Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) bünyesinde 2015 24 Kasım tarihinde hayata geçirilen Türkiye'nin 2. Sanal Kadın Müzesi 2015 yılı Jale İnan Antalya Yılın Kadını ödülü Hülya Bilgin'e verildi.

İnşaat mühendisi ve turizmci geçmişi olan ve yıllarca sivil toplum kuruluşlarında sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol almış olan Sayın Hülya Bilgin ödül töreninde yaptığı konuşmanın en çarpıcı cümleleri şöyleydi; "

Kadınlar olarak haklarımız ve geldiğimiz yer itibariyle Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına çok şey borçluyuz .Ruhları şad olsun ve ülkemiz kadınlarına çok şey borçludur.

Böyle iken kadına karşı şiddetteki artış maalesef dikkat çekici.

Bu nedenle bazı yöneticilerimizin ve toplumda fikir oluşmasını sağlayan bir takım fikir önderlerinin konuşma, demeç ve davranışlarında toplumu kadına karşı şiddet konusunda cesaretlendirici olmamalarını,aksine bu konuda olumlu davranışları cesaretlendirici bir tutum içinde olmalarını diliyorum."

Bu sözlerden önce salonda başka bir örnek olay yaşandı Prof Jale inan Sergisi açılışı ve Yılın Kadını ödül törenine AntalyaValisi Sayın Muhammer Türker'in davetlisi olarak katılan Hakkari Kadın Futbol takımını sahneye çağırışındaki sözleri dikkat çekiciydi.

Hakkari Valiliği süresince böyle kadınlardan oluşan Futbol takımını duyduğunda onlara her ortamda destek olunması duygusuna kapıldığını söyledi.

Antalya'da kamp yapmaya kendilerini davet ettiğini ve ATAV'ın teklifiyle IC Otellerinde Sayın Abdullah Keleş'in teklifsiz onları ağırlamayı kabul ettiğini belirttikten sonra "Bu ülkenin doğusuyla batısıyla Kürdüyle Türküyle hepimiz kardeşiz"

Evet, batıda bir çok kentimizde kadın futbol takımı garip nedenlerle kurulamazken Hakkari de kurulmuş olmasının batıya bir mesaj olduğunu düşünüyorum.

Ülkemiz ne yazık ki bir ayrışmanın eşiğindedir.

Tehlikeli günler yaşıyoruz.

Yaşam sevincimiz zayıflıyor, korkularımız çoğalıyor huzur ve barış aranan en önemli konumuz.

Barışın, güvenin olmadığı ülkede turizmin olmayacağını hep beraber hem Tunus, Mısır gibi ülkelerde çok yakından gördük şimdi kendi ülkemiz bu sarmal içinde.

Siyasilerin ayrışmayı körüklediği ülkemde sivil toplumun ancak toplum barışını sağlayabileceğine inanıyorum. Barışın anahtarının da nefretten, kinden, ötekileştirmekten uzak, duygusal merhametli yapılarıyla kadınların elinde olduğunu düşünüyorum.

Kadınlarımız, barışın anahtarı sizde, Hakkari'den Antalya'ya nasıl uzanıyorsanız bulunduğunuz her yere ulaşmalısınız.

Evet, ülkemizde kadına Cumhuriyetle verilen haklar ve özgürlüklerin sadece birer Cumhuriyet kazanımı olarak görülmemesi bunun da ilerisinde modern dünyanın kadına bakışı ve kadınların o toplumlardaki haklarına eşitlenmesi gerekir.

Kadınların toplumdaki değeri ve onların hayat mücadeleleri ile ilgili hikayeleri bir ülkeninin pozitif tanıtımı için çok ilginç olacaktır.

Özellikle bizim bugünkü durumumuzda batının bizi bir Ortadoğu ülkesi sınıfında değerlendirme çabalarına karşı Kadın Müzeleri önemlidir.