İktidar konuşur, halk terler

Bugünün küresel iktidarlarının, örneğin Amerika’nın taklit ettiği Roma İmparatorluğu, yeryüzünün ilk emperyal gücü sayılabilir. Bu modern, konforlu hayatımız içinde duran bir dolu iktidar aracının, yönetim aparatının tarihi de Roma çağlarına kadar indirilebilir. Bunlardan en önemlileri kitleleri doluşturdukları tiyatro, arena, stadyum, hipodrom gibi yapılarla, bütün sosyal hayatın döndüğü hamamlar. Tabii günümüzün AVM’lerinin arkaik örneği sayılan agoraları da unutmayalım. Bütün bunlar için hamamlar, özellikle imparatorluk propagandası açısından başı çekiyordu. Çünkü insanların çokça vakit geçirdiği, spor yaptığı, sosyalleştiği, iki lafın belini kırdığı mekanlardı oralar. Roma iktidarı da tiyatro resmi olarak tiyatrolarda, sivil açıdan da tiyatrolarda konuşuyordu. Perge’nin iki büyük hamamından biri olan Güney Hamam-Gymnasion kompleksi, Pamfilya bölgesindeki benzerleriyle karşılaştırıldığında anıtsallığıyla da dikkat çeker. MS 1. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar uzanan farklı evrelere ait yapım, değişiklik ve ekleme faaliyetlerini yansıtan hamamın tabanının altındaki ısıtma sistemi günümüzde görülebilir.

Hamamda imparator salonu

Bu yapıyı dolaşırken bir Roma hamamının bölümlerini de aktaralım: Roma hamamında ilk önce apodyterium (soyunma odası) bölümüne girilir. Burada kıyafetler çıkarıldıktan sonra soğuk su havuzlarının bulunduğu frigidarium (soğukluk) bölümüne geçilir. Soğuk su havuzlarından sonra tepidarium (ılıklık) denilen bölüme geçilir. Burada terlenir ve masaj yaptırılır. Ardından caldarium (sıcaklık) adı verilen bölümde sıcak suyla banyo yapılır. Dileyen insanlar çoğu zaman modern saunaya benzeyen nemli bir buhar banyosu olan ‘sudatorium’ veya daha kuru, sıcak bir oda olan ‘laconicum’da vakit geçirirdi. Küçük ölçekli antik kentlerin hamamlarında bu bölümlerin çoğu yoktur, genelde frigidarium, tepidarium ve caldarium bulunur. 1978-1985 yılları arasında kazısı yapılan Güney Hamam-Gymnasion kompleksine giriş, palaistranın (spor alanı ya da idman yurdu) doğusuna inşa edilen anıtsal kapıdan sağlanıyordu. Dört tarafı portiklerle çevrili palaistranın kuzey kısmının bir İmparatorlar Salonu (Kaisersaal) olarak düzenlendiği düşünülüyor. Anadolu’daki birçok hamamda bulunan İmparatorlar Salonu, basit bir dikdörtgen plana sahipti. Bu salonlar imparator ve ailesinin heykelleriyle süslü sütunlarla donatılırdı. Bu salonlar, genel olarak palaistralara açılırlardı. Böylece, palaistra sütunlarının anıtsal görünümünden de yararlanılıyordu. Palaistranın güneydoğusundaki ilk mekan bir apodyteriuma (soyunma odası) benziyor. Elbise değiştirme ya da kısa bir dinlenme için kullanılan bu mekanlar aynı zamanda palaistraya geçit veriyordu.

Peison imzalı sanat galerisi

Apodyteriumun yanındaki yüzme havuzlu bölümün ise natatio olduğunu düşünülüyor. Natatio denilen bölümler, palaistradaki spor etkinlikleri sonrası temizlenme için kullanılıyordu. Ardından da frigidarium, tepidarium ve caldarium sıralanıyor. Frigidariumdaki havuzun tabanında, MS 2. yüzyıl özellikleri gösteren 7 Mousa heykeli ve boule (meclis) üyesi Eumelos oğlu Diodoros’un Apollon’a adadığı bir sunak bulundu. Bu yazıtlı sunak ve Mousa heykelleri, bu mekanda Apollon’a “Mousagetes” sıfatıyla tapıldığını gösteriyor. Frigidariumun kuzeyinde yer alan, tabanı mozaikle kaplı mekana ise ‘Claudius Peison Galerisi’ deniyor. Bu mekanın kazısında, yazıtlı duvar kaplama levhaları, kaide, sunak ve MS 2. yüzyıla tarihlenen son derece nitelikli 38 heykel bulundu. Bu heykellerin 11 tanesinde Claudius Peison tarafından bağışlandığı yazıyor.

Heykellerle kaplı akademi

Perge kazı başkan yardımcısı Aşkım Özdizbay’ın aktardığına göre, hamam-gymnasion komplekslerinde, “basilica thermarum” ya da “ambulacrum” denilen mekanlar da bulunuyordu. Sıklıkla frigidarium ile bağlantılı olan ve bazı durumlarda da palaistraya bakan bu koridor benzeri mekanlar ısıtılmaz; heykeller süslenirdi. Sosyal bir işleve sahip basilica thermarumlar buluşma yeri olarak ya da entelektüel faaliyetler için kullanılıyordu. Güney Hamamı’nda frigidarium arkasında yer alan ve palaistraya bakan, heykel ve cephe kaplamalarıyla süslenen mekanın, basilica thermarum ya da ambulacrum olabileceği ileri sürülüyor. Ayrıca hem bu mekanın batı ve kuzey duvarları, hem de Claudius Peison Galerisi boyunca devam eden mermer kaplamalı sekiler, her iki mekanın eğitim amaçlı kullanıldığını anlatıyor. Bu veriler ışığında Güney Hamam-Gymnasion kompleksinin bir üniversite olduğunu söylemek mümkün.