Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) işbirliği ile düzenlenen, İklim Değişikliği zirvesi Antalya’nın şehir merkezinde bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Programa Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, meslek odaları yetkilileri ve STK başkanları ile çok sayıda davetli katıldı.
Programda açılış konuşmasını yapan Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Başkanı Ercan Özbek dünyadaki çeşitli sorunların var olduğunu belirterek, “Gazze ve Lübnan’da insanlık dışı savaş, enflasyon ve yavaşlama, kadın ve çocuklara dönük şiddet olayları gündeminde iklim değişikliği zirvesi düzenliyoruz. Çünkü; savaş, yoksulluk, eşitsizlik, şiddet ve iklim krizi, aynı kaynaktan; küresel cehaletten, duyarsızlıktan, küresel demokrasi krizinden beslenmektedir. Bu noktadan hareketle, İklim değişikliğiyle mücadeleyi, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğin, ekolojik dengenin, nesiller arası eşitliğin, küresel barış ve iş birliğinin anahtarı olarak kavramak gerektiğine inanıyorum” dedi.
BAŞKAN BÖCEK’E TEŞEKKÜR
“Biz, 195 sanayici ve iş insanı üyemizle, bölgemizin öncü sivil toplum kuruluşu, ANSİAD olarak, böylesine önemli bir konuyu sahipleniyor ve sorumluluk hissediyoruz” diyen Özbek, “İklim değişikliği konusunu kentimiz, ülkemiz ve dünya ölçeğinde konuşmak, gündem oluşturmak, farkındalık yaratmak ve çözüm önerileri üretmek amacıyla, bugün, Antalya Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle ‘İklim değişikliği Zirvesi’ düzenliyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu sürece, bizimle sahip çıkmalarından dolayı, Sn. Muhittin Böcek Başkanım başta olmak üzere, Başkan danışmanı Lokman Atasoy ve kıymetli ekibine iş birliklerinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
GELENEKSELLİK SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
“Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yaz mevsimi, son 145 yılın en sıcak yazı olarak kaydedildi” diyen Ercan Özbek, “Geleneksel siyasetin, geleneksel ekonominin, geleneksel kurumların, geleneksel eğitimin sürdürülebilir olmadığı, yeni bir ekolojik felsefeye, ahlaka, daha kapsayıcı, daha eşitlikçi, gençlere ümit ve yön verecek yeni ekonomik ve sosyal kurumlara ihtiyaç duyulduğu ortadadır. Ekonomi cephesinde ise ticaret savaşları nedeniyle dünyada geleneksel ihracata dayalı büyüme stratejisi geçerliğini yitirmektedir. Yeşil, dijital, bölgesel ve yerel tedarik zincirleri, döngüsel ekonomik yapı hem iklim hem teknoloji politikalarının kesişme alanıdır. Yeşil geçişle verimliliği artıran yeni istihdam alanları yaratan yeşil teknoloji sektörlerine öncelik verilmesi zorunludur. Bu anlamda iklim politikaları, karbon ve su ayak izini azaltmanın, Avrupa yeşil mutabakatına uyumun, sınırda karbon düzenlemesi vergisinden kurtulmanın ötesinde sürdürülebilir, yeşil, dijital ve akıllı ekonomi ve sosyal yapıya geçiş politikaları olarak ele alınmalıdır” şeklinde konuştu.
ÇABANIN İLK ADIMI
Özbek “Antalya’nın büyük bir turizm ve tarım bölgesi olması, göç alması ve hızlı kentsel büyümesi, çevresel, ekonomik, sosyal sürdürülebilirlik konusunda daha duyarlı olmamızı gerekli kılmaktadır. Küresel rekabette yeşil sertifikasyonun şirketlerle birlikte şehirleri de ilgilendirdiğini belirtmeye ihtiyaç yoktur. Yeşil, dijital, döngüsel değer zinciri bölge, şehir ve kırsal kalkınmanın anahtarıdır. İllerimizin, ilçelerimizin her biri bu çerçevede kalkınma programlarına sahip olmalıdır. Bu süreci sürdürülebilirlik felsefesine uygun yönetişim ilkeleri içerisinde merkezi idare, yerel yönetim, kamu, özel sektör, sivil toplum iş birliğiyle yürütmeliyiz. İşte bu zirve ANSİAD ve Antalya Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde ortak çabanın ilk adımıdır” dedi.
BÜYÜK RİSK ALTINDAYIZ
Ercan Özbek’in ardından kürsüye gelen, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ANSİAD işbirliği ile düzenlediğimiz İklim Değişikliği Zirvesi’ni düzenliyor olmaktan ve ev sahipliği yapmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum” diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü; “Turizmin ve tarımın başkenti olarak övündüğümüz dünya kenti Antalya’mız, bu başarısını Toroslardan gelen temiz suyuna, Mavi Bayraklı temiz denizlerine, zengin biyoçeşitliliğine, temiz havasına, verimli topraklarına, eşsiz güzellikteki doğasına kısacası doğal çevre değerlerine borçludur. İklim krizinden en çok etkilenecek kentlerden biri olan Antalya’mızın, bundan dolayıdır ki en kıymetli hazinesi, kentin temel dayanağı çevre değerleri büyük risk altındadır.”
