GÜNDEM

‘Kamu emekçilerinin grev hakkı tanınsın’

Tüm Yerel-Sen Antalya Şube Başkanı Demet Kurupınar, Şube binasında yaptığı açıklamada tüm emekçileri birlikte mücadeleye çağırdı. Kurupınar, kamu emekçilerinin grev hakkının tanınmasını istediklerini söyledi

TÜM Yerel-Sen Antalya Şube üyeleri bir araya gelerek şube binasında yaptıkları açıklamada, Toplu İş Sözleşmesi için taleplerini açıkladı. Toplu iş sözleşmesi taleplerini açıklayan Tüm Yerel-Sen Antalya Şube Başkanı Demet Kurupınar, tüm emekçileri birlikte mücadeleye çağırdığını belirtti. Kurupınar, kamu emekçilerinin grev hakkının tanınmasını talep ettiklerini söyledi.  Kurupınar, 7'nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin 1 Ağustos 2023 tarihinde başladığını hatırlatarak, önceki yıllarda imzalanan altı sözleşme ile kamu çalışanlarının yıllardır yaşadığı temel sorunların hiçbirine kalıcı çözüm getirilmediğini ifade etti. Grev hakkı bulunmayan bir toplu sözleşme sürecinden çalışanlar yararına bir sonuç alınamadığını belirten Kurupınar, “Önceki sözleşme dönemlerinde çok açık bir şekilde gördük. Kamu çalışanları; sözleşmeli, ücretli, vekil gibi esnek ve güvencesiz statülerde çalıştırılma, atama ve görevde yükselmelerde adam kayırma ve kadrolaşmanın esas alınması, artırılan vergi yükü, insan onuruna yakışmayan adaletsiz bir ücret düzeni, adaletsiz ek gösterge sistemi, özelleştirme tehdidi, hayat pahalılığı, olumsuz çalışma koşulları, uluslararası kurallara uymayan bir toplu sözleşme sistemi ve daha birçok sorunla çepeçevre sarılmış durumdadır” dedi.

YOKSULLUK SINIRINA YAKLAŞMAYAN MAAŞLAR
Çalışma ücretlerinin yetersizliğinden söz eden Tüm Yerel-Sen Antalya Şube Başkanı Demet Kurupınar, yapılan 8 bin 77 liralık seyyanen zamla birlikte en düşük 20 bin 352 liraya ve 22 bin 417 liraya yükselen ortalama memur aylığının yoksulluk sınırının yanına bile yaklaşamadığını söyledi. Kurupınar, “Ücretlerin milli gelirden aldığı pay yıllar itibariyle giderek azalmakta, sermayenin payı artmaktadır. Bu tutarların insan onuruna yakışır bir düzeye çıkarılması kaçınılmazdır ancak bunun TÜİK'in açıkladığı resmi enflasyona göre hesaplanan farklarla giderilmesi mümkün değildir” diye konuştu.

‘2024 YILI DAHA ACIMASIZ OLACAK’
Gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderek arttığını ve özellikle ücretli çalışanların gelirden giderek daha az payla yetindiğini belirten Kurupınar, “Ücretliler, sabit gelirliler ve toplumun diğer alt gelir grupları 2024 yılında çok daha acımasız bir ekonomik baskıyla karşı karşıya kalacak. İktidar 2024 yerel seçimlerinden sonra IMF reçetelerine benzer sert bir dizi ekonomik önlemi yürürlüğe koymak zorunda kalacaktır. Bunu IMF'yle anlaşarak da yapsa, anlaşmadan da yapsa klasik IMF reçetelerinde olduğu gibi öncelikle ücretleri baskılamaya ve reel olarak daha fazla eritmeye odaklanacaktır. Dolayısıyla 2024-2025 toplu sözleşme görüşmelerinde 2024 yılına ilişkin bu olumsuz beklentilerin görüşme masasına getirilmesi ve taleplerin buna göre oluşturulması zorunludur” dedi.

