ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre,Antalya’nın köklü mahallerinden biri olan tarihi Haşim İşcan Mahallesi, son zamanlarda ardı ardına yanan tarihi binalar ile gündeme geliyor. Mahallenin, kent tarihine ışık tutan asırlık evlerinin yanı sıra içinde barındırdığı farklı azınlık gruplarıyla kentin hafızası durumunda olduğunu söyleyen Mahalle Muhtarı Halil Ay, “Kentin kimliğinin oluşmasında önemli bir yere sahip olan bu bölge, her geçen gün kimliğini biraz daha kaybediyor. Özellikle son dönemlerde çıkan yangınlarda çok sayıda tarihi ev ve yapılar, yanarak kül oldular” dedi.

Foto (2)-115

KENT MERKEZİNDE MAHALLE KÜLTÜRÜNÜ YAŞATIYORLAR

Eski adı Yenikapı olan Haşim İşcan Mahallesi’nde doğup büyüdüğünü söyleyen Muhtar Ay, son 2 dönemdir de mahallesinde muhtarlık görevini yürütüyor. Muhtar Ay’ın girdiği seçimlerde karşısına rakip çıkmamasının nedenini anlatan mahallelilerin, “Muhtarımız çok çalışkan ve aynı zamanda çok da sevilen biri. Bu nedenle ona rakip olmak biraz da ihanet etmektir” ifadeleriyse dikkat çekici. Muhtar Ay ise yaptığı işe âşık olduğunu söylerken ilerleyen dönemlerde muhtarlık bayrağını mahalleli gençlerden birine teslim etmek istediğini dile getirdi. Her gün en az 7 ev ziyareti gerçekleştirdiğini ve çalmadığı kapının kalmadığını söyleyen Ay, ev ziyaretlerini seçimlerden önce değil seçimlerden sonra gerçekleştirdiğine dikkat çekerek, “Daha önceki 2 dönemimde de olduğu gibi seçimlerin sonucunda tekrar muhtar çıkmam halinde bunu 3. dönemimde de devam edeceğim. Burası yaklaşık bin 500 seçmen sayısına sahip, göreceli küçük bir mahalle olması nedeniyle herkes birbirini tanıyor. Aynı zamanda kent merkezinde mahalle kültürünün yaşandığı bir yer olması dayanışmayı da güçlendiren unsurların başında geliyor” dedi.

Foto (2)-116

İMECE USULÜ DOKTOR HİZMETİ

Türkiye’de eşine az rastlanır durumlardan biri de Haşim İşcan Mahallesi’nde yaşanıyor. Mahallede bakıma muhtaç ve dar gelirli kişilerin fazla olduğunu söyleyen Ay, “Yalnız yaşayan ve bakıma muhtaç çok sayıda vatandaşımız var. 10 yıldır düzenli olarak her gün sokakta yaşayan ve muhtaç kişilere erzak ve yemek yardımının yanı sıra ihtiyaçlarına göre de giyim, eşya ve benzeri konularda yanlarında olduk. Yardımseverlerin ve esnaflarımızın da desteğiyle bunu sürdürüyoruz. Elektrik ve su faturalarını ödemekte zorlanan veya ödemeyen kişiler için de imece usulü para toplayarak karşılıyoruz. Diğer yandan sağlık nedeniyle evde bakıma muhtaç ve tedavi görmek zorunda olan vatandaşlarımız için de yine mahallemizde ikamet eden 4 doktorumuz gönüllü olarak bu hizmeti sağlıyor” ifadelerine yer verdi.

Foto (3)-74

’YANGINLAR KÜLTÜRÜMÜZÜ DE YOK EDİYOR’

Yangınların, mahallenin kültürel dokusunu ve tarihî mirasını tehdit ettiğine dikkat çeken Muhtar Ay, “Tarihî evlerin ve yapıların yok olması mahallenin karakterini ve kimliğini de kaybetmesine neden oluyor. Yangınlar nedeniyle gittikçe artan metruk bina sayısı güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Uyuşturucu ve benzeri madde alan kişilerin ilk tercihi buradaki metruk evler oluyor. Bu nedenle daha önce bazı evlerde de yangın çıktı. Yakın bir dönemde yabancı bir vatandaşa ait eve giren madde bağımlıları, evi adeta talan ederek kullanılmaz hale getirdiler. Önlem alsak da benzer sorunlar hala devam ediyor. Bu ve yangın gibi nedenlerden dolayı da çok sayıda kişi buradan taşınmak zorunda kaldı. Taşınan kişilere baktığımızdaysa çoğunluğunu atadan, dededen beri burada yaşayan insanların oluşturması, mahalle kültürünün yaşanması ve yaşatılması adına da olumsuz etki ettiği açık” şeklinde konuştu.

‘ÖZEL YERLER ÖZEL İLGİ İSTER’

Mahallenin 1993 yılında 1. derece sit alanı olarak ilan edilmesinin ardından birçok kamu kurumunun da burada söz ve yetki sahibi olduğunu söyleyen Ay, “Bölgenin kesin korunması gereken alan olarak belirlenmesinden sonra, çivi çakmak dahi izne tabi olsa da çok sayıda kaderine terk edilen tarihi metruk evler var. Yangınlardan sonra tam olarak yıkılmasa da çevre için ciddi tehlikeler oluşturan yapıların etrafına sac bir bariyer örerek önlem alınmaya çalışılıyor. Yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya çok sayıda metruk kalmış tarihi yapılarımız var. İl ve ilçe belediyeleri, Anıtlar Kurulu ve diğer sorumlu kamu kurumları arasındaki bürokrasi ve yetki alanları gibi konular nedeniyle bir türlü harekete geçilemiyor. Kurumlar arasındaki yetki ve alan sorunları çözülerek bürokrasinin hantallığı atılmalıdır. Burası özel bir bölge ve tescillenmiştir de. Böyle özel yerler, özel ilgi ister. İstediğimiz yalnızca bölgedeki sorunlara karşı çözüm. Bölge özel olsa da hizmet yok” şeklinde konuştu.

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