Zamanın acımasız akışı içinde kaybolmuş bir medeniyet var. Kagrai Antik Kenti, tarih sahnesine ilk kez Otto Von Richter'in elleriyle dokunmuş. Bu antik kentte ilk saha araştırmaları onun liderliğinde yapılmış.  O günlerde, bu toprakların Roma'nın gölgesinde, Zeus'un kudreti altında bir tapınak olarak yükseldiği düşünülmüş. Antik kentin isminin zamanla değişmesine rağmen ruhu her zaman aynı kalmış. Yaklaşık iki bin yıl önceye uzanan bu kentin ismi, 1932'de Yeşilköy'den Cevizli'ye evrilmiş.

ZEUS'UN GÖZÜNDEN

Pisidyalıların elleriyle inşa edilen Zeus Tapınağı, bu topraklarda bir zamanlar tanrıların adına yükselen en eski yapı. Kalıntılar, zamanın dalgalarına karşı direnmiş, tarihin sessiz tanıkları olmuş. Bezeli tavan bloğu, sütun başlıkları ve çok daha fazlası geçmişin bir parçası. Kadın figürleri, taşlara işlenmiş desenler, insan elinin izlerini taşıyan diğer izler.

1212 3

TUTKULU ARAYIŞ

Kagrai Antik Kenti, 2002'de Koruma Kurulu tarafından 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edildi ancak bu sadece bir başlangıç. Bu topraklar, arkeologların, tarihçilerin ve tutkulu gezginlerin merakını sürekli körükledi. Her kazı, her keşif, yeni bir sır perdesini aralıyordu. Kagrai'nin sırları, yavaşça gün yüzüne çıkıyordu.

TARİHLE MODERNİZMİN BULUŞMASI

Bugün, Cevizli Mahallesi tarihle doğanın kucaklaştığı bir merkez olarak varlığını sürdürüyor. Kayalık tepelerin gölgesinde, antik kentin izleri hala korunuyor. Turizm çalışmalarıyla, bu bölgenin potansiyeli artırılmaya çalışılıyor. Geçmişle gelecek arasında bir denge kurmak her zaman zorlu bir görev olmuştur ama Kagrai'nin ruhu, bu topraklarda hala yaşıyor.

Kargai Antik Kenti Mezar Tasi

Kagrai Antik Kenti, geçmişin izleriyle dolu bu topraklar, her biri kendi hikayesini anlatan taşlarla dolu. Ve belki de en büyük efsane, bu topraklarda yaşayan insanların kalplerinde yatıyordu. Geçmişin izleri, geleceğe bir miras olarak bırakıldı ve Kagrai'nin efsanesi sonsuza kadar devam edecek.

Muhabir: ERENDİZ ÖZKURT/ÖZEL HABER