Her mevsim güzeldir de, Hazan mevsimi bir başkadır Mimas'ın. Günümüz adıyla Mordoğan'ın… Başından eksik olmayan rüzgarını, Ege Denizi'nin imbatını nergis ve mor sümbülün büyüleyici kokusuyla harmanlayan Mimas, mitolojiden Narcissus ve Echo'nun aşk iksirini de beraberinde getirir. Zamanıdır Nergis'in eli kulağında. Bu Nergisler Mordoğan'a özgüdür, geçmişi de mitolojiye dayanır. Kokusu da sarıdan beyaza dönen çiçeği de bi başkadır nazeninden.
***
Davet eder sizi hiç olmadık zamanda. Davete kulak verip de düşerseniz İzmir yollarına, çeşme'den sonra kıvrımlı yola saparsanız, girintili çıkıntılı sahil şeridinde buluverirsiniz kendinizi. Kapılır gidersiniz Mordağan'ın büyüsüne. Bir doğa şenliğinde yol alırken, 'buyur' eder sizi Karaburun Yarımadası. Balıklıova'dan kısa bi çay, kahve molası. Yola devam, dağların eteklerinden kıvrıla kıvrıla giden yol, büyüleyici manzara ziyateiyle çıkarır sizi Ege'nin bir köşesine gizlenmiş cennete. İşte karşınızda 'kendini beğenmiş' narsist Mimas veya Mordoğan.
***
Sırtını funda, incir ve zeytin ağaçlarına yaslayan, yüzünü Ege Denizi'nin göz alıcı maviliğine dönen Mordoğan, adını da gün batımının dağlarına vurduğu, mor sümbüllerin üzerine sinen kokusundan alır. Yerli halka göre 80 çeşit mor çiçeğin açtığı söylenen bu eşsiz diyar, kışın nergislerle bahar da ise mor sümbüllerle karşılar konuklarını. Nasıl anlatsam bilemiyorum ki; insanın kendini kaptırdığı denizin lacivert tonlarından, huzur veren yeşiline kadar tüm cömertliği sunmuş tabiat ana şirin Mordoğan'a. Göz alıcı koyların, özellikle de Ayı Balığı koyunun muhteşem görselliği bir başka keyif yaşatır. Gözün alabildiği bir derin mavi.
***
Daha bitmedi. Zeytin ve incir ağaçlarının dallarını, bahçelerden o daracık patika yollara uzattığı, sokaklarında kaybolmak istediğiniz Mordoğan'ın hikayesi. Belki de Mordoğan'a özgü en güzel mitolojik öykülerden birisi Narcissus ile Echo. Efnaseye göre bakire Nana'nın dünyalar yakışıklısı bir oğlu vardır, adı Narcissus. Ve de günlerden bir gün delikanlı, ormana avlanmaya gider. Yakışıklı Narcissus avını ararken, orman perisi Echo, Narcissus'su görür ve aşık olur. Aşkına karşılık bulamayan Echo, Narcissus'u tanrılara şikayet eder ve cezalandırılmasını ister.
***
Tanrıların 'başkalarını sevemeyen, kendine aşık olsun' diye cezalandırdığı Narcissus, ormandaki bir gölün yansımasında gördüğü siluetine aşık olur. Günlerce kendini seyrederek eriyip gider ve sonunda ölür. Toprağının üzerinde ise, güzeller güzeli mis kokulu sarı çiçekler açar. Ve Echo, günlerce ağlayarak gözyaşları ile suladığı bu çiçeklere Nergis adını verir. Nergis'in kokusu da, tüm Mimas'a yayılır. Kendine aşık olarak ölen Narcissus'un adı, 'Narsizm' olarak günümüze kadar uzanır gelir.
