvanı, Kırşehir'deki Ahi Evran Tekkesi'nde bulunan postnişine bağlıydı ve 1279 (1862) tarihli bir belgede ahî babaların icazetlerinin ve yetkilerinin Kırşehir'deki Ahi Evran Tekkesi şeyhleri tarafından verildiği kaydedilmektedir. Ahi babalar, esnaf teşkilatlarının düzenli çalışmasını sağlama, şikayetleri devlete ileterek çözüm arama ve yeni esnafa rehberlik etme gibi yetkilere sahipti. Osmanlı İmparatorluğu'nda tüm Müslüman zanaatkârlar, ahî babalar veya onların yetkilendirdiği kişilerden aldıkları izin belgeleriyle iş yapabilir ve satış yapabilirdi. Ayrıca ahî babalar, görevlerindeki idareciler aracılığıyla esnafın kurallara uygunluğunu denetler ve cezalandırma yetkisine sahipti.

Baltası Gedik Mahmut Baba
Baltası Gedik Mahmut Baba, Abdal Musa Hazretleri'nin rivayete göre oduncusu ya da kardeşi olarak bilinir. 1300'lerde yaşadığı düşünülmektedir. Anlatılana göre, Alanya Beyi'nin oğlu Gaybi, Abdal Musa dergahına intisap etmiş ve babası Gaybi'nin burada zorla tutulduğunu düşünmüştür. Bunun üzerine Alanya Beyi, adamlarını Abdal Musa'nın bulunduğu Elmalı'ya göndermiştir. Hıristiyan Teke Beyi Kılağası İsa, bu olay üzerine Elmalı'ya gitmiştir. İki taraf, günümüzdeki Baltası Gedik Türbesi'nin olduğu yerde karşılaşmıştır. Savaş sırasında Mahmut Baba, Kılağası İsa'nın kafasını baltasıyla vurmuş ve onun adamları dağılmıştır. Bu olayın ardından Abdal Musa Hazretleri, Mahmut Baba'ya bir dergah kurmasını önermiş ve bu noktada Baltası Gedik adıyla anılan yerde dergahı kurulmuştur. Eskiden Elmalı'ya ulaşan yol, Baltası Gedik mevkiinden geçmekteydi ve günümüzde bu bölgeden üç yol Elmalı'ya erişmektedir. Bu yollardan biri güneydoğudan, Gökpınar'dan gelirken; diğeri ortadan, Semahöyük'ten gelmekte ve üçüncü yol ise Bayındır'dan yukarıdan gelmektedir. Ortadan gelen Semahöyük yolu, eski Antalya yolundan Elmalı'ya erişimi sağlar. Baltası Gedik Mahmut Baba'nın türbesi, Kadim Şehir Elmalı'nın en çok ziyaret edilen mekanlarından biridir.


Abdal Musa Sultan
Altı yüzyıl önce yaşamış olan Abdal Musa Sultan, Orhan Gazi'nin yakın silah arkadaşı ve Anadolu'nun düşünürleri arasında önemli bir figürdü. Yiğitlik, aklın, inancın ve sevginin simgesi olarak kabul edilirdi ve halk arasında saygıyla anılırdı. Yazılı kaynaklarda yaşamına dair detaylı bilgiler oldukça sınırlıdır ve çoğunlukla efsanelere dayanır. Yunus Emre, Mevlana, Nasrettin Hoca ve Hacı Bektaş Veli gibi önemli isimlerle aynı değerde anılan Abdal Musa Sultan'ın mezarı, iddia edildiğine göre kendi köyünde bulunur ve ona adanmış adak yerleri koruluklar halindedir. Abdal Musa Sultan'a dair farklı söylencelere göre, Peygamber Hazreti Muhammed'in soyundan gelen Hacı Bektaş Veli'nin amcası olan Haydar Ata'nın oğlu, Hasan Gazi'nin oğlu olduğu ifade edilir. Aynı zamanda ünlü bir ozan ve düşünür olarak da bilinen Sultan, Horasan kökenlidir ve bir dönem Azerbaycan'ın Hoy kasabasında yaşamıştır, bu sebeple "Hoylu" olarak da anılmıştır. Bazı kaynaklar onu "Kösre Musa" adıyla da anar. Abdal Musa Sultan, Horasan Erenleri arasında ve Hz. Peygamber'in soyundan gelmiş bir kişidir. 14. yüzyılda yaşadığı ve Osmanlıların Bursa'yı fethetme döneminde Orhan Bey'in askerleriyle çeşitli savaşlara katıldığı ve önemli başarılar elde ettiği belirtilir. Ayrıca, Hacı Bektaş Veli'nin önde gelen halifelerindendi.


Vahib-i Ümmi
Vahib-i Ümmi, Halvetiyye Tarikatı'nın Ahmeddiyye koluna bağlı Elmalı Halvetilerinin önde gelen isimlerindendir. Asıl adı Abdülvehhab el-Ümmi el-Elmalı el-Halveti'dir. Şiirlerinde sıkça kullandığı mahlasıyla tanınır. Lakabı "Ümmi" olmasına rağmen, bu terim okuma-yazma becerisiyle ilişkili değil, aksine derin bir maneviyat ve irfanı simgeler. Vahib-i Ümmi'nin doğum tarihi net olarak bilinmemekle birlikte, Elmalı'da doğduğu kaydedilir. İlk eğitimini bölgedeki medreselerde tamamlamıştır. Tasavvufi ve manevi öğretileri ise Halvetiyye Tarikatı'nın Ahmediyye kolunun lideri olan Manisalı Yiğitbaşı Veli Ahmed Şemseddin-i Marmaravi'den almış ve ona intisap etmiştir. Marmaravi'nin vefatının ardından, Elmalı Vahib-i Ümmi aracılığıyla bir tarikat merkezi haline gelmiş ve yaklaşık üç asır boyunca bu konumu sürdürmüştür.

HABER/AYSU DURSUN