Hacı Hasan Kemiği !...

Bu kentte ağzından salyalar saçarak bağıramazsın. Konuşamaz, yazamazsın.
Sana öyle bir şaplak vururlar ki, sesi doğudan Gazipaşa’da, Batı’da Kaş’tan duyulur.
Yüzüne karşı ne alçaklığınızı bırakırlar, ne şerefsizliğinizi,
Gıkınızı çıkartamazsınız.
Yüzsüz yüzünüz pancar gibi kızarır, sen sıtma tutmuş gibi titrersin….
Çünkü karşındaki haklıdır!
…….
Sonra sorarlar adama,
N’oldu asmalar kesmelerinize.
Nerede kaldı havadan sert yerden sıkı uçan gazeteciliğinize.
……..
Köpeksiz köy bulmuşsunuz değneksiz geziyorsunuz.
Pensilvanya çetesinden tırtıklamak, muhalefet ettiğini göstermek için elinde belgen olmadan dedikodu yaratacak sonra ona sığınıp saldıracaksın.
Makaralı Mustafa gibi aynı şeyleri diline dolayacak aynı şeyleri konuşacaksın.
Yok öyle şey!...
………
Adam hakaret ediyor birbirlerine bakıyorlar!
Üç şık var ortada birini zaten kaale almamış, birisini de dışında tutuyorum demiş.
Kim? Diye soruyorlar.
Bu kentin halkı da, siyasetçisi de, gazetecisi de balık hafızalı olamaz.
Ya da ‘mal’a yatamaz.
Yazan da belli, söyleyen de.
Kimin yazdığı da belli, kimin yazdırdığı da.
Kim çeteden besleniyorsa o!
Kim çetenin paraları ile gazete satın aldıysa o!
Kim Paralel çete ile kumpas kurduysa/kuruyorsa o!...
Kim ZAMAN’ında işbiriliği yaptıysa o!,...
….
Önceki gün birileri Hacıhasan Kemiği’nin nerede olduğunu öğrendi!
Zira oraya kadar dokundular….