Türkiye’nin aslında en büyük problemlerinden birisi gençlere olan güven.
Ne yazık ki gençlerimize güvenmeyi bilmiyoruz.
Daha dünkü çocuk gözüyle bakıyoruz, ne anlar diyoruz.
Tecrübe eksikliğinden dem vurup yaş almayı tecrübe zannediyoruz.
Halbuki onların dinamizmine güvensek fikirlerine saygı duysak ve şans tanısak eminim ülkemiz çok daha farklı bir noktaya taşınacaktır.
Nüfusunun çoğunun genç olduğu 86 milyonluk bir ülkede gençlere bu kadar güvensizlik duyulması da ayrı bir ironi olsa gerek.
Futbolda da aynı şey geçerli.
Tüm spor branşlarında olduğu gibi…
Kendi ez evlatlarımıza güvenmeyip dışarıdan emekliliği gelmiş oyunculara milyon dolarlar harcamak gerçekten akıl tutulmasından başka bir şey değildir.
Bir şans tanısak, biraz sabretsek zaten çok daha iyisini ortaya çıkaracaklardır.
Güven ve sabır en önemlisi…
Adana Demirspor 15 yaşında gencecik bir çocuğu takımın kalesine geçirdi.
Umarım sonuna kadar da arkasında durabilirler.
Çünkü şans vermek kadar sabretmek de önemlidir.
Sadece teknik direktörler değil, başkanlar, yönetimler ve taraftarlar da sabredebilmelidir.
Yıllarca milyon Eurolar harcayan kulüpler borç batağına girince gençlere muhtaç kalıyorsa zaten şapkalarını önlerine koyup düşünmelerinin zamanı gelmiş demektir.
Sabretmek ve şans tanımak bu kadar zor olmamalı.
Öyle değil mi?