İşte bu hırs lazım bize…

Dün 'Aman dikkat!' diyerek kupa maçlarının zorluğundan bahsetmiştim.

Özellikle ilk turlarda alt lig takımları ile karşılaşılan maçlar sürprizlere açık olur. Kupayı belki de heyecanlı kılan şey de budur. Geçmişte bir çok takım bu kötü sürprizlerle karşılaştı.

Antalyaspor ise dün sahaya öyle bir çıktı ki, bu sürprize yer vermeyeceğini daha maçın başında hissettirdi.

Bu tür maçlarda en önemli şey erken gol bulabilmektir.

Antalyaspor da bu düşünce ile sahaya çıktığını herkese gösterdi ve ilk 5 dakikada adeta rakibin f işini çekti.

Sonrası ise çok daha kolay oldu.

Rakibin direnci düştü, motivasyonu kayboldu ve Antalyaspor ilk dakikalarda gelen gollerin morali ile rakibini 5-0 yenerek kupada bir üst tura yükselmeyi başardı.

Antalyaspor'un, dün Diyarbekirspor karşısında aldığı sonuç ve oyun elbette ölçü olmamalı.

Çünkü Pazartesi günü rakip bir Süper Lig takımı olacak.

Ancak bu maçın en olumlu yanı ise Gökdeniz, Poul, Miloseviç ve Ghacha gibi oyuncuların gol bularak morallerinin yükselmesi anlamı taşıyor.

Rakip zayıf olsa da resmi bir karşılaşmada gol atmak futbolcunun moralini düzeltir, motivasyonunu arttırır.

Rakip kim olursa olsun, dün sahaya çıkan takımın 90 dakikalık oyununu, hırsını, motivasyonunu çok beğendim.

Bu saydıklarımı aynı oyuncular lig maçlarına da yansıtabilirlerse, hem forma rekabeti artacaktır hem de bu rekabet sahaya, oyuna ve skora yansıyacaktır.

İşte bizim de ihtiyacım olan tüm maçlarda, rakip kim olursa olun bu hırs, özgüven ve konsantrasyon…