BİRLEŞİK Kamu-İş’e bağlı Genel Sağlık-İş üyeleri memurlara yapılan zamları protesto etmek amacıyla Türkiye genelinde bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Eylemde konuşan Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, “Siyasi iktidar sahiplerinin 21 yıldır sistemli bir şekilde kamu emekçilerini açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmesini bu meydanlardan birçok kez dile getirdik ancak onlar sesimizi duymamakta ısrar ettiler. Yönetemediğiniz ekonominin faturasını biz memurlara kesemezsiniz” ifadelerine yer verdi.

WhatsApp Image 2023-07-07 at 16.27.38 (1)

‘MEMURLARI YOKSULLUĞA MAHKUM EDEMEZSİNİZ’
Uğur, “Bin 150 odalı sarayı devletin itibarı olarak görenlere, halkı aç yatarken yandaşlarına halkın kaynaklarını akıtan kifayetsiz muhterislere, kendilerini bu ülkenin sahibi sanarak, 21 yılda yerleştirdikleri sadaka kültürünü normalmiş gibi sunanlara, bu meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz. Devletin itibarı, halkın refah seviyesi ile kamu çalışanlarının emeğine verilen değer ile ölçülür. Eğer gerçekten devletin itibarını düşünüyorsanız, memurları yoksulluğa mahkum edemezsiniz. Kamu emekçilerinin yoksul olduğu bir ülkede refahtan da itibardan da bahsedilemez” dedi.
‘KAMU EMEKÇİLERİ KARANLIKTA’
Türkiye’nin bu kötü ekonomik durumu içerisinde, mücadelelerinin sadece ve sadece yoksulluk sınırı üzerindeki tek kalem maaş için olduğunu söyleyen Uğur, “Türkiye'nin yüz yılı kandırmacası ile yeni bir döneme girildiği görüntüsünü veren siyasi iktidar, önceki icraatlarını aratmayacak şekilde karanlıktaki kamu emekçilerini zifiri karanlığa gömmüştür” diye konuştu. 

‘MEMURA SADAKA VERİLİYOR’
Açıklanan memur maaşlarının açlık ve sefalete sürüklediğini ve bunun tehlikeli olduğuna değinen Genel Başkan Uğur, “Tehlikelidir çünkü yandaşlara aktarılan mali kaynakların büyüklüğü ortadayken devleti temsil eden memura sadaka anlamına gelmektedir. 2002 yılından bu yana iktidara sahip olanlar, her zam döneminde yandaş basının ‘memura müjde’ başlıkları eşliğinde milleti harap ve bitap düşürmeye devam etmiştir, etmeye de devam etmektedir. Gerçek enflasyon rakamlarının çok altında olan artışlarla memurun alım gücünü adeta kasıtlı ve maksatlı olarak her yıl azaltmıştır” dedi.

‘KİRACILAR İÇİN YAŞAMAK İMKANSIZ HALE GELDİ’
Kiraların artışlarına da değinen Uğur, “Büyük şehirlerde kiralarını ödemek için maaşlarının tamamını vermek zorunda kalan kamu emekçileri için, maaşlarıyla yaşam maliyetlerini karşılamak artık imkânsızdır. İnsan sağlığı gibi hayati bir iş yapan sağlık çalışanları, aldığı maaşlarla geçinemediği için daha fazla nöbet tutmaya mecbur bırakılmaktadır. Siyasi iktidar ve onun yandaşlığı dışında hiçbir faaliyeti bulunmayan sözde yetkili sendika yüzünden kamu emekçisi, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılındaki alım gücünün çok gerisinde kalmıştır. Bugün daha dün aldığımız yumurtadan daha az alıyoruz, ekmekten daha az alıyoruz, sütten, etten bugün daha az alıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘YANDAŞ SENDİKALARA PRİM VERİLİYOR’
Zam kararında etkili olan sendikalarla ilgili konuşan Uğur, “İktidar sahipleri, mimarı ve uygulayıcısı oldukları bu zifiri karanlık tablonun devamını sağlamak için ellerinden geleni yapmaktadır. Konfor alanını genişletmek, kamu emekçilerini sesini çıkartamayan ücretli kölelere dönüştürmek amacıyla kamu sendikacılığına getirdiği yüzde 2 barajıyla yandaş sendikalara yandaşlık primi vererek, kamu emekçilerini satın alıp memurları susturmaya çalışmaktadır” dedi. Her ne olursa olsun susmayacaklarını, sefalet zammına boyun eğmeyeceklerini söyleyen Uğur, “Hakkımızı alıncaya kadar meydanlarda olacağız. Rüzgârın karşıdan estiği zamanlarda burada olduğumuz gibi, hesap döndüğü zaman da tam burada olacağız” diye konuşmasını bitirdi.  HABER/ÇİĞDEM KORKAN


 

Editör: Uğur Keskin