Karabük, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan ve sanayisiyle tanınan bir il. Bölgenin tarihi, antik çağlardan Cumhuriyet dönemine kadar pek çok medeniyetin izlerini taşıyor. Antik yerleşimlerden günümüz modern sanayi şehri haline gelene kadar, Karabük büyük bir dönüşüm geçirdi. Bölgede yapılan kazılar, MÖ 3000'li yıllara kadar uzanan yerleşim izlerini ortaya koyuyor. Bölgede Frig ve Hitit uygarlıklarına ait kalıntılar bulundu. Karabük, Roma ve Bizans İmparatorlukları dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olarak varlığını sürdürdü. Roma döneminde ticaret yollarının kesişim noktasında olan bölge, Bizans döneminde de askeri ve stratejik açıdan önemli bir konumdaydı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Karabük, büyük bir yerleşim merkezi olmamakla birlikte köyler ve kasabalar halinde gelişimini sürdürdü. 16. yüzyılda, bölgedeki demir madenlerinin keşfi, Karabük’ün gelecekteki sanayileşme sürecinin temellerini atmıştı. Osmanlı döneminde geçim kaynağı ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılıktı ancak sanayiye yönelik ilk adımlar atılmaya başlanmıştı.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Türkiye'nin sanayileşme hamlelerinin parçası olarak Karabük’te önemli yatırımlar yapılmaya başlandı. 1937 yılında kurulan Karabük Demir Çelik Fabrikası, bölgenin sanayileşmesinin dönüm noktası oldu. Fabrika, hem Karabük’ün hem de Türkiye'nin ekonomik yapısını önemli ölçüde dönüştürdü. Bu yatırım, Karabük’ü Türkiye’nin sanayi şehirlerinden biri haline getirdi. Demir-çelik fabrikasının kurulmasının ardından Karabük hızla şehirleşmeye başladı. Fabrikada çalışan işçiler ve aileleri, şehre yerleşmeye başladı. Altyapı yatırımları hızla tamamlandı; yollar, elektrik, su gibi temel hizmetler sağlandı. Bu süreç, Karabük’ün bir sanayi şehri olarak modernleşmesinde önemli rol oynadı. 1995 yılında il statüsü kazanan Karabük, bağımsız bir il olarak gelişim sürecine girdi. Karabük’ün il olması, şehrin yönetimsel olarak daha güçlü hale gelmesini sağladı ve bu durum ekonomik yatırımların artmasına olanak tanıdı.
Bugün Karabük, hala demir-çelik sanayi ile tanınan bir şehir. Karabük Demir Çelik Fabrikası, bölgenin en büyük istihdam kaynaklarından biri olmaya devam ediyor. Karabük Üniversitesi’nin 2007 yılında kurulmasıyla birlikte eğitim ve araştırma alanında da önemli bir gelişim sağlandı. Özellikle mühendislik ve teknoloji alanında Karabük, üniversite ve sanayi iş birliğini güçlendirerek önemli bir eğitim merkezi haline geldi. Karabük, sanayisinin yanı sıra kültürel ve doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi bir ilçe olarak geleneksel Osmanlı mimarisiyle ünlü. Yenice Ormanları ise doğaseverler için trekking ve dağcılık gibi açık hava etkinlikleriyle cazibe merkezi oluşturuyor.
PEKİ, KARABÜK İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Karabük, adını bulunduğu coğrafi ortamdan alıyor. ‘Kara’ ve ‘Bük’ sözcüklerinin birleşiminden oluşan bu ad, ‘kara çalılık yer’ anlamına geliyor. Türkçe’de ‘kara’ (siyah, kuzey) ve ‘bük’ (çalılık, dere kenarındaki arazi) kelimelerinin birleşiminden oluştuğu belirtiliyor. Araştırmacı yazar Özhan Öztürk'e göre, Karabük adı bu anlamların birleşimiyle şekillenmiş. Ayrıca, Osmanlı tahrir defterlerinde ‘Karabük’ adı altında bir Türkmen kavmiyle karşılaşılması, bu adın bir topluluk adı olabileceğini de gösteriyor.