‘GREV HAKKI TANINSIN’
Tüm Yerel Sen olarak kamu emekçilerinin grev hakkının tanınmasını istediklerini söyleyen Tüm Yerel-Sen Antalya Şube Başkanı Demet Kurupınar, sendikal hareketin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını ve sendikal rekabetin önündeki engellerin kaldırılmasını beklediklerini ifade etti. Kurupınar, “Kamu çalışanlarından TÜİK’in enflasyon hesaplarına güvenmesi beklenmemelidir. TÜİK enflasyonu hesaplarken oldukça cimri davrandığı için, ücretlerin belirlenmesinde artık TÜFE yerine, bir bakıma enflasyon ve büyüme oranının bileşiği olan milli gelirdeki cari fiyatlarla artış oranının dikkate alınması gerektiğini savunuyoruz” ifadelerini kullandı.



TALEPLER
Kurupınar, Tüm Yerel Sen olarak ise hükümetten talepleri olduklarını belirterek sendikanın taleplerini şu şekilde sıraladı:  “Çok şey istemiyoruz. En düşük memurların 2002 yılında milli gelirden aldığı pay kadar bir pay alabilmesini sağlayacak bir ücret zammı talep ediyoruz. 2024-2025 yıllarında yapılması gereken ücret zamlarına temel oluşturacak şekilde kamu çalışanlarının maaşlarında Ocak 2024’te yüzde 115 oranında arttırılmalıdır. 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak zam oranları bu rakam üzerinden hesaplanmalıdır. Yüzde 115 oranındaki arttırılarak belirlenen bu tutara 2024 ve 2025 yıllarında Ocak, Nisan, Temmuz ve Eylül aylarında yüzde 15 oranında zam yapılmalıdır. 2025 Ocak ayında yüzde 5 refah payı ilave edilmelidir. Enflasyon farkları yüzde 15’i geçtiği an aylık olarak ödenmelidir. Kamu çalışanlarına 8 bin 250 lira aylık kira yardımı yapılmalı, büyükşehir statüsündeki illerde bu orana yüzde 25 artı ilave olarak ödenmelidir. Memurlar ve diğer ücretlilerin en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Ücretlilerin gelir vergisi yüzde 15’te sabitlenmelidir. Yerel yönetimlerde toplu sözleşmeler yasayla zorunlu hale getirilmeli, belediye başkanının insafına bırakılmamalıdır. Yerel yönetimlerde toplu sözleşme yapılmasını kısıtlayan unsurlar yasalardan çıkarılmalıdır. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları, yerel yönetimlerde personelin liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde hizmet gereği ve personel planlamasının esas alınarak o belediyenin norm kadro durumları ve ihtiyaçları da değerlendirilerek her yıl zorunlu hale getirilerek mülakat kaldırılmalıdır. İşyerinde kadın çalışanlara yönelik taciz, şiddet ve mobinge karşı ağır cezalar getirilmelidir. Yerel yönetimlerde tüm çalışanlara yılda iki ikramiye ödenmelidir. İtfaiye, zabıta ve güvenlik görevlilerinin maktu mesai ücretleri mutlaka artırılarak, taban aylığı düzeyine çıkarılmalıdır. Maktu mesai ücretine gelir vergisi ve damga vergisi muafiyeti getirilmelidir. Maktu mesai ücretinden emekli sandığı kesintisi işveren tarafından ödeme yapılarak emekliliğe yansıtılmalıdır. Senelik izinleri, mazeret izini ve sendikal izinlerinde herhangi bir kesinti yapılmamalıdır. Yıllık izin hakkının hesaplanmasında Cumartesi ve Pazar günleri, dikkate alınmamalı, izin süresi iş günü üzerinden esas alınmalıdır. Kreş haktır. Yerel Yönetimler kreş açarak çalışanların çocuklarının ücretsiz yararlanması sağlanmalıdır. İtfaiye çalışanları için ‘Afet ve Acil Durum Hizmetleri Sınıfı’ ile mesleki statü oluşturulmalı, Zabıta çalışanları yerel kolluk kuvveti statüsü ile ‘Zabıta Hizmet Sınıfı’ oluşturulmalıdır. İtfaiye çalışanlarının fiili hizmet süreleri tüm görevde geçen süreleri kabul edilerek yıllık 90 güne çıkarılmalıdır. Zabıta ve güvenlik görevlileri de aynı şekilde fiili hizmet zammından yararlandırılmalıdır. Memur, şef, tekniker, veri hazırlama kontrol işletmeni ve diğer birinci dereceye gelen bütün kamu görevlileri 3600 ek göstergeden faydalandırılmalıdır Kamu Avukatlığı ’Kariyer Meslek Sınıfı’ olarak kabul edilmelidir. 