GÜNDEM

Faralya’da ağaç katliamı

Türkiye’de her yıl binlerce hektar ormanlık alan yangın ve çeşitli nedenlerle yok olurken Antalya-Fethiye sınırındaki Faralya Mahallesi’nde 80’den fazla kelebek türünün yaşadığı alanda ağaç katliamı yaşanıyor

ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Antalya-Fethiye sınırındaki Faralya Mahallesi’nde ağaç katliamı yaşanıyor. Çevre halkının iddialarına göre özel bir turizm şirketi tarafından 49 yıllığına kiralanan 83 dönümlük alanda ağaçlar kesilirken yerlerine ise villalar inşa ediliyor. Doğa katliamının bölgedeki eko sisteme ve doğa turizmine zarar verdiği ifade edildi.



RANT VE BERLİN DUVARI VURGUSU
Bölge halkı, yıllardır yaşadıkları bölgeden dışlandıklarını ve alana girişlerine izin verilmediğini söylerken ormanlık alanda kesimi yasak olan Basra ve Sandal ağaçlarının kesildiğini belirterek, “Mayıs ayında burada başlatılan inşaat çalışmalarında yüzlerce ağaç kesildi. Turizm sezonunun gelmesi ve yasak olan ağaçların kesimi nedeniyle buradaki inşaat çalışmaları geçici olarak durduruldu. 83 dönüm olarak başlatılan alan 113 dönüme kadar çıkarıldı. Bu alandaki çalışmaların 3 yıl daha süreceği ve bölgenin tamamen kapatılacağını biliyoruz. İlerleyen dönemlerde bu alanın daha da artacağını düşünüyorum. İhale şartlarına aykırı ve yasak olmasına rağmen ağaç kesimlerine dair yaptığımız tüm şikâyetlerden bir sonuç alamadık. İnşaat çalışmalarına başlar başlamaz hemen inşaat çalışmalarının başladığı girişe bir bekçi kulübesi konuldu. Ayrıca yine bu çevre halkının ve tatilcilerin girişi için ‘Berlin Duvarı’nı’ anımsatan bir duvarın da çalışmalarına başlandı” dedi.



GECELİK KONAKLAMA 25 BİN LİRA
Son yıllarda bölgede ‘Doğa içinde ultra lüks bir tatil’ amacıyla çok sayıda konaklama tesisinin de yapıldığını belirten bölge sakinleri, aile pansiyonlarının yerinin ultra lüks villalar, bungalov tarzı odalar ve 5 yıldızlı otel konseptinde yerler yapıldığını ifade ederek, “Önceden buraya doğaseverler ve sırt çantalılar gelirken özellikle son birkaç yıldır artan yapılaşma nedeniyle lüks otomobiller geliyor. Bölge yapısı gereği dar köy yollarından oluştuğu için de inanılmaz bir trafik oluştu. Bu konaklamalarda özel aşçılar ve her bir odaya özel havuzlar bulunuyor. Ortalama en düşük kişi başı gecelik konaklama 25 bin liradayken yaz aylarında yer dahi bulunamıyor. Kesimine başlanılan 113 dönümlük alan içine, futbol ve basketbol sahalarının yanı sıra bölgenin incisi olan Sümbeki Burnu’da da restoran yapılacak. Yapılacak tesis için bölge dışından da buraya özel toprak getiriliyor. Ekim ayında tekrar inşaat çalışmalarına başlanarak ağaçların kesimine başlayacaklar” dedi.



EKOSİSTEM VE DOĞA TURİZMİNE AĞIR DARBE
Dünyaca ünlü Kelebekler Koyu’nun bulunduğu bölge olan Faralya, 80’den fazla kelebek türüne ev sahipliği yapıyor. Her yıl on binlerce turistin ziyaret ettiği bölgedeki ağaç kesimleri ekosistemdeki canlıları da yok etmeye devam ediyor. Ormanlık alan içine açılan yeni yollar, çekilen çit ve duvar nedeniyle doğa yürüyüşçülerinin vazgeçilmez güzergâhı içinde bulunan Faralya etabının güney ucundaki Likya Yolu, bu nedenle şimdiden bir rotasını kaybetmiş durumda.

Kendilerine yaşanacak alan bırakılmadığını belirten mahalleli, “Ağaçlarımızı, kelebeklerimizi, yolumuzu dahi ellerimizden aldılar. Bize yaşanacak alan bile bırakmadılar” derken böylesine geri dönülmez tahribat karşısında ses çıkarmayan yetkililere ise tepkili.



YERLİ HALK KORKUYOR
İşletme sahibinin siyasi güç ve bağlantıları nedeniyle yerli halk ve çevredeki bazı işletmelerin korktuğunu bu nedenle de olaylara karşı ses çıkaramadığını belirten mahalle sakinleri, aynı zamanda baskılar nedeniyle bazı işletmelerin de yerlerini satarak bölgeden ayrıldığını ifade etti. Ayrıca mahalleli, “Burayı alan ve kesim yapan şirket aynı zamanda yine bölgede farklı yerlerde milyon dolarlık çok ciddi yatırımlar yaptı. Maddiyat ve siyasi bağlantıları nedeniyle çok sayıda işletme burada olana ses çıkaramadı ya da sesini duyuramadı. Bu yapılaşmadan zarar gören bazı işletmeler de mülklerini satarak gitmek zorunda kaldı. Ayrıca farklı baskı ve yıldırma politikaları uygulanıyor. Mahalle sakinlerine ‘Bizimle uğraşmaya kalkmayın, gücünüz yetmez. O nedenle bizimle iyi geçinmeye çalışın’ denilerek aslında bizlere gözdağı vermeye kalktılar” diyerek atalarından kalan bu toprakları da bırakıp gitmeyeceklerini söyledi.