Hakları için mücadele!

Sağlıkta kriz büyüyor mu dersiniz. Zira aile hekimleri 81 ilde üçüncü kez iş bıraktı ve beş gün boyunca çalışmıyorlar. Toplumun sağlık sisteminin bel kemiği olan Aile Hekimliği’nde görevli hekimi, ebesi, hemşiresi hakları için mücadele ediyor. Peki, 10 Ocak tarihine kadar hizmet vermeyecek olan aile hekimleri ne istiyor, işi bırakma nedeni ne?  İşte yanıtı, Aile Hekimleri Yönetmeliği'nin iptali. Daha önce de bu gerekçe ile iki kez iş bırakan sağlıkçılar, üçüncü kez greve çıktı. Kendilerince haklı olmalılar ki "Taleplerimizde kararlıyız” diyorlar.

***

Aile hekimleri, Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin iptal edilmesi talebiyle yine greve çıktı. Grev beş gün sürecek, yani aile hekimleri, ebe ve hemşireler 6- 10 Ocak tarihleri arasında 5 gün (3 günü gitti) hizmet vermiyor. İkinci ve üçüncü basamak sağlık çalışanları ise bugün bir gün süreyle işi bırakarak aile hekimlerine destek veriyor. Eh 'hak verilir, alınmaz' diye büyüklerimiz boşuna laf etmemiş.

***

Aile hekimleri ayrıca, aile sağlığı merkezlerinin fiziki ve tıbbi donanımının kamu tarafından sağlanmasını da istiyormuş ve dahi talepler arasında hekim başına iki bin vatandaşı aşmayacak hastanın kayıtlı olması ve sağlıkta şiddet yasasının güçlendirilmesi de yer alıyormuş. Evet, son zamanlarda sıkça izlediğimiz haberler arasında yer alan doktora, hemşireye fiziki saldırılar, tekme tokat girişip ağız burun kırmalar. Ne oluyor Allah aşkına, aklınızı mı yitirdiniz, yoksa toplum olarak psikopat mı oldunuz?

***

Aile Hekimliği'nde görevli doktor ve sağlık çalışanları “Taleplerimizde haklıyız” diyerek kararlılıklarını ortaya koyarken, “Eylemlerimize rağmen Sağlık Bakanlığı'nın, sağlıkta sorun yokmuş gibi açıklamaları, çözüm odaklı anlayıştan uzak olduklarını gösteriyor” diyor. Elbette haklısınız vatandaş da nitelikli bir sağlık hizmeti almayı hak ediyor. Eğri oturup doğru konuşalım.

***

Şu günlerde yolunda giden pek bir şey yok gibi ne dersiniz? Yanıt, gelip enflasyon ile fahiş zamlara takılıyor. Hani TÜİK konuşuyor ya enflasyonu algıya göre mi, olguya göre mi hesaplıyor anlıyor muyuz, anlamıyor muyuz. Da anladığımız tek şey, vatandaşın hesap kitap derken artık ekonomi profesörü olduğu! Duydunuz elbette emeklilere refah payı yokmuş. Ekonomistler de moral bozmaya pek hazır. Ne diyor ekonomistler “Bu günler iyi günlerimiz”. İçimden “Hadi canım sende” demek geliyor amma! Hoşça kalın.