BİLİNÇLE HAREKET EDİYORUZ
“Son yıllarda artan aşırı yağışlar, seller, hortumlar, yüksek sıcaklıklar, mega orman yangınları gibi yaşadığımız pek çok çevre felaketi iklim krizine karşı önlem almamız gerektiğini açıkça göstermektedir” diyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Örtü altı yetiştiriciliğinde ilk sırada olan, tarımda ihracatın yanı sıra ülkemizin yüzde 50’ye yakın ürün ihtiyacını karşılayan Antalya’mızın, aynı zamanda 27 milyon yerli yabancı misafire ev sahipliği yapan turizm kentimizin iklim değişikliğinden göreceği zararlar ulusal ve uluslararası boyutlarda olabilecektir. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldiğimiz günden bu yana bu bilinçle ve bu sorumluluk ile hareket ediyoruz. Antalya’mızın sahip olduğu zengin çevre değerlerini korumak ve gelecek nesillere taşımak için nötr karbon hedefimizle ilerliyoruz. İklim değişikliği ile mücadele ve uyum kapsamında tarım, turizm, peyzaj, ulaşım, altyapı, kültür ve sanat gibi birçok alanda çevre odaklı, bilime ve tekniğe dayalı, ortak akılla çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
SİYASİ HAYATIM BOYUNCA HALKIMI ÖNCELİK EDİNDİM
“Her zaman ifade ettiğim gibi siyasi hayatım süresince kısa vadeli, dönemi kurtaran projeleri değil halkın menfaatine olan, geleceği esas alan çalışmaları ilke edindim” diyen Başkan Böcek, “Sözde göstermelik çevrecilik yerine yol arkadaşlarımla gerçekçi, sürdürülebilir çalışmaları uygulamaya özen gösteriyoruz. Maliyeti her ne olursa olsun temiz enerji yatırımlarına, çevre dostu ulaşım araçlarına, akıllı şehir ve yeşil şehir uygulamalarına, uzun vadeli çevre ve doğa dostu projelerimize yatırım yapmaya devam edeceğiz. Görevde olduğumuz son 5 yılda yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde almış olduğumuz 20 çevre ödülü çevreye karşı hassasiyetimizin en önemli kanıtıdır. TSE tarafından İklim Dostu Kuruluş Belgesi alan ilk belediye olarak binamızda karbon emisyonunu sıfırladık. Şimdi sıra Antalya’mızı iklim dostu kent yapmakta. Bugünkü zirve, iklim değişikliğine dirençli bir kent olmamız konusunda atılacak somut adımları ve yol haritasını belirleyecek, nötr karbon Antalya hedefimiz için kılavuzluk yapacaktır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
AMERİKA’NIN DÜZLÜKLERİNDEN ANTALYA’YA GELDİ
Programın açılışında son olarak kürsüye gelen Antalya Valisi Hulusi Şahin ise, “Amerika’nın geniş düzlüklerinde görmeye alışık olduğumuz fırtınalar, kasırgalar, hortumlar, tornadolar artık Antalya’da da görülmeye başlandı. Maalesef örtü altı üretim başta olma üzere tarımın başkenti olan şehrimizdeki bu yeni oluşmaya başlayan doğal afetler çok ciddi zararlar veriyor. Bu yaşananlar bile iklim değişikliğinin ne demek olduğunu, nelere yol açabileceğinin en net göstergesi” diye konuştu.
HER FAALİYETİ İKLİME GÖRE YAPMAK ZORUNDAYIZ
Vali Şahin, “Hepimizin dilinde var bu sorun ama fiiliyatta var mı? İklim değişikliği çok daha fazla sorumluluk yüklüyor. Bunların da farkında olmamız gerekiyor. Artık her türlü faaliyetimizi iklim değişikliğini hesap ederek ve bunun maliyetini kucaklayarak yapmak, planlamak zorundayız. Bu noktada yöneticiler başta olmak üzere her bir bireye gerçek anlamda görev düşüyor. Buradan çıkacak sonuçların şehre yansıması bizler için de çok değerli. Önümüzdeki dönemde yapacaklarımızı, planlarımızı bu zirvenin çıktılarıyla gözden geçireceğiz. Ben tekrar Ercan Başkan'a bu değerli etkinlik dolayı teşekkür ediyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Muhittin Böcek'e de ayrıyeten teşekkür ediyorum. Sonuçların hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hepinize saygılar sunuyorum” dedi.