Antalya Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre; Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Fulya Sarvan, kadın haklarına yönelik endişelerini dile getirdi.Atatürk’ün vizyonuyla hayata geçirilen medeni haklar kazanımlarının birer birer kaybedilme tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını söyleyen Sarvan, kadın örgütlerinin mücadelesiyle elde edilen eşit vatandaşlık haklarının gerileme tehlikesiyle karşı karşıya olduğuklarını ve ülkedeki kadınların yüzde yetmişinin istihdam dışında ve yoksulluk içinde olduğuna dikkat çekti.
KIZ ÇOCUKLARI EĞİTİM DIŞINA İTİLİYOR
Kız çocuklarının eğitimden uzaklaştırılmaya çalışıldığı ve eğitim birliğinin tehdit altında olduğu noktaları da vurgulayan Sarvan, kadın cinayetlerindeki hızlı artışın kaygı verici olduğunu ifade etti. Türkiye’de kadın haklarının gerileme sürecinde olduğuna dikkat çeken Sarvan, toplumun her kesimini bu konuda duyarlı olmaya ve mücadele etmeye çağırarak, “Kadın örgütlerimizin hak mücadeleleri ile elde ettiği, uluslararası sözleşmelerin güvencesinde olması gereken eşit vatandaşlık kazanımlarında ilerleme yerine gerileme yönünde çabaların tehdidi söz konusu. Ülkemiz kadınlarının yüzde yetmişi istihdam dışında ve yoksulluğun pençesinde, kız çocuklarını eğitim dışına itmeye çalışan, eğitim birliğini tehdit eden girişimlerin saldırısı altında ve hep beraber kadın cinayetlerinde hızlı artışın kaygısı içindeyiz. Bu ülkenin aydınlık insanlarını hiç zaman kaybetmeden, bireysel ve kurumsal çabalarını, daha yüksek bir seviyede, çocuklar, genç kızlar ve kadınlar öncelikli olmak üzere, tüm kadınların haklarını ve refahlarını yeniden düşünmeye, savunmaya ve desteklemeye davet ediyoruz” dedi.
HAKLARIN KORUNMASINA YÖNELİK PROJELER BAŞLATILACAK
Başkan Sarvan sözlerine, “Kadın haklarındaki mevcut kazanımlarımızın güvencesi olan Anayasamızın ve Medeni Kanunumuzun kadına eşit haklar tanıyan maddeleri, 6284 Sayılı Yasanın kadına yönelik şiddetle mücadele için getirdiği hükümleri ve kadınlara karşı her tür ayrımcılığı yasaklayan BM CEDAW Sözleşmesi hakkındaki farkındalığı ve bu kazanımlara sahip çıkma bilincini uyanık tutmamız zorunludur. Kadın hakları savunuculuğu yapan sivil toplum örgütlerinin, basın kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin bu konuları gündemde tutarak toplumun bu kazanımlardan geri adım atmasına izin vermeyeceklerine inanıyoruz. Cumhuriyetimizin 101. Yılında kadınların toplumsal refahını ve mutluluğunu ilgilendiren ve taze yaklaşımlarla çözümleme gerektiren en önemli sorunların başında çocuklarının yaşadığı yoksulluk ve yoksunlukların geldiğinin farkındalığıyla, 2024 yılında Antalya’da sivil toplum örgütlerinin ve akademik camianın işbirliği ile “Çocuk Hakları ve Refahı için Elele Projesi” başlatılmasına karar verilmiştir. Çocukları tehdit eden çok yönlü sorunları çok disiplinli bir yaklaşım içinde ele almak ve acil çözüm/önlem önerileri geliştirmek üzere yıl boyunca çeşitli bilimsel toplantılar, çalıştaylar, basın toplantıları düzenlenecek, çözümlere yönelik işbirliği projeleri geliştirilecektir. Bu projenin sonuçlarının akademik camia ile birlikte ilgili sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarında çocuk refahına yaklaşımlar açısından yeni ufuklar açacağını, taze çözümlere ilham vereceğini ve bu konuya odaklanan çabaların artacağını umut ediyoruz. Ülkemizin kadın örgütlerinin büyük bir özveriyle sürdürmekte olduğu hak mücadelesine, çocuk haklarına ve refahına farklı bir yönden katkı vereceğini düşündüğümüz bu projenin çocuk yoksunluklarına çözümler getirilmesini sağlayarak kadın refahını da doğrudan etkileyeceğini, toplumda eşit hakları güvencede, özgür, güçlü, ekonomik bağımsızlığını kazanmış, refaha kavuşmuş bir kadın nüfusunun yolunu açacağı ümidiyle tüm kadınların, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlarım” ifadelerini kullandı.