Attalos yurdu anlamına gelen Antalya, Bergama Krallığı döneminde kurulmuş bir şehirdir. Antik yerleşimler bakımından yalnızca Türkiye için değil dünya genelinde de en zengin şehirlerden birisidir. Günümüzde arkeologlar tarafından çokça ilgi gören antik kentler Antalya'nın turistik açıdan ilgi görmesinde de büyük rol oynuyor. Pamphylia yani çok verimli anlamında da anılan, hem tarihi hem de doğal güzellikleri bakımından oldukça zengin bir kent. Hem merkezde hem de ilçelerinde çok değerli antik kentler bulunduruyor. Özellikle Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Kumluca, Antalya’nın önemli ilçelerinden biridir. Bölgedeki antik kentler yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. İlçede birçok önemli antik kent bulunmaktadır. Bu yazımızda bu kentlerden birini ele alacağız sizlerle. Rhodiapolis Antik Kenti.KENT ADINI MOPSOS’UN KIZI RHODOS’TAN ALMAKTA
Öncelikle Rhodiapolis Antik Kenti, Antalya şehrinin sınırları içinde yer almaktadır. Kumluca ilçesinin 2.5 kilometre kuzeyindeki bir tepenin eteklerinde başlayan antik şehir, tepenin zirvesine kadar uzanan bir alana inşa edilmiştir. İsminden dolayı Rodosluların kurduğu düşünülen Rhodiapolis Antik Kenti, başka bir rivayete göre de adını Mopsos’un kızı Rhodos’tan almaktadır. Hekataios’a göre bölgenin yerleşimi ise Rodoslular tarafından koloni olmalarının ardından başlamıştır.LYKİA BÖLGESİNDE BULUNMUŞ EN UZUN YAZIT
Kentin, günümüze kadar ulaşan en görkemli kalıntısı şehrin tam ortasında yer alan tiyatrodur. 16 oturma sırasının bulunduğu, yarım daireden biraz daha kapalı cavea ve daima açık durumdaki paradoksları ile dikkat çeken tiyatronun tam önünde dönemin en zengin kişilerinden birisi olan Opramos’un anıt mezarı bulunmaktadır. Antik dönemden kalma tiyatronun önünde yer alan, dönemin en zenginlerinden Opramoas’un anıt mezarında bulunan kitabe, bütün Lykia bölgesinde bulunmuş en uzun yazıt olma özelliği taşımaktadır. Anadolu’da şimdiye dek keşfedilmiş en uzun Antik Yunanca yazıt bu mezar duvarına işlidir. EN ERKEN KALINTILAR KLASİK ÇAĞ’DAN
Kentte bilinen en erken kalıntılar Klasik Çağ kaya mezarlarıdır. Lykia dilindeki yazıtlı kaya mezarı ve tiyatronun kuzeyindeki Helenistik kule dışında geleneklerine bağlı olan bir Roma kenti izlenimini vermektedir. Ancak, kalıntılar arasında büyük bir kısmı tahrip olmuş Bizans çağı yapıları çoğunluktadır. Önemli kalıntıları; tiyatro, hamam, agora/stoa, sebasteion, tapınaklar, kilise, sarnıçlar, kenotaph, nekropoller ve konutlardır. Kentin en çok dikkat çeken özelliği, küçük taşlardan harçlı veya harçsız olarak inşa edilmiş hala ayakta olan çok sayıdaki yapıdır. Bunlar değişik ölçülerde olup, birçoğu özel kişilere ait evlerdir.KENTE BÜYÜK HİZMETTE BULUNAN OPRAMOAS KİMDİR?
Kentin en ünlü siması Opramoas’tır. Antonius Pius döneminde (İS. 138-161) yaşamış olan bu kişi Likya’nın en zengin adamı ve en ünlü hayırseveri (Euergetes) dir. Opramoas, Apollonios II’nin oğludur. Annesi Aristokila adıyla da bilinen Aglais, Korydallalı’dır. Hermaios ve Apollonios III adlarında iki erkek kardeşi vardır. Opramoas’ın Lykia Birliği’nde üstlendiği ilk görev arkhiphylakia olmuştur. Erken dönemdeki hizmetlerinin ardından 4 kez onurlandırılmıştır. İ.S. 114 ile 131 yılları arasına denk gelen onurlandırmalarda Opramoas, bronz heykel, altın kaplama ikon ve altın çelenk almıştır.131-132 yıllarında cömertliğini kanıtlayan Opramoas’ın Lykia Birliği tarafından yıllık onurlarla onurlandırılmasına karar verilmiştir. 136 yılındaki İmparator Kültü Başrahipliği ve Lykia Birliği yazmanlığı ile birlikte Lykiarkhos olmuş ve bundan sonra 132-152 yılları arasında 20 kez daha onurlandırılmıştır. Opramoas’ın neredeyse tüm Likya’da yardım etmediği kent yok gibidir. Özellikle 141 depreminden sonra yıkılan pek çok yapı Opramoas tarafından onarılmıştır. 3000 denardan 100.000 denara kadar değişen miktarlarda yardım etmiştir. En büyük yardımı 100.000 denarla Myra ve 60.000 denarla Tlos almıştır. Kentlere yapılan yardımlar dışında örneğin yaşayanlar için kefen parası, genç kızlara çeyizlik ve yoksullara yiyecek gibi pek çok konuda sosyal yardımlarda bulunuyordu. Ayrıca Likya Birliği’ne her yıl 20.000 denar gelir getiren topraklarını bağışlamış ve bu paradan Lykia koinobulos üyelerinin her biri 10’ar denar para almıştır. Bütün bunların karşılığında Opramoas, Lykia kentlerinin vatandaşlık hakkını elde etmiştir. Opramoas’ın bir başka özelliği ise Hadrianus’un anılarında gizlidir. Hadrianus, Asya olaylarını detaylıca bilen Likyalı tüccar Opramoas’ın gizli raporlarının Palma tarafından alaya alındığını anlatır.HEM TARİHİ HEM DE GÖRSEL BİR ŞÖLEN
Antik kent çevresindeki doğal güzellikleriyle de ünlüdür ve birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir. Her yıl on binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen antik kent, Kumluca’nın simgelerindendir. Bölgeyle özdeşleşen mimari yapısıyla oldukça dikkat çeken kent, ziyaretçilerine hem tarihi hem de görsel bir şölen sunmaktadır. HABER/BUSE ER
İsmini Mopsos’ un kızı Rhodos’tan alan kent: Rhodiapolis Antik Kenti
İsminden dolayı Rodosluların kurduğu düşünülen, başka bir rivayete göre de adını Mopsos’un kızı Rhodos’tan alan Rhodiapolis Antik Kenti’nde gezintiye çıkmaya ne dersiniz?
Editör: Uğur Keskin
Yorumlar