KÜLTÜR - SANAT

Gökbel Yaylası'nda güreş geleneğinin izinde

Yükseklerde, Akdağ ve Sulugöl Tepe'nin muazzam kolları arasında kucaklanmış bir cennet köşesi: Gökbel Yaylası. Bu doğal güzelliklerle bezenmiş yayla, Alanya'nın gürültüsünden uzak, sakin bir atmosfer sunuyor ziyaretçilerine

Antalya'ya 140 kilometre, Alanya'ya ise sadece 7 kilometre mesafede bu gökyüzüne yakın nokta, 1650 metrelik yüksekliğiyle adeta bir doğa rüyasına davet ediyor.

Yaylanın asıl sahipleri, yaz aylarında bu masal diyarında yaşamaya devam eden Kestel Halkı. Yüksek rakımlı bu yayla, Yörük kültürünün en canlı örneklerinden biri olarak tarihte bir yolculuğa çıkarıyor misafirlerini. Her bir taşında bir hikaye, her esintisinde tarih kokan bu yayla adeta geçmişi bugüne taşıyan bir zaman kapsülü.

GÖKBEL YAĞLI PEHLİVAN GÜREŞLERİ FESTİVALİ

Gökbel Yaylası, sadece doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda geleneksel festivalleriyle de ünlü. Her yıl düzenlenen Gökbel Yağlı Pehlivan Güreşleri Festivali, iki gün boyunca süren nefes kesici müsabakalara ev sahipliği yapıyor. Yaylanın bu özel günlerinde, ünlü sanatçıların seslendirdiği şarkılar, çeşitli etkinlikler ve renkli gösteriler ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Yörük çadırlarının kurulduğu pazar alanında, bölge halkı bir araya gelerek geleneksel el sanatlarıyla, yöresel lezzetlerle buluşuyor.

GÖKBEL’İN HAZİNELERİ

Gökbel Yaylası'nda yaşam sadece festival zamanlarına mahkum değil. Yöre halkı; tarım, soğanlı bitki yetiştiriciliği, hayvancılık, arıcılık, mantarcılık gibi çeşitli faaliyetlerle meşgul. Yaylanın zengin bitki örtüsü ise adeta bir botanik cenneti sunuyor. Burada kayıtlı 600'den fazla bitki örtüsünden 115'i sadece Türkiye'ye özgü. Bu muazzam biyoçeşitlilik, Gökbel Yaylası'nı sadece bir yayla değil aynı zamanda doğal bir müze haline getiriyor.

Bölgenin en özel konuklarından biri ise Pamfilya Kertenkelesi. Endemik bir tür olan bu kertenkele, Gökbel Yaylası'nın mistik atmosferinde özgürce dolaşıyor, adeta doğanın kendi ritmini bulmuşçasına.

Gökbel Yaylası, her mevsimde farklı bir güzellik sunan, tarihle doğanın kucaklaştığı, kültürle yeşilliklerin buluştuğu bir cennet köşesi. Bu eşsiz yayla, ziyaretçilerine zamanın akışını unutturan bir huzur vaat ediyor, doğanın kalp atışları arasında kaybolmalarına olanak tanıyor. Haber/Erendiz ÖZKURT