İYİ Parti Antalya İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklaması ile 2023-2024 öğretim yılı sorunlarını paylaştı. İYİ Parti Antalya İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan, eğitimde yaşanan sorunlara değinirken eğitimde ipin ucunun kaçtığını söyledi. Karacan, çocuklarda milli bilincin ve ulusal değerlere aidiyet duysununun güçlenmesi gerektiğini belirtirken bunun için atılabilecek adımlara vurgu yaptı. Karacan, "Bu bağlamda, yargı kararına rağmen yasaklanan 'Andımız'ın tekrar bütün yurt sathında okutulmaya başlanması gerektiğine inanıyoruz" dedi.

'ÖNEMLİ BİR SEMBOL'
Başkan Karacan, 2013 yılında kaldırılan 'Andımız'ın, Türkiye'nin milli kimliğine ve ulusal birliğine katkı sağladığını söylerken öğrencilere de vatan sevgisi, millet sevgisi ve milli değerlere saygı duymayı öğreten önemli bir sembol olduğunu ifade etti. Karacan, "Ülkemizin geleceği olan gençlerimizin bu değerleri öğrenmeleri ve benimsemeleri, ulusal birliğimizin güçlenmesi için büyük bir önem taşımaktadır” dedi. İYİ Parti’nin 81 ilde eş zamanlı yaptığı açıklamada, “Pek çok konuda olduğu gibi eğitim politikalarında da ipin ucunun kaçırıldığına, toplumsal değerlerimizin özümsenmesiyle ilgili hassasiyetlerin eğitimde de terk edildiğine üzülerek tanık oluyoruz. Yeni kuşakların, Anayasamızda da öngörülen; milli ve manevi değerlerinin yanı sıra Atatürkçü, laik, çağdaş ve bilimin ışığında yetiştirilmesi amaç ve hedefinden hızla uzaklaşmakta olduğumuzun, evrensel kriterlerden öte, bir garip ideolojik hedefler doğrultusunda şekillendirilmek istendiğinin farkındayız.1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre eğitim bir uzmanlık alanı ve öğretmenlik de bir ihtisas mesleğidir. Pedagojik formasyonu ve lisans eğitimi olmayan kişilerin değişik adlarla veya kaçak yapılar marifetiyle eğitim vermeye kalkıştıklarını dahi biliyor, bunlara göz yumulduğuna da şahit oluyoruz. Cumhuriyetin temel niteliklerinden biri Eğitim-Öğretim Birliği'dir ve bu konu, devletimizin varlığının ilelebet korunmasıyla da doğru orantılıdır” dedi.

'EĞİTİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR'
Karacan, ‘Vakıflar, cemaat, dernek grup ve benzeri din eğitimi veya değerler eğitimi adına MEB müfredatı dışında birtakım faaliyetlerde bulunmak, ülkemizdeki eğitim ve öğretim sürecini olumsuz etkiliyor’ diye konuştu.  Karacan, bu tür faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredata, hangi programa bağlı kaldıklarının meçhul olduğunu söylerken aynı zamanda bu durumun oldukça tehlikeli olduğunu ekledi. Karacan, "Şunu özellikle belirtmek isteriz ki çağdaş ve modern eğitim ile birlikte, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir. Bıkmadan usanmadan, her türlü mecrayı kullanarak her fırsatta bu talebimizi haykırıyoruz, çünkü ülkemizin temel sorunu budur. Bugün de içinde bulunduğumuz eğitim sistemi, ne yazık ki birey yetiştirme değil, seçmen yetiştirme üzerine kuruludur. Müfredat düzenlemelerinin Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştırılarak yapılması, yukarıda sözünü ettiğimiz gizli ajandalı bir kurgunun hayata geçirilmesi amaçlıydı ve Türk eğitim sisteminde bilinçli bir yozlaştırmayı beraberinde getirdi. Yargı kararına rağmen keyfi bir uygulama ile Andımız’ın yasaklanması dahi Milli Eğitim ideallerimize vurulan en ağır darbelerden biri olmuştur. Çocuklarımızın, 'Ne mutlu Türküm diyene!' diye haykırmasından rahatsızlık duyanların gerçek niyetinin, kimliksiz bir zihniyete sahip, kula kulluk eden bağımlı bireyler yetiştirmek olduğu net biçimde anlaşılmıştır” diye konuştu.

LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM
“Türk Eğitim Sistemi’nde; Atatürk ilke ve devrimleri esas olmalı" diyen Karacan, laik ve bilimsel eğitim ilkelerine uyumlu politikalar üretilmesi gerektiğini söyledi. Karacan, "Aynı şekilde; devlet denetiminde olması gereken okullarımızda ve öğrenci yurtlarımızda, dar ve sabit gelirli ailelerin çocuklarını ücretsiz yararlandırmaları esas alınmalıdır. Devletimizin hiçbir biriminin olur vermediği, kaçak tanımlamasıyla tarif edilen sözde eğitim ya da barınma merkezlerine, bırakın müsamaha gösterilmesini, derhal kapatılmalarıyla ilgili işlemler gecikmeksizin yapılmalıdır. Dernek ve vakıf ağırlıklı eğitim ve yurt merkezlerinin, Türk devleti ve Milletinin duyarlıkları doğrultusunda denetlenmeleri sağlanmalı, elbette ki Anayasamızda ve yürürlükteki yasalarımızda ifadesini bulan Türk eğitim sisteminin ilke ve prensiplerine uygunluğu tescil edilmelidir” şeklinde konuştu. HABER/GAZİ KARATAŞ

Editör: Uğur Keskin