Fethiye’yi anlatırken ilk aklıma gelen şey, bu bölgenin sunduğu güzelliklerin ne kadar çeşitlendiği… Yeşilin her tonundan mavinin en derin rengine, tarihsel zenginliklerden doğal harikalara kadar her köşe bir başka dünyayı keşfetmeye davet ediyor. Fethiye, doğanın, tarihin ve denizin iç içe geçtiği bir cennet.
GEÇMİŞİN İZİNDE BİR YOLCULUK
Fethiye, Muğla’nın en gözde tatil beldelerinden biri olarak geçmişin izlerini modern yaşamla harmanlıyor. Eski adıyla Meğri olan bu bölge, adını Rumca ‘uzak diyar’ anlamına gelen Makri kelimesinden alıyor. Zaman içinde sakin bir köyden, popüler bir tatil beldesine dönüşen Fethiye, kendine has mutfağı, büyüleyici denizi ve tarihi kalıntılarıyla her türden tatilciye hitap ediyor. Hem huzurlu bir tatil arayanlara hem de adrenalin dolu bir tatil isteyenlere hitap eden bu cennet, yaz aylarında turistlerin akınına uğruyor. Her adımda karşınıza çıkacak sürprizler, Fethiye’nin büyüsünü daha da derinleştiriyor.
DOĞANIN KALBİNDE BİR CENNET
Fethiye'nin belki de en büyüleyici yerlerinden biri Kelebekler Vadisi. El değmemiş doğası ve etkileyici manzarasıyla bu vadi, Türkiye’nin en güzel yerlerinden biri olarak kabul ediliyor. Eğer doğa ile iç içe olmayı seviyorsanız burası tam size göre. Çevresindeki dağlar, vadinin derinliğine kadar uzanarak doğal bir kalkan oluşturuyor. Tekne turları ile ulaşılabilen bu vadi, kamp yapmak isteyenler için de harika bir seçenek. Doğal sit alanı olması nedeniyle tırmanış, tüplü dalış ve yamaç paraşütü gibi ekstrem sporlar yapabilir, doğanın sunduğu her türlü macerayı keşfedebilirsiniz. Eğer huzurlu bir deneyim arıyorsanız Kelebekler Vadisi’nin doğasında kaybolmak, mükemmel bir kaçış olacaktır.
TAŞ EVLERİN SIRLI DÜNYASI
Fethiye merkeze sadece 9 km uzaklıkta yer alan Kayaköy, antik Likya uygarlığının izlerini taşıyan taş evleriyle ünlü. Kayaköy, tarihi kalıntılar arasında kaybolarak geçmişe doğru bir yolculuğa çıkmanızı sağlıyor. Ölüdeniz’e yürüme mesafesinde bulunan Kayaköy, aynı zamanda Fethiye’nin derin tarihini keşfetmek isteyenler için eşsiz bir fırsat sunuyor. Eski taş evlerin arasındaki dar sokaklarda gezinirken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Burada her köşe, tarihin derinliklerine dair bir iz bırakıyor.
MAVİ VE YEŞİLİN BULUŞTUĞU YER
Ölüdeniz, Fethiye’nin en ünlü ve en etkileyici plajlarından biri. Her yıl dünyanın en güzel plajları arasında gösterilen Ölüdeniz, mavi suları, beyaz kumları ve eşsiz doğasıyla huzur dolu bir tatil vadediyor. Yüzmek, güneşlenmek veya sadece doğanın tadını çıkarmak için mükemmel bir yer. Biraz daha heyecan arıyorsanız bu plajda yamaç paraşütü yaparak denizin ve doğanın muazzam manzarasına yüksekten tanıklık edebilirsiniz. Konaklama seçenekleri de oldukça çeşitli; hem lüks otellerde kalabilir hem de daha samimi pansiyonlarda huzurlu bir gece geçirebilirsiniz.
