Kış gülü!

Güce tapma, tüketme ve mal mülk edinme hırsı sonucu yapılan yanlışlar, herşeyden soyutlanma, samimiyetsizlik, hoşnutsuzluk, hiçbir şeyden memnun olmama, açgözlülük, başarı hırsı ve şöhret olma arzusu. Sonunda yalnızlık…

Evin bahçesinde dolaşırken kış güllerinin açtığını fark ettim. O güller bana dünya sinema tarihinin en güzel filmlerinden birini anımsattı. Konusu, zenginlik, hırs, güç ve başa dönüş!

1941 yılı yapımı siyah beyaz bir film olan Yurttaş Kane (Citizen Kane), sinema tarihinin en önemli ve en tartışmalı filmlerinden biri olarak kabul edilir. Film halen Amerika Ulusal Film Arşivi'nde korunmaktadır.

Yazar, oyuncu ve yönetmen Orson Welles filmi hem yazmış hem oynamış.

Filmin ana karakteri olan Kane (Orson Welles), filmin hemen başında hasta yatağında 'Rosebud' diye bir sözcük fısıldar ve son nefesini verir. Bu sözcüğün anlamını araştıran bir gazeteci ise geriye dönüşlü sahnelerle, Kane'nin arkadaşları, yanında çalışanlar, eşi, sevgilisi, herkesle görüşür. Hepsinden Kane ile ilgili bir şeyler bulur ama Rosebud'un ne anlama geldiğini bulamaz. Vatandaş Kane sahip olduğu güçle bir gazete satın alır. Gazetenin yazarlarını kendi istediği doğrultuda yazı yazmaya yönlendirir. Mesela, eşi Susan şarkı söylemekte yeteneksizdir ama Kane, gazetesinde öyle bir ortam yaratır ki herkes Susan'ı sanatçı olarak görür. Kane dünyanın en zengin adamları arasındadır. Her şeye el atar, siyasete bulaşır fakat senatör olamaz. O'nu bitmez tükenmez kibir denilen kötülük ele geçirmiştir. Tüm dostları onu terkeder. Yapayalnız kalır.

Filmin son sahnesinde kamera, Kane'nin sarayında kullanmadığı eşyalarla dolu bir büyük salonda gezinir ve bir kenara atılmış tahta bir kızağa zum yapar. Bu üzerinde çakıyla kazılmış üzerinde Rosebud yazan bir kızaktır. Kane'nin çocukken üzerinde kaydığı kızağın adı. Bu kızak, Kane'nin elde ettiği tüm zenginliklere karşın, o yoksul günlerdeki saf mutluluğu sembolize etmektedir. Kane son nefesini verirken tüm zenginliğine karşın o gül ağacından yapılann kızağın adını fısıldar; 'Rosebud' der; Gül Goncası.

Filmin sonunda seyirci 'Rosebud'ın anlamını öğrenir. Hiçbir şeyden memnun olmayan filmin kahramanını hayatında memnun eden tek nesnenin o kızak olduğunu görür. Kamera filmin başında Kane'in gizemli şatosunun kapılarını aralar sizi içeri çeker, filmin sonunda Rosebud'u gösterir ve parmaklıkların dışına çıkar.

Mevlana'nın şu sözü ile ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız;

'Sevgide güneş gibi ol,

Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,

Hataları örtmede gece gibi ol,

Tevazuda toprak gibi ol,

Öfkede ölü gibi ol,

her ne olursan ol

Ya olduğun gibi görün,

ya göründüğün gibi ol'