ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Antalya'da düzenlenen ve iki gün süren panelde, Kırgız işçi göçü, bu işçilerin karşılaştığı sorunlar ve haklarının korunması konuları ele alındı. Panele, Kırgız Cumhuriyeti milletvekilleri Talieva Kamila Abdurazakovna ve Surabaldieva Elvira Jyrgalbekovna, Kırgızistan Dayanışma Merkezi Direktörü Abdukadyrova Lola Abdrakhmanovna, Antalya Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Aslan ve ev sahibi Antalya Kırgız Derneği Başkanı Sherikbek Akimov konuşma yaptı
HUKUKİ YÖNDEN ZAYIFLIKLAR VAR
Kırgız işçilerin haklarının korunması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi adına düzenlenen panelde Türkiye’de yaklaşık 60 bin Kırgız'ın yaşadığı ve yüzde 60’ından fazlasının ise kadınlardan oluşturduğuna dikkat çekildi. Panelin açılış konuşmasını yapan Kırgız Milletvekili Talieva Kamila Abdurazakovna, dünyada göçün önemli ve güncel bir sorun olduğunu belirtirken yaşanan hak kayıplarına dikkat çekti. Antalya’ya, Kırgızistan’dan 3 parlamento milletvekili ile geldiklerini söyleyen Abdurazakovna, “Türkiye’de yaşayan Kırgızların çoğunluğu kadın ve ortalama 45 yaşın üzerindeler. Onların yaşadığı sorunlarını konuştuk. Kadınlar daha çok yaşlı, çocuk ve hasta bakımlarında çalışıyor. Hukuki yönden bazı zayıflıklar var. En önemli iki sorun oturma ve çalışma izni. Dostluk ve kardeşlik çerçevesinde bunları çözmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
AMACIMIZ EBEDİ DOSTLUK VE KARDEŞLİK
Antalya Kırgız Derneği Başkanı Sherikbek Akimov da dernek olarak Türkiye’ye entegre olmaya çalıştıklarını, her zaman Türk-Kırgız kardeşliğini yaşattıklarını belirterek, “Dernek olarak amacımız Türkiye ile Kırgızistan arasında ebediyen dostluk ve kardeşliği kurmak. Elimizden geldiğince milletimizi, örf adetlerimizi, tarihimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Karşılıklı birbirimizi daha çok sevelim diye. 6 ülkeden diaspora temsilcisi katıldı. Amacımız, göç yaşayan Kırgız vatandaşlarının haklarını, hukukunu en iyi şekilde devlet yetkililerine anlatıp, yaşam standartlarını istenilen seviyeye çıkarmak” şeklinde konuştu.
ARSLAN: ÇÖZEMİYORSAN YÖNET
Türkiye’nin bu alandaki deneyimlerini anımsatan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i temsilen toplantıya katılan Durmuş Ali Arslan ise, “Türkiye’mizin bu konuda büyük tecrübesi var. İşçi göçü anlamında vatandaşlarımız ilk geniş çaplı göçlerini 1967 yılında Almanya ve Avrupa’ya yaptı. 1967 yılında başlayan göç sonrası işçi haklarıyla ilgili konularda maalesef ancak 2000’li yıllardan itibaren kapsamlı tedbirler ve girişimlerle, belli bir seviyeye ulaşabildi. Kırgız Cumhuriyeti ve bürokratlarının kısa bir sürede bu konulara el atması ve milletvekillerinin duyarlılığıyla güzel gelişimlerde bulunduğunu görmekteyim. Bu konuda hükümetlerin yapacakları bir yana biz Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak göçmen politikalarıyla ilgili yaklaşımımız, ‘çözemiyorsan yönetmek lazım’ anlayışıdır. Bu çerçevede kültürü, ata kökleri, sosyal yapısıyla, insanlığı, sevecenliği ile bize yakın olan Asya’daki Türk toplumları öncelik veriyoruz. Burada Kırgız Diasporasıyla, halkıyla, toplumuyla büyükşehirimize bir uyum içerisinde karşılıklı anlayış içerisinde Antalya’ya yakışır birlikteliği sergiliyoruz” dedi. Arslan ayrıca Kırgızistan’ın Çolpan ataşehiri ile Antalya kardeş şehir olduklarını da ifade ederek, “Tarım yönünden önemli bir şehir Çolpan ile tarımsal işbirliği için adımlar attık. Antalya tarımsal bilgi ve deneyimini oradaki ürünlerin tarımsal ürünlerin değerinde satılması için gereken en üst seviyede teknolojik ve deneyimlerinizi paylaşacağız. Bu vesileyle hepinize bu anlamlı paneli düzenlediğiniz için ve Antalya’da bulunduğunuz için ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
YARISI ANTALYA’DA
“Antalya’da, Kırgızların yoğun olarak gelmeye başladığı 2015 ve 2016 yıllarına baktığımızda Türkiye’de Kırgız vatandaşlarının toplam sayısı yaklaşık 30 bin civarındaydı ve bunun ise 15 ila 16 bini ise Antalya’mızda bulunuyordu” diyen Tüm Hataylılar Ve Hatay Dostları Derneği Genel Başkanı Hikmet Kenan Yozgatlı, bu süreci yakından takip ettiğini belirterek, “Çalışma için gelen Kırgız vatandaşları bu dönemde çok zorluk çektiler. Yaşanan sorunlara karşı dernekleşme yoluna gidilerek bir nebze de olsa sorunlar aşılmaya çalışılmış ve Kırgızistan’dan buraya çalışmak için gelen kişilerinde yalnız olmadığını göstererek sahip çıkılmıştır. Kısa bir süre sonra Kırgız devleti başkonsolosluğunu burada kurdu. Başından beri bu süreci takip eden ve içinde olan biri olarak dayanışman içinde bulunduğum ve bizleri de aranızda görerek bu çalışmalarda destek verdiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.