DOĞAYLA İÇ İÇE BİR YÜRÜYÜŞ ROTASI
Fethiye’nin bir başka harikası ise 535 kilometre uzunluğundaki Likya Yolu. Bu yürüyüş rotası, Muğla’nın Ovacık Mahallesi’nde başlayıp Antalya’nın Geyikbayırı Mahallesi’nde sonlanıyor. Özellikle Nisan ve Haziran arasında oldukça yoğun olan Likya Yolu, doğaseverlerin gözdesi haline gelmiş. Akdeniz ikliminin etkisiyle yılın her dönemi rahatlıkla yürünebilir. Eğer doğayla iç içe bir yürüyüş yapmak istiyorsanız Likya Yolu kesinlikle rotanızda olmalı.
KABAK KOYU
Kabak Koyu, Fethiye’nin en sakin ve doğal koylarından biri. Faralya Köyü sınırlarında yer alan bu koy, temiz denizi, doğanın kucakladığı manzarasıyla huzur arayanlar için tam bir cennet. Konaklama seçenekleri arasında bungalov evler ya da küçük pansiyonlar yer alıyor. Kabak Koyu’nda geçireceğiniz gece ise unutulmaz olacak; gökyüzünde binlerce yıldızın altında, doğanın huzuruyla geçireceğiniz bir gece, tüm yorgunluğunuzu alacak.
FETHİYE’NİN KALBİNDE BİR YÜRÜYÜŞ
Fethiye'nin en hareketli bölgelerinden biri olan Paspatur Çarşısı, alışveriş yapmak ve yerel tatları keşfetmek isteyenler için harika bir yer. Kilim, deri, altın ve hediyelik eşyaların satıldığı dükkanlar arasında dolaşırken bölgenin kültürünü yakından hissedebilirsiniz. Ayrıca çiçek balı ve lokum gibi yerel tatları deneyimlemek için mutlaka burayı ziyaret edin. Paspatur, 24 saat canlı olan bir çarşı ve akşam saatlerinde daha da renkleniyor.
DOĞANIN GÜCÜNÜ HİSSEDİN
Fethiye’nin bir başka doğa harikası ise Saklıkent Kanyonu ve Milli Parkı. 18 kilometre uzunluğundaki bu kanyon, 200 metre yüksekliğiyle doğaseverler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Yaz aylarında serin sularında yürüyüş yaparak doğanın gücünü hissedebilirsiniz. Saklıkent, 09.00 ile 19.30 arasında açık olup doğa yürüyüşleri yapmak isteyenler için harika bir yer.
TARİHE YOLCULUK
Fethiye sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda zengin tarihsel mirasıyla da dikkat çekiyor. Tlos Antik Kenti, bölgenin en önemli tarihi kalıntılarından biri olup dağlık arazisinde oldukça iyi korunmuş yapılarıyla sizi etkileyecek. Telmessos Antik Kenti ise Fethiye’nin ilk yerleşim alanlarından biri olarak tarihi önem taşıyor. Antik tiyatro, kaya mezarları ve Roma dönemine ait kalıntılar, tarihle iç içe bir yolculuk yapmak isteyenler için kaçırılmaması gereken yerler.
LEZZET DOLU BİR KEŞİF
Fethiye mutfağı, Ege ve Akdeniz’in en güzel tatlarını bir araya getiriyor. Lokma, tatlı ya da tuzlu olarak hazırlanan hamur işleri, Fethiye’nin en sevilen lezzetlerinden biri. Ölemeç çorbası ise yöresel bir tat olarak soğan, toz biber ve hamur parçalarıyla hazırlanıyor. Et severler için ise ‘yavaş pişen et kapama’ harika bir seçenek. Çiriş otu yemeği, taze otlarla yapılan hafif ve besleyici bir yemek. Babadağ keşkek ise haşlanmış buğday ve kuzu etiyle yapılan geleneksel bir Fethiye yemeği.
Fethiye, sadece tatil yapmak için değil, aynı zamanda doğanın, tarihin ve lezzetlerin buluştuğu bu eşsiz ortamda kendinizi bulmak için mükemmel bir yer. Her adımda yeni bir keşif, her köşede bir huzur kaynağı var. Eğer doğa, tarih ve lezzetleri bir arada arıyorsanız Fethiye tam size göre!