Özel Haber/Güven Güneş
ANTALYA'DA 1968 yılında hizmete başlayan hastane 19 Şubat 2005 tarihinde Sağlık Bakanlığı'na devredilerek Antalya Atatürk Devlet Hastanesi adını almıştı. 55 yıldır Antalya'ya hizmet eden hastane binası ise Kahramanmaraş depreminden sonra yeniden gündeme geldi. 525 hasta yatağı, 18 ameliyathane, 1 doğumhane, 25 II. Seviye yoğun bakımları ile 5 yerleşkede hizmet veren hastane binası için dönemin Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, 2020 yılında yaptığı açıklamada Atatürk Devlet Hastanesi'nin yıkılacağını ve 2022 yılı sonunda yenisinin tamamlanacağını açıklamıştı. Aradan geçen zamanda ise binaya çivi bile çakılmadı. 
YENİ HASTANE YAPILACAKTI Dönemin AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, 2020 yılında yaptığı açıklamada Atatürk Devlet Hastanesi'nin yıkılıp yerine 300 yataklı otel konforunda tek kişilik odalı bir hastaneyi 2022 yılı sonunda Antalyalıların hizmetine kazandıracaklarını söylemişti. Kent merkezindeki Atatürk Devlet Hastanesi'nin de yıkılacağını belirten Taş, ' Yıkacağız ve yerine yenisini yapacağız. İlk etapta bir bina yıkılacak. Yıkılan binanın yerine yenisi yapıldıktan sonra orada poliklinik ve acil hasta alımına devam edilecek. Ardından ikinci bina yıkılıp 300 yataklı tek kişilik otel konforunda hastane yapılacak. Yeni hastane binasında iki bölüm olacak. Alt katta poliklinikler yer alacak. Diğer bölümlerde tek kişilik toplam 300 yataklı odalar yapılacak. Yoğun bakım ünitesi, diyaliz merkezi, ameliyathanesiyle nitelikli adeta 5 yıldızlı hastaneyi vatandaşımızın hizmetine sunacağız. Antalyalılar en iyi hizmete layık Bu hastane 2022 sonu 2023'ün ilk çeyreğinde bu hastaneyi hemşerilerimizin hizmetine sunacağız' ifadelerini kullanmıştı. 
ÇİVİ BİLE ÇAKILMADI İbrahim Ethem Taş'ın, 2020 yılında hastanenin yıkılıp otel konforunda yenisinin yapılacağını açıklamasının üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmesine karşın Atatürk Devlet Hastanesi binasına bir çivi bile çakılmadı. 55 yıldır hizmet veren hastane binasının depreme dayanıklı olup olmadığı da yeniden gündeme geldi. Özellikle Hatay'da hastane binasının çökmesi sonrası gözler 1999 öncesi binalara çevrilmişti. 1968 yılında hizmete açılan Atatürk Devlet Hastanesi binasının ise riskli yapı olması hem vatandaşları hem de hastanede göre yapan sağlık çalışanlarını tedirgin etmeye başladı. Her gün binlerce hastanın muayene olduğu Atatürk Devlet Hastanesi binası için gerekli adımların atılması bekleniyor. 
SAĞLIK ÇALIŞANLARI TEDİRGİN Yaşanan deprem sonrasında Antalya'da sağlık hizmeti veren kamu binalarıyla ilgili odalar ve İl Sağlık Müdürlüğü arasında bir görüşme yapıldığını belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, 'Antalya'da sağlık hizmeti veren kamu binalarının durumlarıyla ilgili bir görüşme yapıldı. Bu görüşmeden sonra binaların durumuyla ilgili İl Sağlık Müdürlüğü'nden hala bir açıklama yapılmadı. Atatürk Devlet Hastanesi'nde güçlendirme yapılması ve A bloğun ise acil yıkılması gerektiğine dair bize gelen bilgiler var. Bilindiği gibi daha önce ki yıllarda da buranın yıkılması ve yenilenmesine dair kamuoyunda çokça konuşuldu. Bu durum orada hizmet veren sağlık çalışanları üzerinde de bir baskı ve tedirginlik oluşturuyor' ifadelerini kullandı. 
KAMUOYU AYDINLATILMALIDIR Bir afet durumunda ayakta kalması gereken ilk yerlerin başında sağlık kurumlarının olması gerektiğini belirten Şükran İçöz, 'Antalya ve Türkiye'de başta hastaneler olmak üzere çok sayıda Aile Sağlık Merkezi ve özel sağlık kuruluşları sağlıklı binalarda hizmet veremiyor. Bunun son örneğini de İstanbul'da bulunan Çapa Tıp Fakültesi'nde gördük. Kolonlarından demirlerin artık dışarıya çıktığı sıvalarının döküldüğü bu tarz binalar afet durumunda ilk yıkılacak yerler olacaktır. Topluma koruyucu ve tedavi edici hizmet vermek istiyorsak binaların fiziki şartlarının uygun olması gerekiyor. Fiziki şartları uygun olmayan yerlerin çalışanlar ve vatandaşların can güvenliği için acilen tahliye edilerek diğer kurumlara nakledilmesi gerekiyor. Bu nedenle Antalya'da bulunan ve sağlık hizmeti veren kurumlarla ilgili İl Sağlık Müdürlüğü'nün kamuoyuyla bilgi paylaşması gerekmektedir' dedi.
