Recep Güler'in hikayesi, 1953’te Antalya'nın esintili sokaklarında başladı. Baba mesleği olan sebze komisyonculuğu, ona şehrin kalbinin ritmini öğretti. Ancak onun için hayat sadece sebzelerin piyasasında dönüp durmuyordu. Futbol sahaları ve sanatın ışıltılı dünyası, onun gerçek tutkusu ve yaşam enerjisiydi.
SAHNENİN VE SAHALARIN EFENDİSİ
Recep Güler'in adı, futbol sahalarında ve sahnelerde "Miloş" olarak yankılandı. Antalyaspor'un paf takımında başlayan futbol macerası, onu amatör liglerden profesyonel sahalara taşıdı. Ancak sadece futbol yetenekleriyle değil, sahne performansıyla da dikkat çekti. Antalya ve İstanbul'da, sevilen bir sanatçı oldu.
MİLOŞ LAKABI
Gençlik günlerinde, Yugoslavya'dan gelen futbolcuların dalgası Antalya'yı sarstı. Paf takımında top koşturan Recep Güler, savunmanın sert kalesinde yer alıyordu. Ancak onun hikayesini şekillendiren şey, takım arkadaşı Yugoslav futbolcu Miloş'un varlığıydı. Onunla benzerlikleri, lakabının doğuşunu getirdi.
DOSTLUKLARIN EZGİSİ
Miloş'un hikayesi, sadece futbol ve sahne performanslarıyla değil, aynı zamanda dostluklarla da şekilleniyordu. Ünlü sanatçı Zeki Müren ve Coşkun Göğen gibi isimlerle kurduğu dostluklar, onun hayatına anlam kattı. Zeki Müren'in büyülü sesi ve incelikli kişiliği, Miloş'a sanatın derinliklerini öğretti ve ona ilham verdi.
DÜNYA KUPASI'NA ÖZEL DAVET
Miloş’un ismi, uluslararası arenalarda da yankılanıyordu. 2022’de FIFA'nın özel davetiyle Katar'a giden, dünya kupası heyecanını en yakından yaşayanlardan biri oldu. Tribünlerdeki coşkusu ve dostluğuyla, Türk Milli Takımı'nı desteklerken, aynı zamanda Antalya'nın gururu oldu.
Miloş'un hikayesi, bir şehrin ve bir dostluğun öyküsü. Onun felsefesi, küçüğe sevgi ve büyüğe saygıdır. Bu basit ama derin öğüt, onun insanlarla kurduğu iletişimin temelini oluşturuyor. Antalya'nın tınısıyla örülü bu hikaye, sevgi ve saygının kusursuz uyumunu yansıtıyor.
Bugün, Antalya'nın caddelerinde dolaşırken veya futbol sahalarında coşkuyla tezahürat ederken, Miloş'un izleriyle her yerde karşılaşabilirsiniz. Antalyaspor’un her maçında onu tribünlerin en ön sırasında görebilirsiniz. Onun adı, sadece bir lakap değil, bir yaşam tarzı. Sevgi dolu bir kalbin, futbolun heyecanıyla ve sanatın güzelliğiyle buluştuğu bir öykü Amigo Miloş'un hikayesi. Dün, bugün ve yarın…
