Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu Ürün ve El Sanatları Antalya Sergisi ilgimi çekti. Yaklaşık 4 yıl önce Cezaevi’nde yapılan el işlerini inceleme ve haber yapma imkanı bulmuştum.
Hayatının bir anında öfkesine veya zaaflarına yenik düşen insanların hayatlarının geri kalan kısmında paslanmasına ve çürümesine tanıklık ettim. Mesleğim gereği suçluların karakol ve adliye sahnelerine tanık oldum , suçu ve suçluyu teşhir ettim.
İnsan her yerde insan.
Dışarıda da içeride de.
İnsana değer veren toplumlar genelde gelişmiş toplumlar.
Cezaevine düşen ve yıllarca içeride yattıktan sonra çıkıp hayatın tokadını bir kez daha yiyen kader mahkumları cezalarını çekmelerine rağmen hep suçlu olarak anılır ve onların yüzüne tüm kapılar kapanırdı.
Yeni sistemle mahkum cezası süresince sanat öğrenip kendini geliştiriyor ve rehabilite edildiği için suçtan da uzaklaşıyor.
Hayatında eline testere almamış insanlar marangoza tuvali görmemiş nasırlı ellerin sahipleri ressama dönüşüyor.
Kimisi aşçı, kimisi kimisi çiftçi olup çıkıyor cezaevinde.
İçerdekileri sanatla buluşturmak onlara altın bilezik takmak çok anlamlı.
Peki dışarıdakiler.
Dışarıda kalanlar işlemedikleri ve işlemeyecekleri suçlardan dolayı hep cezalı.
Kimisi asgari ücrete mahkum, kimileri de işsizliğe.