ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, temel girdi maliyetlerinde son bir yılda yüzde 300’leri aşan artışlar konut fiyatlarının artmasına neden oldu. İnşaat sektöründeki sorunların bu yıl da devam edeceğini ve sektör açısından durgun bir yıl beklediğini belirten Müteahhit Murat Zehir, “Artan maliyetler nedeniyle konuta erişimde her geçen gün zorlaşıyor. Piyasanın regüle olması ve yerine oturması iyimser şartlarda yıl sonunu bulacağını düşünüyorum” dedi.

Murat Zehir

Finansman tarafında yaşanan zorlukların inşaat sektörünü olumsuz etkileyen etkenlerin başında geldiğini belirten Müteahhit Murat Zehir, kamu bankalarında konut kredilerinin 300 bin lirayla ile sınırlandırılması ve konut kredisi faizlerinin yüzde 40’ı aşmasının konut piyasasındaki hareketliliği azalttığını belirten Müteahhit Murat Zehir, “Bugün sıfır bir dairenin maliyeti 4 milyona dayanması vatandaşın konuta erişim zorlaştırıyor. 2024’de faizlerin düşeceğini düşünmüyorum. Bu nedenle konut sektörü için zorlu bir yıl olacak. Piyasanın regüle olması ve yerine oturması en iyi şartlarda yıl sonunu bulacağını düşünüyorum” dedi.

Foto (2)-109

GELECEK BELİRSİZ

Ekonomik koşullar nedeniyle inşaat sektörünün de önünü göremediğini belirten Zehir, “ Türkiye’nin lokomotif sektörlerin başında gelenlerin bir tanesi de inşaat sektörüdür. Meslektaşlarımız, içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda üretim yapmaya çekiniyor. Yapabilenler de konutları satmakta zorlanıyor çünkü vatandaş alım gücü ciddi anlamda düşmüş durumda. Şu anda yürütülen sıkı para politikası nedeniyle enflasyonun önümüzdeki süreçte dezenflasyon sürecine gireceğini düşünüyorum. Bunun gerçekleşmesi durumunda enflasyonda daha tahmin edilebilir seviyelere gelmesiyle ancak o zaman tekrar konut sektörü de hareketlenecektir. Bu süreç sektör için sancılı geçecek” ifadelerini kullandı.

Foto (1)-121

ANTALYA’DA ACİL DÖNÜŞÜM ŞART

Zehir “Önümüzde yerel seçimler var. Bu yerel seçimlerde eski yapıların, kentsel dönüşüme girecek yerlerle alakalı, belediye başkanlarının ve mahalli idaredeki yerel yöneticilerin bu konuya kesinlikle el atmalarım gerekiyor. Antalya’da bulunan yapıların yüzde 58’ini 15 yıl ve üzeri yapılar oluşturuyor. Eski yapıların ağırlıklı olarak kent merkezinde yoğunlaşıyor. Kentsel dönüşüm Işıklar, Dokuma ve Güllük gibi eski yapıların yoğunlaştığı bölgelerden başlaması gerekiyor. Bu bölgeler Antalya’nın ilk yerleşim yeri olması nedeniyle ortalama bina yaşı diğer bölgelerin çok daha üstünde kalıyor. Bu yerlerin şehrin kalbi noktasında bulunması nedeniyle yaşanacak olası bir deprem sonrası Antalya’yı da felç etme potansiyeline sahip. Güçlendirme ve kentsel dönüşüm ilk olarak bu bölgelerden başlayarak diğer yerlere doğru kaymalıdır” şeklinde konuştu.

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