Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’nın jeolojik yapısı ile ilgili konuştu. Karancı, “Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, ilçe belediyelerinin desteği ile deprem master planını tamamlaması ve bir an önce hayata geçirmesi çok önemlidir” ifadelerini kullandı. İnşaatlara başlamadan önce yapılması gereken parsel bazındaki zemin etütlerinin önemine vurgu yapan Mustafa Karancı, “Mühendislik hizmetlerinin yerinde denetlenmesini çok önemli buluyoruz. Antalya'da on dokuz ilçemiz var. İlçe belediyelerimizde maalesef jeoloji mühendisi istihdamı son derece az. Dolayısıyla zemin etütlerinin yerinde denetimi ilçe belediyeler tarafından sağlıklı şekilde yapılamıyor. Denetim eksikliğinin bu yapılarda çok büyük riskler teşkil ettiğini düşünüyoruz. Eğer zeminle yapı arasındaki ilişkiyi kuramazsak, siz binanızı ne kadar kaliteli yaparsanız yapın, ne kadar beton ve demir sınıfını yüksek tutarsanız tutun, zeminle ilgili yeterli bilgiye ve veriye sahip değilseniz sağlıklı bir yapıda oturduğunuzu iddia edemezsiniz” dedi.
ANTALYA’DA DEPREM OLMAZ ALGISI YANLIŞ
Antalya’da deprem olmaz algısının yanlış olduğunu ve riskli bölgelerin bulunduğunu belirten Karancı, “Deprem; güneşin doğup batması, yağmurun ve karın yağması gibi bir doğa olayıdır. İnsanlık tarihi bu doğa olayları ile yaşayagelmiş ve bunları önleyemeyeceğini öğrenmiştir. Ülke topraklarımızın ve nüfusun çok büyük çoğunluğu deprem kuşağında yaşamaktadır. Bizler de bu gerçekle yaşamayı sürdürmek zorundayız. Deprem bir afet değildir. Afetlerin, toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı, doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olaylar olduğu unutulmamalıdır. ‘Asrın felaketi’ anlayışı yerine, afetlerle baş edebilme yeteneğinin ve kapasitesinin geliştirilmesi yani güvenli ve dirençli kentleşme önceliğimiz olmalıdır” dedi.
GEÇMİŞTE YIKTI, YİNE YIKAR
Depremin zamanıyla ilgili tarih verilemeyeceğini belirten Mustafa Karancı, “Biz jeolojide deprem için asla ve asla tam gün, tarih, zaman vermeyiz. Jeolojide temel bir kural vardır. James Hutton tarafından önerilen bu kural şu şekilde ifade edilmiştir: ‘Günümüz geçmişin aynasıdır.’ Yani günümüzde yaşanan jeolojik olaylar, geçmişte de yaşanmıştı, gelecekte de yaşanacaktır. Antik kentler bize bugün yaşanan depremlerin olacağını, hatta daha büyük ve yıkıcı olanların da yaşanabileceğini söylüyor. Hem de en yüksek perdeden söylüyor. Bölgedeki fayları, tarihsel ve aletsel dönem kayıtlarında bölgenin depremselliğini incelediğimizde bize acil önlemler almamız gerektiği çok açıktır. Gerekli önlem ve tedbirler alınmadan güvendeyiz diyemeyiz. İnsanlık tarihi bu doğa olayları ile yaşayagelmiş ve bunları önleyemeyeceğini öğrenmiştir. Bizler de bu gerçekle yaşamayı sürdürmek zorundayız. Biz geçmiş tarihsel depremlere baktığımızda Demre bölgesinde Kaş tarafındaki antik kentleri de incelediğimizde bu bölgede deniz seviyesinin altına inmiş kentleri görürüz, yıkılmış antik kentleri görürüz. Bunların da deprem etkisiyle olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla geçmişte olanlar günümüzde yaşanacaktır. Gelecekte de yaşanmaya devam edecektir. Önlemlerin gün geçmeden bir an önce alınması gerektiğini düşünüyorum. Depremi ötelemek, ‘biz ölmeyelim, çocuklarımız ölsün, torunlarımız ölsün’ gibi bir düşünce oluşturuyor benim zihnimde. Bunu da son derece acı buluyorum işin gerçeği. Gelecekte evlatlarımıza sağlıklı ve dirençli kentler bırakmak bizim yükümlülüğümüz ve görevimizdir. O yüzden ne zaman olacağından çok neler yapmamız gerektiğine odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
DEPREMLER BİTERSE YAŞAM SONA ERMİŞ DEMEKTİR
Yaşanan depremlerin dünyadaki yaşamın devam ettiğinin bir göstergesi olduğunu söyleyen Karancı, “Depremin olması zaten hayatın devam ettiğini, dünyamızın yaşanılabilir bir gezegen olmasının devamlılığı anlamını taşır. Eğer bir gün depremler sona ererse bilin ki hayat da sona ermiş demektir. Türkiye'deki coğrafi güzelliklerin, yeraltı suyu zenginliklerinin ve termal su zenginliklerinin birçoğunun sebebi de ülkemizdeki fay hatlarıdır. Dolayısıyla depremler bizim ülkemiz ve dünya için devam ettiği sürece yaşam gezegenimizde devam edecektir” ifadelerini kullandı.