ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, 2020 yılında Aplastik Anemi teşhisi konulan ilik nakli ile hayata yeniden tutunan Doktor Cihat Karlıdağ verdiği yaşam mücadelesini ve nakillerin önemini anlattı. Karlıdağ, 3 yılı aşkın süredir verdiği yaşam mücadelesini kardeşinden aldığı ilik nakli ile kazandı. Karlıdağ “İlik nakli denilince doğru sanılan fakat çok sayıda yanlış bilgi mevcut. İlik nakli çok kolay bir işlemdir ve kan yoluyla da verilebilir. İlik nakli bekleyen yüz binlerce insanın hayatını kurtarmak bu kadar kolay” diyerek vatandaşları ilik nakli bağışçısı olmaya davet ediyor.
KARDEŞİ SAYESİNDE HAYATA TUTUNDU
Hastalığı nedeniyle bir süre boyunca kemoterapi tedavisi de gören Doktor Cihat Karlıdağ, bu süreç boyunca fiziksel olarak büyük bir mücadele verdi. Tedavi sırasında ailesi, arkadaşları ve meslektaşları da verdiği manevi destek ile tedavi süreci boyunca umudunu hiç kaybetmediği belirten Karlıdağ’a yardım eli en yakınından kardeşi Okan Karlıdağ’dan geldi. Kardeşinden aldığı ilik ile hayata tekrar tutunduğunu belirten Karlıdağ, “Sırt ve halsizlik nedeniyle 2020 yılının Kasım ayında Akdeniz Üniversitesine Hastanesi aciline başvurdum. Bu süreçte kan değerlerimin düşük olması çıkması nedeniyle şüphe üzerine farklı testlere de başvuruldu. Süreç sonunda Aplastik Anemi teşhisi konuldu. Hastalık nedeniyle bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle karaciğerimde iltihaplanma meydana geldi. Bu süreç aynı zamanda Covid’in de pik yaptığı döneme gelmesi nedeniyle hastanede özel bir odada da 6 ay boyunca tek başıma kalmak zorunda kaldım. Bu süreçte ailem dışında kimseyle görüşemiyordum. Hastalığımın kesinleşmesi sonrasında ilik nakli arayışına girdim. Kardeşimden kan yoluyla alınan ilik ile uyumum yüzde 66 çıktı. Nakil konusunda en az yüzde 85 ile 90 arasında bir uyum olması istenilse de maalesef ülkemizde yetersiz bağışçı sayısı nedeniyle bu nâkili gerçekleştirildi. Düşük bir oran olsa da bu nakil tedaviye cevap verdi. Tedavinin ardından şu anda rutin hayatıma ve bu süreç boyunca uzak kaldığım mesleğime de geri döndüm” dedi.
BAĞIŞÇI SAYISI ARTIRILMALI
Türkiye’de bağışçı sayısının yetersizliği nedeniyle birçok farklı hastalıktan mustarip kişilerin ilik nakline ihtiyaç duyduğunu ve bu kişilerin genellikle ilk olarak 1. dereceden yakınlarına başvurduğunu beliren Doktor Karlıdağ, “Her ne kadar çoğu zaman en uygun donör adayları aile üyeleri olsa da, her zaman böyle bir uyumun sağlanamıyor. Kardeşimden aldığım ilik buna en güzel örneklerden biri sanırım. Buna düşük uyuma rağmen tedavi başarılı oldu fakat başarılı olmasaydı belki de bugün yaşamayacaktım. Bu yüzden ilik nakli ile ilgili vatandaşların yanlış bildiklerinin düzeltmesi gerekiyor. İlik nakli denilince vatandaşların kafasında oluşan ‘organ bağışı’ gibi bir algı var. Bağışçı yalnızca bir kan bağışıyla dahi bir insanın hayatını kurtarabilir. Bu nedenle bu yanlış bilgiyi düzeltmek ve doğru bilgilendirmek adına kamu spotlarının büyük bir öneminin olduğunu düşünüyorum. Bağışçının hasta ile aynı şehirde bile olması gerekmiyor. Kan veya küçük operasyonla verilen ilik, bağışçının vücuduna veya rutin hayatını devam ettirmesi konusunda en ufak zararı olmuyor. Ufak bir kan örneğiyle bağışçı listesine girebilirsiniz. İhtiyaç duyulması ve uyum sağlanması halinde sizinle iletişime geçiliyor. Vereceğiniz bir kan ile aslında bir kişinin değil onlarca kişinin de hayatını kurtarabilirsiniz. Şu anda hayata tutunmayı ve ilik nakli bekleyen yüz binlerce insan var. Bağışçısı sayısının yetersiz olmasının tamamen yanlış algılardan dolayı oluştuğunu düşünüyorum. Öyle olmasaydı milyonlarca insan her ay düzenli olarak kan bağışçısı olmazdı. Yardımlaşma ve el uzatma kültürümüzün en önemli özelliklerinden biri. Bir insanı yaşatma ve hayatta tutmaktan daha önemli ne olabilir ki? Her yaşta insanın hayatının her hangi bir döneminde farklı hastalıklar nedeniyle ilik nakline ihtiyaç duyabilir. Bunun yaşı ve zamanı yok” ifadelerini kullandı. Karlıdağ ayrıca vatandaşları bağışçı olmaları konusunda gönüllü olmaya çağırıyor.