*** Salgının ülke genelinde, çok ciddi biçimde seyrettiğini rakamlarla anlatan bilim insanları, önleyici somut kısıtlamaların alınması konusunda ısrarcı. İstanbul'da durum vahim de ülke genelinde durum nasıl? Bunu da sahada çalışan filyasyon ekipleri, hastanelerde görevli doktor ve sağlık çalışanlarından öğreniyoruz. Gerçek günlük vaka sayısı, vefat eden ve dahi yoğun bakımlarda tedavi gören ağır hasta sayıları ilgili açıklamaları zehir zemberek. Yaşamın kırılma noktasında mıyız ne?
*** Salgının hızla yükselişi yeni tedbirler alınır mı, yeniden kapanılır mı sorularını yanıtsız bırakmadı. Ve de Korona bilim Kurulu masaya oturdu 'somut tedbirlerin hayata geçirilmesinin tavsiye edilmesi' yönünde kararı aldı. Bundan sonrası ne olur, ne biter hep birlikte yaşayıp görürüz. Şehirler arası kısıtlama, sokağa çıkma yasağı gibİ. Olacağı buydu. Şimdi olanlar oldu yeni tedbirler alındı. 'Keşke' demekte de geç kaldık.
*** Milli Eğitim Bakanlığı, salgının yükselişinin eğitimi zora soktuğunu bu nedenle özellikle okullarda kurallara uyulmasının altını çizdi kalınca. Bu arada yüz yüze eğitime ara mı verilir, ara tatil uzatılabilir mi? Uzmanlar zaten artan salgın süresince öğrencileri bekleyen tehlikeleri uzun uzadıya anlatarak, ille de 'eğitimde yol haritası' diyorlardı. Alınan tedbirlerde yüz yüze eğitim ile ilgili de salgının seyrine göre, önümüzdeki haftalarda diğer sınıfların durumlarının değerlendirileceği söyleniyordu ya.
*** Peki, ne olacak? Bilim insanlarının öngörüsü nedir? Bu konuda açıklamalar da farklı, vatandaşın algısı da. Bilgi kirliliği deseniz had safhada. Herkes alim kesilmiş, fetva veriyor! Özetlersek aklımız da fikrimiz de karışık. Son umudumuz aşı. Aşı bulununca korona biter mi ki? Veya diyelim ki aşı bulundu, organizasyonu nasıl olur? Herkes aşılanır mı? Pek çok deli soru. Hani hayatı eve sığdıramadık ya. Geçmiş olsun.