ANTALYA’YA 150 km, Akseki ilçe merkezine 30 km uzaklıkta yer alan Güzelsu Mahallesi Toroslar’ın güney kısmında bin 198 metre rakımda, Sere Beli denilen ormanlık bir boyun noktasının gerisinde, Akdeniz’e bakan arazide alana hâkim bir tepede, ormanlık bölgenin gerisinde, yüksek bir mevkide kurulmuştur. Kuzeyinde Mahmutlu, Sadıklar, Çanakpınar ve Çimi mahalleleri, doğusunda Pınarbaşı, güneyinde Çaltılıçukur, batısında Taşlıca mahalleleri ve orman sınırı yer almaktadır. Mahallenin güney ufkundaki Akdeniz yönüne bakıldığında Kızılot sahili görülebilir.
GÜZELSU’NUN GEÇİM KAYNAĞI
Yörenin engebeli arazisi tarım yapmaya imkân vermediğinden, yöre sakinleri evlerinin bahçesinde, zati ihtiyaçlarını karşılayacak kadar domates, biber, salatalık yetiştirmekte, beslenmede genel olarak ceviz, üzüm pekmezi, ıhlamur, gibi gıdalara ağırlık vermektedir. Güzelsu’da koyun sütünden yapılan yoğurt, kıvamı ve lezzetiyle eşsiz olup keşkek ve tarhana yemekleri de ünlüdür
GÜZELSU DEĞİL SÜLLES
Güzelsu’da ilkçağlardan bu yana bölge tarihine baktığımız zaman buralarda yerleşimin olduğunu anlarız. Yapılan yüzey taramaları ile ortaya çıkan bulguları bölge tarihi ile ilişkilendirdiğimiz zaman mahallede antik dönemden bugüne kesintisiz yerleşim ve yaşamın olduğu anlaşılır. Mahallenin eski adı Silles – Sülles’dir. Bu ismin nereden geldiği tam olarak bilinmemektedir. Antalya Güzelsulu Akademisyen Osman Nuri Yıldırım’a göre, Sülles adını olasılıkla Sulla dönemi Roma’sından almaktadır. Eski kütük defterlerinde Sülhas yazılı olmasına rağmen Silyas adındaki bir kumandanın ismine dayanarak köye bu ismin verildiği söylentisi yaygındır. 1924 yılında, köy parkının bulunduğu yerdeki güzel suyu olan pınara atfen ismi Güzelsu olarak değiştirilmiştir.
BİR DİĞER ADI DEVAM-I GEBR
Yerel halkın aktarımına göre Güzelsu geçmişte Devam-ı Gebr olarak da bilinmekte idi. Yapılan yüzey taramalarında Gölgeli bölgesindeki buluntulardaki işleme ve yazılardan burada büyük bir yerleşimin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Küçük Asar mevkiindeki şimdiye kadar ibadet yeri sanılan inin de zeytinyağı ve şarap işliği olduğu öğrenilmiştir. Mahallenin Asar mevkii ise Bizans dönemi yerleşimlerine sahne olmuştur. Daha sonra Selçuklu ve Karamanoğlu Beyliği döneminde Anadolu'nun iç bölgeleri ve Toroslar'a göçen Türkmen boyları buralara kadar uzanmış ve yöre halkı ile zamanla karışıp kaynaşarak bugüne gelinmiştir. Köy ilk dönem Osmanlı kayıtlarında Devam-ı Gebr (Müslümanlığı kabul etmemiş Hristiyan mahallesi) olarak görülür ama ilerleyen yüzyıllarda Gebr sayısı sürekli azalmıştır. Osmanlı döneminde Sultan Abdülmecit, kendisine huzur hocalığı yapan Hasan Rıfkı Efendi'ye hediye mukabilinde hocanın da mahallesi olan mahalleye mecidiye medresesini yaptırmıştır. Eski Diyanet İşleri Başkanı Süllesli Ahmet Hamdi Akseki de burada öğretim görmüştür. HABER/ÇİĞDEM KORKAN
