ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, yeni zamlarla birlikte vatandaşların alım gücü bir kez daha zorlanırken, bütçeleri ciddi bir sıkıntıya girdi. Gıda, ulaşım, konut ve diğer temel ihtiyaçlarda yaşanan fiyat artışları, vatandaşları ekonomik sıkıntıya sokmaya devam ediyor. Bu duruma tepki gösteren sendika temsilcileri, yapılan zamları “kaşıkla verdiler, kepçeyle aldılar” sözleriyle eleştirdi.
ENFLASYON ORANINDA ZAM YAPILMALI
Zamların dur durak bilmeden gün aşırı geldiğine dikkat çeken Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, “Her gün bir zam haberine uyanıyoruz. Son yapılan zam ve KDV oranlarındaki artışlarla beraber kamu emekçilerinin cebine maaşları girmeden eridi. Yapılan zamlar son derece yetersiz kalırken, son zamlarla beraber çalışanların maaşları da sene başındaki alım gücünden bile geriye gitti. Zamlar her gün gelirken çalışanlara 6 ayda bir TÜİK üzerinden göstermelik rakamlarla yapılan maaş artışlarını kabul etmek mümkün değildir. Yoksulluk sınırının altında verilen hiçbir ücreti kabul etmiyoruz. Şu anki ekonomik koşullarda belirlenen yoksulluk sınırı dahi yetersiz kalırken bunun çok daha altında verilen her ücret çalışanları sistematik olarak yoksullaştırmaktan başka bir şey değildir. Şu anki mevcut durumda gerçek enflasyon rakamları üzerinden en fazla 3 ayda bir maaşlar hesaplanarak çalışanların alım gücü ve refahı korunmalıdır. Şu anki durum tam olarak, “Kaşıkla verdiler, kepçeyle aldılar” durumudur. Hükümetin zam politikaları adaletsiz ve halkı daha da yoksullaştırıcı ortadır. Gelir adaleti ve sosyal dengenin korunması gerekiyor. Aksi halde toplumsal barışta bozularak tehlikeye girecektir” şeklinde konuştu.
YOKSULLUK DAHA DA DERİNLEŞİYOR
Son zamlarla birlikte vatandaşların ve çalışanların yaşadığı sıkıntıların artması, Birleşik Kamu İş Antalya İl Başkanı Sadık Acar’ın tepkisine yol açtı. Artan zamların insanların geçimini zorlaştırdığını ve yoksulluğun yaygınlaşarak derinleştiğini dile getiren Acar, “Vatandaşların geçim sıkıntısı çektiği bir dönemde yapılan bu zamlar, alım gücünü de giderek azaltıyor. Geçim sıkıntısı yaşayan milyonlarca insanın yoksulluğu da derinleşerek artıyor. Ayrıca, çalışanların emeklerinin karşılığının yeterli ölçüde verilmediğini ve zamlarla birlikte daha da geriliyor. Sonu gelmeyen zamlar, toplumun her kesiminde bir gelecek kaygısı yaşamasına neden oluyor. İşçiler, emekliler, öğrenciler ve diğer birçok kesim, artan fiyatlar karşısında zorlanıyor. Ekonomik istikrarın sağlanması, gelir dağılımının adil hale getirilmesi ve enflasyonun kontrol altına alınması için hükümetin, bütçe açığını kapatmak için zamlarla halka yüklemesi değil, doğru ekonomik politikalar yürütmesi gerekiyor” diye konuştu.
