Kaleiçi Yat Limanı’nda çürüyen 3 deniz otobüsünün günahını Deniz Ticaret Odası eski şube başkanı, CHP eski milletvekili Hüsnü Çöllü’ye sormuştuk. Hüsnü Çöllü konuştu. Ta 1989’dan aldı meseleyi bugüne getirdi. 1989’da, 29 yaşında bir delikanlıyken DTO’ya girdiğini anlatan Çöllü, 8 dönem şube başkanlığı yaptığını, bu sürede hayata geçirdikleri projeleri sıraladı. Denizcilik Lisesi bunlardan biri mesela… Balıkçı Barınağı bir diğeri… Liste uzayıp gidiyor.
DENİZDE HAREKET YOKTU
Sonunda geldik deniz otobüslerine… Antalya’da 1980’li yıllardan beri denizi canlandırmak için çaba harcandığını, böyle bir gündem olduğunu söyleyen Hüsnü Çöllü, peş peşe yapılan Kaleiçi, Setur, Kemer, Finike, Kaş yat limanlarının kentteki tekne sayısını artırdığına vurgu yaptı. Yani Antalya’da tekne sahibi olmak, tekneyle açılmak gibi bir alışkanlık oluşmaya başladı artık. Buna sahillerdeki su sporu tesislerini de ekleyin. Yüzlerce deniz paraşütü ve su kayağı teknesi dolaşıyor kıyılarda. Daha önce üstünde kayıkların bile görünmediği deniz, artık hareketli.
TURİSTLERE ŞELALE TURU
Kundu’dan, Belek’ten, Kemerağzı’ndan turistleri yükleyen deniz paraşütü tekneleri, Düden’in denize döküldüğü yere kadar tur düzenliyor. Turistler şelalenin altında fotoğraf filan çektirip gidiyor. Kente uğradıkları, mesela Kaleiçi’nde bir kafeye otur çay içtikleri filan yok. Kent esnafına hiçbir faydası yok bu turların. Hüsnü Çöllü deniz otobüslerini işte bu nedenle önerdiklerini hatırlattı. Yani bunlar ‘deniz otobüsü’ değil, Kaleiçi’ne turist getiren tekneler olacaktı. DTO’nun önerisi böyleydi, fakat şekil değiştirdi.
TÜREL PROJEYİ DEĞİŞTİRDİ
Menderes Türel’in Deniz Ticaret Odası’nın Kaleiçi’ne tekneyle turist taşıma önerisini alıp, yolcu teknesi haline getirdiğini belirten Hüsnü Çöllü, projenin geldiği bu halden kendilerinin sorumlu olmadığını söylüyor. Bir başka detay da bu teknelerin taşıdığı yolcu sayısıyla ilgili… Bu tekneler 44 kişilik. Aslında bu çok küçük bir rakam… Çünkü Kaleiçi’ndeki tur tekneleri en az 50 kişi taşıyor. 250-250 yolcu kapasiteli tur tekneleri var. Kemer’de 800 kişilik botlar var. Alanya’da 1000 kişilik tekneler denize indirildi. Bu hacimlere bakılınca, Kaleiçi Yat Limanı’nda yatan 3 teknenin ebadı devede kulak bile değil.
DANIŞMAN KURBANI OLDU
Başka bir detay daha: Tekne sayısının 3 olduğu söyleniyor, ama aslında hepsi de sağlam durumda değil. Bozulan tekneye diğerinden parça alındığı için, toplansa ancak iki tekne çıkar. Nostaljik tramvayda da aynı durum yaşanıyor. En az 50 yıllık bu tramvayların orijinal parçası artık bulunmadığı için, biri ıskartaya çıkartılıp, parçaları diğerlerinde kullanılıyor. Sonuç itibarıyla, Deniz Ticaret Odası’nın kente deniz yoluyla turist getirme, esnafı sevindirme, halkı neşelendirme projesi siyasete kurban edilip, Antalya-Kemer arasında yolcu taşımacılığına dönüştürüldü. Antalya sahili de dikey taşımacılığa uygun değil. Deniz otobüsleri sübvanse edildi, inatla işletildi, ama verim alınamadı. Yolcu bulunamadığı için de iskeleye bağlanıp çürümeye terk edildiler. DTO’nun turistik projesini hangi danışmanların, akıldanelerin bu hale getirdiğini bulmak da mümkün değil artık. Böyle şahıslar her dönem vardır. Bilenlerden daha çok bilirler, uzmanlardan daha uzmandırlar. Her konuda konuşur, ahkam keserler. Projeyi onlar yemiş belli ki…