ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Antalya’nın tarihi bölgesi Kaleiçi’nde son yıllarda artan gece kulüpleri ve turizm tesisleri eleştiriye neden oldu. Sivil tarihçi Hüseyin Çimrin Kaleiçi’nin zamanla turizm odaklı bir bölgeye dönüşmesi nedeniyle tarihsel kimliğini kaybettiğini belirterek yerel halkın da evlerini tek tek sattığına dikkat çekti.
Çimrin, artan turizm baskısı nedeniyle yerli halkın bölgeden uzaklaştığını, tarihi dokunun ise sadece ticari faaliyetlere hizmet eder hale geldiğini ifade ederek, dar sokaklarda hızla ilerleyen taksilerin ve motorlu araçların insanların can güvenliğini tehdit ettiğini belirtti.
YAŞAYAN MAHALLE OLMAKTAN ÇIKTI
Tarihi Kaleiçi’nin gece kulüpleri ve turizm işletmeleri nedeniyle artık yaşayan bir mahalle olmaktan çıktığını belirten Çimrin “Kaleiçi’nde alışveriş, otel ve eğlence dışında bir hayat kalmadı. Kaleiçi’nde insanlar yaşamalı, çocuklar sokakta oynayabilmeli ki, böyle bir tarihi mirastan bahsedelim ve buna sahip çıkalım” önerisinde bulundu.
YERLİ HALK KALACAK YER BULAMIYOR
Geçmişte mahallenin çocuk sesleriyle dolu olduğunu ancak bugün bölgenin bir turizm merkezi haline geldiğini ifade eden Çimrin, tarihi evlerin restorasyon maliyetlerinin yerli halkın karşılayamayacağı seviyeye ulaştığını, bu nedenle de pek çok eski Kaleiçi sakininin evlerini satıp bölgeden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek, “Eskiden insanlar burada yaşardı ve komşuluk ilişkileri vardı. Artık buralar otellere, kafelere ve restoranlara dönüştü. Bu değişim, Kaleiçi’nin ruhunu yitirmesine neden oldu. O evlerin bahçelerinde oturan, sokakta oynayan çocuklar olmadan böyle bir tarihi doku korunamaz” diye konuştu. Kaleiçi’nin Antalya’nın en önemli tarihsel ve kültürel bölgelerinden biri olduğuna vurgu yapan Çimrin, tarihi alanların korunması ve yaşamın sürdürülebilir hale getirilmesi gerekliliğine dikkat çekerek, “Bir bölgeyi sadece turizme açmak, o alanın tarihini yaşatan insanları uzaklaştırıyor. Tarihi mirası korumak istiyorsak, insanlarla birlikte korumak zorundayız. Kaleiçi’nin geleceği için sadece yapıların değil buradaki yaşamın da korunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
MOTORLU TAŞITLAR VAR
Kaleiçi’nin tarihi yapısının dar sokaklardan oluştuğunu vurgulayan Çimrin, bölgede motorlu taşıtların yol açtığı sorunlara da dikkat çekerek, “Tarihi bir dokunun içinde, büyük oranda yayaların kullandığı bu alanın tamamen araç trafiğine kapatılması gerekiyor. Ancak ne yazık ki, bölgeye giren taksiler ve diğer motorlu taşıtlar zaten kalabalık olan sokaklarda hızlı ve tehlikeli bir şekilde ilerliyor. Dar sokaklarda bu kadar hızlı gidilmesi kabul edilemez. Bu nedenle artık Kaleiçi’ne gitmek istemiyorum” dedi.