Tuzlaspor ile dün oynanan maçı izlemek için stada gidenler bırakın Arena’yı Akdeniz Üniversitesi Stadı’nın değerini bir kez daha anlamıştır.
Sadece tek tribünün olduğu, zemini suni çim bir stat.
Kırmızı beyazlı futbolcular önce kulüplerinin sonra da oynadıkları stadyumlarla kendi tesislerinde antrenman yaptıkları çim zeminin kıymetini anlamışlardır umarım…
Tuzlaspor ise sanki kupa’da final oynarcasına maça asıldı, ellerinden geleni yaptılar…
Verdikleri mücadele güzeldi ama maç içerisinde Antalyasporlu futbolculara karşı davranışları hiç de hoş değildi.
Antalyaspor hafta başındaki 1-0’lık galibiyetle zaten işi bitirmişti. Beraberlik yetip de arttı bile…
Tuzlaspor belki bir galibiyet alarak tur şansını sürdürmek için maça asılsa da fazlasını yapması gerekiyordu. Bunu da beceremedi.
Elinden bundan fazlası da gelemezdi zaten.
Rakibi kendisinden üç beş gömlek üstündü…
Sakıp Aytaç benim beğendiğim ve ilerisinden umutlu olduğum oyunculardan birisi.
Talihsiz bir şekilde kendi kalesine attığı golden hemen sonra dağıldı ve maç boyunca da toparlayamadı.
Hadi o genç hata yapar diyelim…
De..Ya bu Makoun için ne söyleyebilirim bilemiyorum.
Bir türlü kendisini toparlayamadı.
Neredeyse Antalyaspor’dan emekli olacak…
Sürekli hatalı paslar, top kayıpları…
Kaptırdığı her top kendi kalesine atak olarak dönüyor.
Bu oyuncuyu seyrederken hem tansiyonum, hem de sinir katsayım yükseliyor…
Sonuç ne olursa olsun Antalyaspor, Kupa’da yoluna devam ediyor.
Bundan sonraki süreçte Tuzla ve Giresun gibi rakip kolay bulamazlar.
Devre arası transferler Antalyaspor’da eksiklerin önemli ölçüde giderileceğini gösteriyor.
Lig ve Kupa zorlu bir süreç.
Sezon başında koyulan Kupa Finali hedefini tutturmak için iyi kadro ve çok çalışmak gerekiyor.
Bu nedenle herkes sahip olduklarının kıymetini bilip ona göre davranmalı diye düşünüyorum.
Bu futbolcusundan taraftarına kadar değişmeyecek bir gerçektir…