TDK’nın güncel Türkçe sözlüğüne göre bazı kelimelerin anlamlarına bakalım.

Ateist: Tanrıtanımaz.

Ahlaksız: Ahlak kurallarına uymayan. Dürüst davranmayan, kötü huylu, terbiyesiz.

Kitapsız: Kitabı olmayan. Dört kutsal kitaptan (Kur'an, İncil, Zebur, Tevrat) hiçbirine inanmayan, dinsiz. Zalim, insafsız.

Dinsiz: Dinî inancı olmayan. Acımasız.

Sefil: Sefalet çeken, yoksul. Alçak. Yoksul veya alçak bir biçimde.

Zavallı: Acınacak kadar kötü durumda bulunan. Gücü bir şeye yetmeyen, âciz.

Kifayetsiz: Yetersiz.

Haysiyetsiz: Değeri, saygınlığı olmayan. Onursuz.

Onursuz: Onuru olmayan veya onura aykırı davranışlarda bulunan, şerefsiz, haysiyetsiz.

Namert: Korkak, alçak, mert olmayan.

Namussuz: Ahlak kurallarına uygun davranmayan, ahlak kurallarını çiğneyen. Kızgınlıkla söylenen bir söz. Ahlak kurallarına uygun davranmayarak, ahlak kurallarını çiğneyerek.

Adi: Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan. Aşağılık, alçak. Bayağı.

Alçak: Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı. Aşağıda olan, yüksek olmayan (yer). Kısa (boy). Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain.

Hain: Hıyanet eden (kimse). Zarar vermekten, üzmekten veya kötülük yapmaktan hoşlanan (kimse). Kötü niyeti olan. Sitemli bir seslenme sözü.

Sapık: Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse), gayritabii, anormal. Delice davranışları olan, meczup.

Geri zekâlı: Zekâ düzeyi gelişmemiş (kimse). Anlayışı kıt, aptal.

Eşkıya: Dağda, kırda yol kesen hırsızlar, haydutlar.

Terörist: Yıldırıcı.

Çürük: Çürümüş olan. Sağlam ve dayanıklı olmayan. Vurma veya sıkıştırma yüzünden vücutta oluşan mor leke. İş göremez, hastalıklı. Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan. Sakat.

Sürtük: Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın. Aynı anda birden fazla kişiyle gönül eğlendiren kadın. Hayat kadını.

Tür: Çeşit, cins. Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr. Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram. Türlü.

* * *

Birbirimizden korkmadan, birbirimize güven duyarak, birbirimize sarılarak iyileşelim. Baktığımız ve gördüğümüz her yerde güzel sözler işittiğimiz, güzelliklerle ve iyiliklerle çevrildiğimiz, mutlu ve huzurlu günlerle geçsin bütün günlerimiz.

Nisa Suresi, 148. ayet: Allah, zulme uğrayanlar dışında, kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez. Allah işitendir, bilendir.

"Her kim ki kötülük tohumunu eker de iyilik biçeceğini düşünürse yanlış düşünmüş olur. Kulağından pamuğu çıkar, halkın dileklerini dinle, halka adalet göster. Eğer göstermeyecek olursan unutma ki bir adalet günü vardır." Sadî-i Şîrâzî