İnsanoğlu…

Penceremin karşısındaki kepçe günlerdir çalışıyor. Böyle giderse birkaç güne dünyanın dibini göreceğiz.
Yan site bahçenin dibine, bizim pencerenin önün, yıllar önce Okaliptüs dikmiş. Ulan bunu demir yollarına, viyadüklere, köprü ayaklarına dikerler heyelanı azaltıcı olması nedeniyle. Neden bahçelerine neden dikmişler anlamakta güçlük çekiyorum.
Bu emici ağacın yılda 250 ton su emdiğini bilseler kökünden sökerler ama bu günlerde bizim ofisin ne deniz manzarasını ne bey dağlarını bıraktı kapatmadık .Dallandı budaklandı.
Kellik merkezinin tabelası ise delirmemiz için üçüncü ve sonuncu neden!...
…..
Böyle zamanlarda akıl, ruh ve vucut sağlımı koruyup kollamak için bir şeyler yapmak lazım.
Konya’dan Avukat Ahmet Ergun ağabeyim Enginar suyu tavsiye etti karaciğer yağlanması için.
Birkaç zamandır da Dersaadette Dans’ı arıyorum Engin Geçten hocanın. Kitap hariç her şeyin bulunduğu DR’da o kitabı arayacağım!...
Biri vucut biri akıl sağlım için…
En yakın merkez Carfourr…
Tam mevsimindeyiz ama Enginar yok. Buruşmuş domates, biber, patlıcan, kabak var.
Ama Enginar yok!...
Hemen yanı başındaki DR’ da da o kitap yok.
Kafama taktım akıl sağlım için Dersaadette Dans’ı bulacağım.
Biraz ötedeki AVM çerisindeki DR’a gittim. Orda da yok ama içeride bir ruh hastası var.
Kendisini kitap raflarının arasına gizlemiş olan teyze kankisiyle telefon muhabbetine takılmış.
Muhabbetin özü , gaita testi.
Böyle pis bir muhabbete hiç tanıklık etmemiştim.
Vermesinden almasına kadar her aşamasını tüm DR’a dinleten bir zavallı.
Nerede ne konuşacağını bilmeyen bir ruh hastası.
Mağazanın içerisindekiler müdahale etmeyince , ‘Lütfen, deyip elimle telefonunu işaret ettim.
Bu küstah suratları tanırım!...
‘Neaae’ dedi…
….
Akıl ve vücut sağlığım için çalıyı dolandım.
Bu yazılanları okuyacağını sanmıyorum.
DR’a da tesadüfen girdiğini düşünüyorum.
Ofise geri döndüm, iş makinası susmuştu.
Dilsiz Okaliptus ağacı ile kellik merkezinin reklam panosuyla uğraşmak daha kolaydı. Hiç olmazsa insana çemkirmiyorlardı…