Süper Lig'in 23. Hafta karşılaşmasında Gaziantep FK'yı ağırlayan Antalyaspor, sahadan 0-0 eşitlikle ayrılmıştı.
Mutlak galibiyet hedefleyen Antalyaspor, karşılaşma sonunda bir puana sevinecek bir futbol ortaya koymuştu.
Bu karşılaşmanın ardından ise kırmızı beyazlılar 24 puanla 17. Sıraya gerilemişti.
Yani küme düşme hattına.
Lige verilen milli arada ise takıma Fernando, Luis Adriano, Ndao, Mehmedi ve Sinan Gümüş'ü dahil eden Antalyaspor, milli aranın ardından adeta küllerinden yeniden doğdu.
Beşiktaş maçında sahaya konan mücadele, kupada Hatayspor karşısında atlanan tur derken kırmızı beyazlılar Karagümrük ve Malatyaspor galibiyetleri ile küme düşme hattından çıktı.
İşte bu durum o kadar önemli ki…
Çünkü küme düşme hattı içerisinde yer almak, oralarda gezinmek psikolojik olarak da camiaları etkiler.
Küme düşüyoruz psikolojisini atlatabilmek kolay bir şey değildir.
Teknik heyet ve futbolcular üzerinde çok büyük baskı oluşturur.
Antalyaspor, üst üste kazandığı iki maç ile bu baskıdan kurtulmuş gibi görünüyor.
Ancak asla gevşemeye gelmez.
Nasıl ki iki maç kazanınca küme düşme hattından uzaklaştıysak, iki mağlubiyette yeniden o ateş çemberinin içinde kendimizi bulabiliriz.
Bu nedenle, önümüzde oynayacak olduğumuz her maç final.
Her maçtan puanla ayrılmak zorundayız.
Ligde oynanacak olan 12 hafta bulunurken 41 puanın üzeri ligde kalacak gibi görünüyor.
Biz de 41 puanının üzerine kendimizi biran önce atmak durumundayız.
Mutlaka Nuri hoca ve ekibinin de tüm hesap kitabı bu yöndedir.
Ancak bazı oyuncuların form grafiğinde yükseliş görülürken, bazılarında ise ciddi anlamda bir düşüş var. Düşüşteki oyuncular da kendilerini toparlamalılar.
Malatyaspor karşısında sergilenen futbol, Cuma günü Adana Demirspor karşısında ortaya konulursa, sahadan puanla ayrılmak hayal olur.
Sanırım Nuri hoca ve ekibi de bu noktanın üzerine gidiyordur yada gidecektir.
Çünkü iki maç kazanarak nasıl yukarıya tırmandıysak, iki maç kaybettiğimizde ise kendimizi dipte bulabiliriz…
Aman dikkat edelim…