4800 Ek Gösterge, Makam Tazminatı ve Emsale Uygun Temsil Tazminatı ile mali ve ekonomik hakları verilmelidir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapmakta iken açıktan atanma ile Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na Bağlı Yerel Yönetimlere geçiş yapan kamu emekçilerinin derece kademe hakları müktesep kalmalı, hakları verilmeli ve ülke genelinde uygulama birliği sağlanmalıdır. Yerel Yönetimlerde kadroya geçirilen sözleşmeli personelin beş yıllık kurumlar arası nakil yasağı kaldırılmalıdır. Kamuda çalışan tüm mühendislere ‘Teknik Sorumluluk Ödemesi’ adı altında ilave bir ödeme yapılmalıdır. Bu haktan ‘Peyzaj Mimarı Ve İç Mimarı Kadro Unvanlarına’ da yer verilerek zam ve tazminatları ödenmelidir. Eşi vefat eden kamu personeli ailenin bütünlüğü ve devamlılığı kabul edilerek aile yardımı almaya devam etmelidir. KÖYDES ve benzeri şekilde arazi ve sahada, dış görev yapan İl Özel İdaresi personeline ek tazminat ödenmelidir. Emekli ikramiyelerinin hesaplanması günümüz şartlarına göre güncellenmeli çalışanlara son yapılan 8 bin 77 liralık seyyanen zamda dâhil yapılan her türlü ek ödemenin emekli keseneğine dâhil edilmesinin sağlanmalıdır. Yerel Yönetimlerde hukuk servislerinde görev yapan çalışanların avukatlar gibi vekâlet ücretlerinden faydalanması sağlanmalıdır. İhale Komisyonu, Muayene Komisyonu Ve Kabul Komisyonu Üyelerinin Tazminat oranı arttırılmalıdır. Yerel Yönetimlerde çalışan sağlık çalışanlarının tazminat oranları artırılmalıdır. Olası doğal afetlerde çalışanlara afet yardımı ödenmelidir. Yerel yönetimlerde 2800 ek gösterge ile çalışan arkeologlar ‘’Teknik Hizmetler Sınıfına’ dâhil edilerek ek göstergeleri 4200'e yükseltilmelidir. Engelli Kamu görevlilerine İstihdam alanları yaratılmalı ve çalışma alanında fiziki şartlar geliştirilmelidir. Yerel Yönetimlerde özelleştirme politikalarından vazgeçilmelidir. Devletin asli ve süreklilik getiren görevlerin memurlar tarafından yürütülmesi sağlanmalıdır. İtfaiye, Zabıta ve Güvenlik Görevlilerinin İş Riski ve Güçlüğü oranları arttırılmalıdır. Mülteci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde görev yapan personele ek ödeme yapılmalıdır. Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışanlar Genel İdari Sınıfına dâhil edilmelidir. Sahada çalışan teknik personelle ve sanat tarihçileri ve heykeltıraşların arazi tazminatları ödenmelidir. Yerel Yönetimlerde Hukuk Servislerinde görev yapan çalışanların avukatlar Gibi vekâlet ücretlerinden faydalanması sağlanmalıdır. İcra, Evlendirme ve Ölçü Ayar memurlarının Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakalar Kurulu Kararına göre yararlanmakta oldukları tazminat oranları arttırılmalıdır. Ekonomist kadrosunda çalışanların Teknik Hizmetler Özel Hizmet Tazminatı Cetvelinde, ekonomist unvanına yer verilmesi gerekmektedir.” HABER/GAZİ KARATAŞ